Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Kur’an’ın Yakılmasını Kınamak ve Kur’an’ın Hükümleriyle Amel Etmeye Davet Edenlere Eziyet Etmek!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Kur’an’ın Yakılmasını Kınamak ve Kur’an’ın Hükümleriyle Amel Etmeye Davet Edenlere Eziyet Etmek!

Haber:

Irak Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “İsveç Krallığı’nda ve ardından Danimarka’da Kur’an-ı Kerim’e hakaret, kutsal değerlere saygısızlık ve dünya çapında yaklaşık iki milyar Müslümanın tahrik edilmesi şeklinde meydana gelenlerin ardından; Irak Dışişleri Bakanlığı’nın İslam İşbirliği Teşkilatı’na iki kez üst üste sunduğu talebe cevaben, İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye devletlerin en önemli icraatları ve toplu tutumları ele almak ve tartışmak için Teşkilata üye ülkelerin dışişleri bakanlarının acil toplantı yapacağı” ifade edildi. (El-Cezire Net)

Yorum:

İslam beldelerindeki mevcut rejimlerde artık ne haya ne de utanma kaldı; zira İsveç ve Danimarka, Kur’an ümmetine ve ebedi risalet ümmetine açıkça en büyük hakareti yöneltiyorlar ama onlar, biz burada oturuyoruz ve size asla zarar vermeyeceğiz ancak halklarımızı tahrik etmenizden ve onların bize karşı isyan etmelerinden korkuyoruz şeklinde onları rahatlatmak için aceleyle büyükelçileri çağırıyorlar.

Kur’an-ı Kerim’in başına gelenlerden dolayı avurtlarını şişiren, kınayan, çağrıda bulunan ve sahte bir şekilde tükürükler saçan bu rejimler olduğu gibi aynı şekilde Kur’an ile hükmedilmesine davet edenleri kınamakla yetinmeyip dahası bunun da ötesine geçerek onlara eziyet edenler de bu rejimlerdir. Zira Kur’an ile hükmedilmesine davet edenlere ya işkence ediyorlar, ya hapse atıyorlar ya da öldürüyorlar. Abdunnâsır, Fî Zılâl'il Kur’an’ın sahibi Seyyid Kutub’u Kur’an ile hükmedilmesine davet etmek ve onun metoduna göre çalışmak suçlamasıyla idam etmedi mi? Irak hükümeti, Abdulğani el-Mallah’ı gece gündüz Kur’an ve İslam’ın bayrağını yükseklerde dalgalandırmak için çalıştığından dolayı idam etmedi mi? Kur’an ve sünneti tüm ciddiyetiyle ümmetin gönül pınarı, onun hayatının anayasası ve yönetiminin nizamı yapmak isteyenlerin yüzlercesi hatta binlercesi hayatlarını zalimlerin zindanlarında geçirmedi mi? Özbekistan’ın Andican şehrinde 5000’den fazla davet taşıyıcısı Müslüman’ın zulüm görmesi sadece Kuran’ın ve hükümlerinin ortaya çıkmasını engellemek için değil miydi? Kâfir Batı’nın ajanları, Kenane halkının lideri olmak için Kur’an’ın geri dönüşü olasılığından dolayı duydukları arzu ve isteklerini ifade ettikleri için Mısır halkının iradesini kırmak amacıyla harekete geçmediler mi?

Nedir bu ikiyüzlülük ve küstahlık, ahlaksızlık ve küfürdeki ısrar Allah aşkına?! Kur’an’ı içeren kâğıt sayfalarını, içerisinde hazır bulunup kulak veren herkes için var olan hükümlerden, öğütlerden ve hidayetten daha kutsal mı yaptınız?! مَا لَكُمْ كَيْفَ تَحْكُمُونَ * أَمْ لَكُمْ كِتَابٌ فِيهِ تَدْرُسُونَ * إِنَّ لَكُمْ فِيهِ لَمَا تَخَيَّرُونَSize ne oluyor? Ne biçim hüküm veriyorsunuz?Yoksa size ait bir kitap var da, (bu batıl inanışları) onda mı okuyorsunuz? Onda, beğendiğiniz her şey sizin için mutlaka vardır (diye mi yazılı)?” [Kalem 36-38]

Bu gibi Ruveybidalar hakkında şöyle diyen ne kadar da doğru söylemiş; “Kur’an’ı okuyanları ödüllendiriyorlar ve onun tatbik edilmesi için davet edenlerle savaşıyorlar.” Şimdi geri dönüp diyoruz ki; şayet İslam ümmetinin heybeti güçlü, Hilafetleri mevcut ve kelimeleri de bir olsaydı, İsveç, Danimarka ve bu ikisinden önce Fransa Allah’ın Kitabı’na, onu yakmaya veya Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e ve ona hakaret etmeye cesaret edebilirler miydi? Dahası bu küçük devletçikler ve arkalarındaki donanması ve ordularıyla birlikte Amerika, bir Müslümanı aşağılamaya, onun ailesi ve çocuklarını kuşatma altına almaya ve başörtülü bir kadına hakaret etmeye cesaret edebilir miydi?

Sonra geri dönüp Allah’ın Kitabı’nın sahibi olan ve Allah ve Rasulü’ne iman eden ölümsüz ümmetimize çok güçlü ve açık bir şekilde diyoruz ki; otoritenizi gasp eden ve Kur’an’ınızın egemenliğine saldıran yakın düşmanınız olup size karşı cüretkâr olan ve kurdu çitinize sokan ise uzak düşmanınızdır. Nitekim şairin haklarında şöyle dediği kimseler gibi oldular:

Çoban koyunun düşmanıysa
Kurt saldırganlığından sorumlu değildir

Ülkenizi düşmanlarınız için bir yağma yeri kıldıkları gibi Allah’ın üzerinize indirdiği Kitabı’nı ve Nebinizin sünnetini, düşmanlarınız için bir alay ve intikam mahalli yapanlar; sizlere en kötü eziyetleri yapan, sizleri helak yurduna sürükleyen, sizleri yoksullaştıran, sizlere ihanet eden, kutsallarınızı suistimal eden, milletlerin ve halkların en aşağılıkları olan ve beş para etmeyen eşcinselleri ve lezbiyenleri sizlerden daha güçlü hale getiren yöneticilerinizdir. Hatta bu ümmet, devasa imkanlarına rağmen en zayıf ümmetlerden biri haline gelmiş ve güç, ilerleme ve yükselme nedenlerine sahip olmasına rağmen milletlerin ve halkların gerisinde kalmıştır! Nitekim İsveç, Fransa, Danimarka ve onlardan önce İngiltere, İtalya, Rusya ve Amerika ülkenizi önce işgal edip sonra sömürgeleştirseler ve bu ümmetin, dininin, kitabının ve tarihinin en azılı düşmanları olsalar bile hiç şüphesiz size en kötü eziyetleri yapanlar ve bu ümmete en azılı ve en kötü düşmanlık edenler onların yerleştirdikleri yöneticilerdir.

Her kim Kur’an’ı zarardan, tahriften ve hakaretten korumak istiyorsa, kafirleri, münafıkları, onlara benzeyenleri, cesareti kırılanları ve onların çalışmalarını umursamaksızın Kur’an’da geçenleri kamil ve eksiksiz bir şekilde tatbik edilmesi için çalışması ve Allahu Teala’nın Al-i İmran suresinde indirdiği şu ayetleri tedebbür etmesi gerekir: وَلاَ يَحْزُنكَ الَّذِينَ يُسَارِعُونَ فِي الْكُفْرِ إِنَّهُمْ لَن يَضُرُّواْ اللهَ شَيْئاً يُرِيدُ اللهُ أَلاَّ يَجْعَلَ لَهُمْ حَظّاً فِي الآخِرَةِ وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ * إِنَّ الَّذِينَ اشْتَرَوُاْ الْكُفْرَ بِالإِيمَانِ لَن يَضُرُّواْ اللهَ شَيْئاً وَلهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ * وَلاَ يَحْسَبَنَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ أَنَّمَا نُمْلِي لَهُمْ خَيْرٌ لِّأَنفُسِهِمْ إِنَّمَا نُمْلِي لَهُمْ لِيَزْدَادُواْ إِثْماً وَلَهْمُ عَذَابٌ مُّهِينٌ(Rasulüm) İnkârda yarışanlar sana kaygı vermesin. Çünkü onlar, Allah’a hiçbir zarar veremezler. Allah onlara, ahiretten yana bir nasip vermemek istiyor. Onlar için çok büyük bir azap vardır.İmanı küfürle değiştirenler, şüphesiz Allah’a bir zarar veremeyeceklerdir. Onlar için elem verici bir azap vardır.İnkâr edenler, kendilerine vermiş olduğumuz fırsatın sakın onlar için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Onlara verdiğimiz fırsat ancak günahlarını arttırmaya yarıyor. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.” [Al-i İmran 176-178]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Muhammed Ceylani

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER