Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Zarar Devam Ediyor…

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Zarar Devam Ediyor…

Haber:

Pakistan hükümeti, IMF’yi memnun etmeye çalışmak için derhal ithalat kısıtlamalarının kaldırıldığını duyurdu.Ancak hem iş sektörü hem de analistler, döviz rezervleri önemli ölçüde güçlendirilmediği sürece bu adımın tek başına pratik iş faaliyetlerinde önemli değişiklikler meydana getirmeyeceğine inanıyor. (Pakistan Tribune)

Yorum:

Pakistan, kuruluşundan bu yana bir ekonomik kriz durumunda olup daha fazla yoksulluk tuzağına batıyor. Aslında bu yoksulluğun sebebi, Pakistan’ı ve diğer üçüncü dünya ülkelerini yöneten aciz ve aldatıcı yöneticilerdir. Zira bu ülkeler sömürgeleştirilip mevcut kredi tasarımcıları ve krediye dayalı yoksulluk tuzaklarıyla çalındıktan sonra harabeye döndü ve onlara ulus devlet statüsü verildi. Pakistan’da uygulanan ekonomik sistem, kendi kendini besleyen bir yoksulluk döngüsü yaratıyor. Dolayısıyla Pakistan, mali zorlukların ortasında 1950’de Uluslararası Para Fonu’na katıldı. Böylece Pakistan, 1958 yılında Fon’dan yardım talep eden ilk ülke oldu. Dolayısıyla yönetimi ister demokratik, ister askeri, ister laik isterse muhafazakar olsun, hepsi IMF’ye ve Dünya Bankası’na boyun eğmiştir. Rana Eyyub’tan sonra her bir yöneticinin benimsediği durdurulması imkânsız olan ve insanlara zarardan başka bir şey getirmeyen bir yaklaşımı olmuş, bu da sadece insanlara zarar vermiştir. Zira Maliye Bakanı İshak Dar, 215 milyar Rupi daha yeni vergi toplandığını duyurmuştur. Nitekim bu vergilerin yükü, daha az şanslı olanlara daha büyük bir darbe indirirken güçlüler ve nüfuz sahipleri ise ya vergiden kaçıyorlar ya da çok az ödüyorlar. Bu yüzden ülkede enflasyon sınırları aşmış durumda ve gıda fiyatlarında ise çılgın bir yükseliş var. Oysa Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor: لَا ضَرَرَ وَلَا ضِرَارَZarar görmek de zarar vermek de yoktur.

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif 2023'ün başında şunları söyledi: “IMF ile anlaşmak zorunda kalacağımız şartlar hayal gücünün bile ötesinde. Ama bunu onaylamamız gerekecek.” 2023 yılı Pakistan’ın kuruluşunun 76. yıl dönümü olacak ancak sürekli sosyal, ahlaki, fikri ve ekonomik bir gerileme görüyoruz. Bu sürekli çöküşün nedeni ise, bu ülkeyi inşa etme fikrinin takip edilmemesidir ki bu da, İslam ümmetinin tüm dağılmış parçaları için bir şemsiye olacak olan İslam akidesine dayalı bir devletin kurulmasıdır. Hindistan Yarımadasındaki Müslümanlar, maddi bir bağımsızlık gerçekleştirip Müslümanların çoğunlukta olduğu bir bölgede birlikte hareket edebilirlerdi ancak işler bundan öteye gitmezdi. Böylece bu ulus-devlet Müslümanlar için bir hapishaneye dönüşmüştür; zira bize özgürlük statüsü veren kurumlara tedarik sağlamak için mal fiyatlarını dikte etmektedir. Dolayısıyla Pakistan, takip ettiği herhangi bir ideolojisi olmadığından dolayı şu anda kapitalist güçlere kolaylık sağlamaktadır.

Kapitalist ekonomik sistemin tek amacı vardır ki o da, ülkenin toplam servetini artırmak ve mümkün olan en yüksek üretim düzeyini ve halkın maksimum refahını gerçekleştirmektir. Ama mevcut küresel kapitalist sistem altındaki Uluslararası Para Fonu gibi kurumlar, üçüncü dünya ülkelerini asla geri ödeyemeyecekleri kredilerle köleleştirerek para kazanıyor. Uluslararası Para Fonu’nun kendisi siyasi bir kurum olup üye devletler tarafından siyasi olarak atanmış kişiler tarafından yönetilmekte ve üyelerinin siyasi çıkarları onun kararlarını etkilemektedir. Bu nedenle onun ABD dış politikasının bir aracı olarak hareket ettiğini görmekteyiz.

Öte yandan İslami ekonomi politikasının akideden kaynaklandığını, başarısının veya başarısızlığının kâr ve zararla ölçülmediğin, aksine helal ve haramla ölçüldüğünü, servetin dağıtımına odaklandığını ve kenzi yasakladığını görmekteyiz. Böylece servetin dolaşımı refahı getirmekte ve insanlar için fırsatlar oluşturmaktadır.

Müslüman ülkeler, İslam akidesinden kaynaklanan bir ekonomi politikası belirlemelidirler. Yani bir kişi İslam’a aykırı ekonomik sistemden bir fayda sağlayacak olsa bile sadece ekonomik istikrar sağlamak için olmayan başka bir ekonomik sistem belirmelidir; çünkü bu Allah Subhanehu ve Teala’ya isyan etmek olup onu resmedip uygulamaya çalışmak, ekonomik sıkıntıları, insanların yoksullaşmasını ve gerileme ve sıkıntıların devam etmesini artırmaktan başka bir şeye götürmeyecektir.Dolayısıyla İslam ülkelerinin ekonomi politikası her zaman olduğu gibi İslami ekonomik politika olmalıdır. Zira Nübüvvet Minhacı üzere Hilafetin kurulması, Müslümanların kaybettikleri izzet ve şereflerini yeniden kazanmalarına vesile olacaktır. Bu yüzden Müslümanlar olarak başarımızın, anı yaşamamıza dahası Allah Subhanehu ve Teala’nın gazabına sevk etmeye yardımcı olacak bir adıma değil de Allahu Teala’ya itaat etmeye bağlı olduğunun farkında olmalıyız. Pakistan Müslümanları olarak bizler de, daha fazla manipülasyonu ve Uluslararası Para Fonu ile herhangi bir anlaşmanın kurbanı olmayı reddediyoruz.

Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَعَدَ اللهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْAllah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına dair vaatte bulunmuştur.” [Nur 55]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ahlak Cihan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER