- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Erdoğan’ın NATO Zirvesindeki Tutumu Amerika’nın Tutumuyla Tamamen Örtüşüyor ve Rusya’nın Aleyhine Dönüyor
Haber:
Erdoğan şöyle dedi: “Zirvenin Türkiye açısından en önemli sonucu NATO'nun caydırıcı gücünün artmasıdır.” “Türkiye’nin NATO’daki açık kapı politikasını her zaman desteklediğini ve hiçbir ülkenin ittifaka girmesini engellemediğini” vurguladı ve ABD Başkanı Joe Biden de, ittifakı destekleyen tutumunu ve İsveç’in ittifaka katılımını kabul ettiği için Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı da zirveye ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta yapılan NATO zirvesinin sonuçları, askeri ittifakın Soğuk Savaş’ın planlarına geri döndüğünü, ABD liderliğindeki Batı’nın çok kutuplu bir dünyanın oluşumuna katlanmaya hazır olmadığını ve askeri araçlar da dahil olmak üzere mevcut tüm araçlarla hegemonyasını savunma niyetinde olduğunu ortaya koymaktadır.”
Yorum:
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tutumu, Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta düzenlenen ve Amerika’nın hilebazlık yapmasına yer olmayan son NATO konferansı gibi önemli siyasi arenalarda açıkça ortaya çıkıyor; nitekim Amerika, Erdoğan gibi yandaşlarından, liderliğini yaptığı ittifak etrafında safları sıklaştırma politikasını desteklemek için kararlı ve sağlam tutumlar almalarını istiyor. Bu nedenle Erdoğan, konferanstan önce bile Amerika’nın tutumuna mutlak destek vererek gerçek kimliğini ortaya koydu, tüm önyargılarıyla onun arzularını karşılayan birçok karar aldı ve Rusya'ya Erdoğan'ın, Amerika'nın gerçek bir takipçisinden başka bir şey olmadığı ve tarafsızlık iddiasıyla Rusya'yı temsil ettiği ve kandırdığı, gerçekte ise Amerika'nın onun için çizdiklerinden bir milim bile sapmadığı göründü.
Nitekim Erdoğan, İsveç'in üyeliğine şiddetle karşı çıkmasına ve imkansız koşullar öne sürmesine rağmen, konferans toplanır toplanmaz, hatta daha toplanmadan önce, İsveç'in üyeliğini kolayca kabul etti ve İsveç'in pozisyonunda kayda değer bir değişiklik olmadan, herhangi bir ilerleme olmadan kabul etti!
Bununla da yetinmedi, bilakis geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin başkenti Ankara’ya yaptığı ziyaret sırasında Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’e Ukrayna’nın ittifaka katılmasını, dahası Rusya ile olan anlaşmasını bozarak geçen yıl Mariupol’da Rus ordusuyla savaşan ve 80 günlük kuşatma sonrasında Ruslara teslim olan beş faşist Ukraynalı tabur komutanının Zelenskiy’e teslim edilmesini onayladı. Rusya onları savaşın sonuna kadar Türkiye’de kalmaları ve savaş bitene kadar asla Ukrayna’ya dönmemeleri şartıyla Türkiye’ye teslim etmişti. Ama Rusya’ya verdiği sözü bozarak hiçbir gerekçe göstermeden onları Ukrayna’ya teslim etti.
Rusya Duma üyesi Viktor Bondarev, Erdoğan’ın Rusya'ya karşı yaptığı bu eylemler karşısında şunları söyledi: “Türkiye, Rusya için dost olmayan bir ülke haline geldi.”
Tutum değiştirmek, sabiteleri bozmak, verilen sözleri bozmak aslında Erdoğan’ın mizacından ve huylarından biridir; nitekim bunlar, Erdoğan’ın uzun siyasi kariyerinde hep devam etti. Zira onun için, Bin Selman, Bin Zayed, Sisi ve Beşar Esad gibi dün düşman olanlar da bugün dostlarıdır.
Bondarev, Erdoğan’ın Ruslara indirdiği darbeden hoşlanmıyor; çünkü bu onun dini ve bu onun doğasıdır. Öyle bir adam ki tutumunda sabit durmuyor, dostunu korumuyor, her duruma göre değişiyor, her olağanüstü duruma göre cildini değiştiriyor; onun tek sabitesi, Amerika’ya sadakati, emirlerine bağlı kalması, kendisini küçük düşürmeyi ve itibarını yerlerde sürüklemeyi gerektirse bile Amerika’nın emirlerine boyun eğmesidir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmed El-Hutvânî