- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Libya’nın Çocukları, İnsan Yapımı ve Kasıtlı Bir Felaketle Karşı Karşıya Kalacaklardır
Haber:
UNICEF, 14 Eylül’de Daniel kasırgasının şehirleri tamamen yok etmesinin ardından Libya’da yaklaşık 300.000 çocuğun etkilendiğini bildirdi. İki barajın çökmesi, su akışının yolunda bulunan bölgelerde yıkıcı su baskınlarına yol açtı. Ani ölüm ve yaralanma risklerinin yanı sıra Libya’daki şiddetli seller çocukları, su kaynaklı hastalıkların görülme sıklığındaki artışa, yerinden edilmeye ve temel hizmetlerin kaybına maruz bırakıyor. Ölümle karşılaşan binlerce kişi, sayılacak tek ölümler olmayacaktır. Zira felaket sonrası etkilerin, temiz su ve temel hizmetlerden mahrum kalan binlerce kadın ve çocuğu etkilemesi bekleniyor.
Yorum:
BBC’nin haberine göre bölgedeki mevcut durum o kadar vahim ki, bölgede kalan az sayıdaki yerli halk, gömü altında kalanları bulmak için çıplak elleriyle kazı yapıyorlar. Drone görüntüleri,tüm köylerin tamamen yok olduğunu ve her gün insan cesetlerinin kıyıya vurduğunu gösteriyor.
Bölgeye “erişilmesinin zor olmasından” dolayı uluslararası yardım veya desteğin çok az olduğu söyleniyor. Ancak bölge Müslümanları, Müslüman ülkelerdeki herhangi bir bölgenin işgal edilmesi gerektiğinde oraya ulaşmanın önünde hiçbir engelin olmadığını çok iyi biliyorlar.
İhanetin ana konusu, çevredeki Müslüman ülkelerde bulunan milyonlarca dolar değerindeki askeri teçhizat ve askerlerin, neredeyse bir hafta geçmesine rağmen mazlum kardeşlerine yardım etmek için harekete geçmemeleridir!
Suudi Arabistan’ın kumlarında şehirler inşa etmek için trilyonlarca dolar harcanırken kokuşmuş milliyetçilik nedeniyle Libya halkı bu paralardan mahrum bırakılıyor. Dolayısıyla Libya’daki çocuklara yardım etme görevinin ihmal edilmesi sonucunda onların sadece daha büyük bir ölüm ve hastalık tehdidiyle karşı karşıya kalmalarını bekleyebiliriz.
Hilafetin gölgesindeki muhlis bir liderlik olan Halife, böyle bir rezaleti asla kabul etmeyecektir. Şayet Ömer İbn Hattab burada olsaydı ne olurdu acaba? Onun döneminde böyle bir şeyi tasavvur etmemiz mümkün değildir. Ama kesin olan şu ki bizler, bu ümmete liderlik eden en kötü adamların konuştuğu bir dönemde yaşıyoruz. Bu yüzden bizim, bu ümmeti insan yapımı ve doğal bir felaket vurmadan önce bu durumu tersine çevirmemiz gerekir. وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ أُولَٰئِكَ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ “İman edip yararlı iş yapanlara gelince onlar da cennetliktirler. Onlar orada ebedi olarak kalacaklardır.” [Bakara 82]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İmrana Muhammed