- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Denenmişi Denemek Ahmaklıktır!
Haber:
Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “İsveç'te Kur’an-ı Kerim’e yapılan aşağılık saldırıyı ve uyarılarımıza rağmen bu saldırıya göz yumulmasını bir kez daha kuvvetle kınıyoruz” dedi. (2023.07.04 Hürriyet)
Yorum:
İsveç polisinin gözetiminde Kuran’ı Kerim kaçıncı kez yakılıyor. Her yakılışında Müslüman ülkelerindeki hain yöneticilerin verdikleri cılız ve namünasip tepkilerin, İslam düşmanlarını taşkınlıklarından alıkoyacağı yerde daha da azdırdığı, taşkınlıklarına devam ettikleri apaçık ortada. Hal böyleyken Türkiye de dahil olmak üzere İslam dünyasındaki hain yöneticilerin faydasız ve boş kınama eylemlerini sürdürmesi İslam ümmetini kandırmak ve aldatmaktan başka bir şey değildir. Allah’ı sevdiğini iddia edenlerin ve seçim meydanlarında Kuran-ı Kerimi ellerinden düşürmeyenlerin İsveç gibi mini bir devletin İslam’a ve kutsallıklarına hakaret ve saldırısına gerekli yanıtı vermemesi iddialarının büsbütün yalan olduğunu ortaya koymaktadır.
Türk yöneticileri de dahil olmak üzere Müslüman dünyasındaki yöneticiler, cılız kınamalarının fayda etmediğini görmüyorlar mı? Denedikleri ve fayda etmeyen bu deneyimi hala neden deneyimlemeye devam ediyorlar? Bir asırdır Kur’an-ı Kerim yırtılıp yakılıyor, her seferinde yöneticiler kınıyorlar. Peki kınamalarının fayda etmediğini gördükleri halde daha niye farklı bir üslup denemeyip kınama konusunda ısrar ediyorlar? Bu ısrar ya ahmaklığın ya da köklü ihanetin bir göstergesidir, başka izahatı yoktur.
Başta Yahudiler olmak üzere İslam düşmanları, her gün Müslüman kanı akıtıyorlar, İslam ülkelerini işgal ediyorlar, Mescid-i Aksa’yı kirletiyorlar, ama İslam dünyasındaki hain ve ajan yöneticiler, tüm bunlara sadece kınamayla cevap veriyorlar, bazen kınamaktan yorulmuş oluyorlar ki tüm bu taşkınlıkları sessizlikle savuşturuyorlar. Yöneticilerden uygun yanıtı göremeyen Müslümanlar ayağa kalktığında ve gösteriler düzenlediklerinde, bu gösterilerin iktidarlarına karşı bir kalkışmaya dönüşeceğinden korkan hain yöneticiler istemeyerek de olsa kınamak zorunda kalıyorlar.
Hain yöneticilerin varlık nedeni, halklarının çıkarlarını gözetmekten ve güvenliklerini sağlamaktan ziyade efendileri Amerika ve İngiltere’nin çıkarlarını sağlamak, efendileri adına vekalet savaşları yürütmektir. Yemen, Libya, Suriye ve diğer İslam ülkelerinde akıtılan kardeş kanları, bunun en iyi kanıtıdır.
Hindistan işgal altındaki Keşmir’de Müslümanlara işkence ediyor, Yahudiler her gün Filistin’de Müslümanlara ve kutsallarına saldırıyor, Rusya ve Amerika Suriye’de Müslümanları bombalıyor, ama buna bile ajan yöneticiler en şiddetli kınama açıklamalarıyla cevap veriyorlar. Bu kınama açıklamaları da İslam düşmanlarını daha da cesaretlendiriyor ve hain yöneticilerin cılız kınayıcı acıkmalarına daha bir azgınlık ve düşmanlıkla cevap veriyorlar.
Bu yüzden Müslümanlar, artık kutsallıklarına hakaret edilmesini ve kutsal kitapları Kuran-ı Kerimin yakılmasını istemiyorlarsa, bu hain yöneticilere karşı ayağa kalkmalılar, onları devirip yerine akidelerine dayalı bir sistem kurmalıdırlar. Akidelerinden doğan bir sistem kurulmadığı sürece Müslümanların kanları akıtılmaya, toprakları işgal edilmeye, kutsalları kirletilmeye, onurları ihlal edilmeye, topraklarını terk edip engin denizlerde tehlikeli yolculuklara çıkmaya devam edeceklerdir.
Eğer Hilafet Devleti olmuş olsaydı, İslam düşmanları ne Müslümanlara ne de kutsallarına saldırma cesaretini gösteremezlerdi. Düşmanlar, canları kan akıtmak ya da vampir gibi kan emmek istediğinde, çobansız gördükleri sürüye saldırıp istediklerini boğazlıyorlar ve kanlarını emiyorlar. Onun için Müslümanların av olma çağından kurtulup avlama çağına geçmesinin yegâne yolu Hilafettir. Zira Hilafet Müslümanların çobanıdır.
الإمام رَاعٍ ومسؤول عن رَعِيَّتِهِ
“İmam bir çobandır ve güttüklerinden sorumludur.”
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ercan Tekinbaş