- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Ey Lübnan Yöneticileri ve Partileri, Hani Egemenlik Nerede?!
Haber:
Fransız elçi Le Drian,devlet başkanının seçilmesi konusunda bir anlaşmaya varılması amacıyla Lübnan’daki politikacıları, partileri ve parlamento bloklarını ziyaret ediyor.
Yorum:
Bu, Fransız elçinin Lübnan’a yaptığı ilk ziyaret değil; zira kendisi, amacının cumhurbaşkanının seçilmesine yardımcı olmak ve istenen hedefe ulaşma konusunda etkilenebilecek kişileri etkilemek olduğunu açıkladı. Ancak daha önceki sonuçlar kendisi ve Fransa için olumlu değildi; tabii Amerika’nın gerçek pozisyonu ve Lübnan Cumhurbaşkanı’nın seçilmesi konusundaki birincil etkisi takdir edilememişti. Bu yüzden Amerika’nın gerek çözüm gerekse askeri ve güvenlik personeli arasından seçilmesi beklenen başkanın ismini açıklamadığı sürece Fransız elçinin bu görevde başarılı olmasını beklemiyoruz; çünkü özellikle maalesef uzun bir süre devam edeceği görülen Ayn el-Hilve güvenlik kampının hareketlenmesinin ardından aşama bunu gerektiriyor.
Fransız elçi Le Drian, Berri ve Mikati’nin yanı sıra parlamento blokları ve parti başkanlarıyla da görüştü; örneğin Muhammed Raad ve bloğu ile bloğun merkezinde ve Canbolat ve bloğu ile Beyrut’taki Clemenceau’da bulunan Canbolat’ın evinde görüştüğü gibi Lübnan’daki Fransız büyükelçiliğinde diğer bazı kişilerle de görüşerek onları ikna etmeye çalıştı; ayrıca mümkün olan en kısa sürede Lübnan’a bir cumhurbaşkanı seçileceğini söyledi.
Burada bizi ilgilendiren şey Lübnan’da egemenlik iddiasında bulunanlara şunu sormaktır; bizler egemenliğin, Fransız mandasından ve sonrasında sömürgecinin sırayla bir cumhurbaşkanı empoze ettiği sahte bağımsızlıktan, özellikle de yeni Amerikan dönemini başlatmak için Şamoun’un yönetimini ve onun peşinden Abdunnasır aracılığıyla Fuad Şihab’ın gelişini takip eden yıllardaki Amerika’dan bu yana var olmadığını biliyoruz; nitekim Amerikan döneminde, ordu liderlerinin başkan olmalarına odaklanılmıştır ki böylece hiç tereddüt etmeden Amerika’nın emirlerine itaat etsinler ve güvenliği sımsıkı ellerinde tutsunlar. Ayrıca sürekli olarak Lübnan’dan talep edilen, Filistin’i gasp eden düşman Yahudi varlığıyla tam ve istenilen uzlaşmayı ve onunla normalleşmeyi sağlamasıdır…
Lübnan’daki bu yöneticilere, tüm parlamento bloklarına, siyasi parti başkanlarına ve sözde bağımsız olanlara diyoruz ki: Egemenlik iddiasında bulunduğunuz halde Fransız elçisinin ya da bir başkasının, gerek karargâhınızda gerekse Fransız büyükelçiliğinde size Lübnan Cumhurbaşkanı seçimi konusunda dayatma yapmasına, tavsiyelerde bulunmasına ya da sizinle konuşmasına, yani sizleri daha fazla aşağılamasına, küçük düşürmesine ve tahkir etmesine nasıl izin verebilirsiniz?! Peki sizler, Fransa, Amerika ya da dünyanın diğer ülkelerindeki büyük ya da küçük olsun herhangi bir temsilci veya partiyle yöneticisinin seçilmesi konusunda tartışmaya cesaret edebilir misiniz?
Tabi ki hayır beyler;çünkü kendine saygısı olan ülkeler, ne kendilerine, ne politikacılarına, ne partilerine bunun yapılmasına izin vermezler. Ancak bizler, Lübnan’ın kuruluşundan bu yana bir devlet olmadığını, yöneticilerinin, partilerinin ve politikacılarının çoğunun Batı’nın hizmetkarları ve köleleri olduğunu, ümmetin isteklerine karşı Batı’nın çıkarlarının bekçiliğini yaptığını biliyoruz.
Bu yüzden sizlere açık bir şekilde diyoruz ki: Artık Lübnan’daki insanlar, sizin hakikatinizi, yalanlarınızı, İslam ümmetinin düşmanı Amerika, Fransa ve diğerlerine hizmet ettiğinizi ifşa etmiş ve içinde birliğin olacağı, sınırların kalkacağı ve ümmetin işlerini gerektiği gibi gözetecek yöneticilerin geleceği güne özlem duymaya başlamıştır. Böylece herhangi bir ülkenin elçisinin, partiler ya da bireylerle bir araya gelerek onlara şunu ya da bunu seçmelerini talep etmesi ya da emretmesine izin verilmeyecektir. Allah’tan bunun, çok yakında olmasını temenni ediyoruz.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed Nizar Cabir - Lübnan