Haber-Yorum

Afrika’daki Gıda Güvenliğine Yönelik Çözüme Sahip Olan Sadece İslam’dır

Haber:

Tanzanya, 5-8 Eylül 2023 tarihleri ​​arasında Afrika Gıda Sistemleri Forumu’nun 13. yıllık zirvesine ev sahipliği yaptı. Bu, “İyileştirme, Yenileme ve Eylem: Afrika’nın Gıda Sistemlerini Dönüştürmeye Yönelik Çözümleri” başlığı altında 70’den fazla ülkeden 350’den fazla konuşmacı ve 3.000’den fazla katılımcının yer aldığı karma bir etkinliktir.

Yorum:

Afrika Gıda Sistemleri Forumu, Afrika tarımı ve gıda sistemleri için dünyanın önde gelen bir forumudur; zira Afrika gıda sistemlerini ileriye taşıyacak pratik eylemlerde bulunmak ve çalışmaları paylaşmak için çıkar sahiplerini bir araya getiriyor.

Afrika Gıda Sistemleri Forumu’na göre;iyileşme, gıda sistemlerini yeniden inşa etmek için kararlı stratejiler ve eylemler gerektirmekte, yenileme projesi değişen iklim bağlamında sürdürülebilir gıda üretimi için adaptasyon uygulamaları, inovasyon ve teknoloji yoluyla doğal sermaye kaynaklarının yenilenmesi ihtiyacını vurgulamakta ve kanun ise gıda sistemlerini politikalar, uygulamalar ve yatırımlar yoluyla iyileştirerek gıda sistemleri dönüşümünü hızlandırmak için acil eylem çağrısında bulunmaktadır.

Kapsamlı Afrika Tarım Kalkınma Programı’na (CAADP) göre Afrika’da yaklaşık 874 milyon hektar ekilebilir arazi bulunuyor ve bunların %83’ü yüksek ve sürdürülebilir üretkenlik elde etmek için yüksek toprak verimliliğine sahiptir. Aynı zamanda 67’den fazla büyük nehir ve 63 de sınır aşırı nehir havzasını içermektedir. Kısacası dünyadaki ekilebilir alanların %65’i, yenilenebilir tatlı su kaynaklarının ise %19’u Afrika'da bulunmaktadır.

Deniz ürünlerine ilişkin olarak; 27 Afrika ülkesinin Atlantik Okyanusu, 13 ülkenin Hint Okyanusu, 5’inin Akdeniz ve 4’ünün de Kızıldeniz ile sınırı bulunmaktadır.

İnsan kaynakları açısından Afrika, yaklaşık %70’i 30 yaşın altındaki gençlerden oluşan 1,3 milyar insana ev sahipliği yapıyor.Ayrıca dünyadaki altının %40’ını, dünyadaki krom ve platinin %90’ınını ve Afrika’daki en büyük kobalt ve uranyum rezervlerini barındırmaktadır.

Tüm bu potansiyellere rağmen Afrika hala gıda güvensizliği, açlık ve kıtlıkla karşı karşıyadır. Zira Afrika’da 140 milyondan fazla insan açlık acısı çekiyor ve Somali son zamanlarda felaket seviyelerine ulaşmış olup tahminen 6,5 milyon insan gıda krizinden mustariptir. Ayrıca Nijerya’da 17,5 milyon kişinin yeterli yiyeceği yok,Madagaskar’da 7,8 milyon kişi gıda güvensizliğiyle karşı karşıya ve Etiyopya’da ise 22,7 milyon kişi gıda güvensizliği yaşamaktadır.Yaklaşık 146 milyon insanın akut gıda güvensizliğinden musdarip olduğu Sahra Altı Afrika bölgesi, onlarca yıldır yaşanan en endişe verici gıda krizlerinden biridir. Dahası Afrika kıtasının çeşitli yerlerindeki açlık, çocuk ölümlerinin yüzde 45’e kadar ulaşmasına katkı sağlıyor.

Diğer girişimler gibi Afrika Gıda Sistemleri Forumu da, Afrika’yı ve dünyayı açlıktan ve gıda güvensizliğinden korumayı başaramayacaktır; çünkü tüm girişimler Afrika’daki gıda krizinin gerçek temel nedenine ulaşamamış, dolayısıyla makul çözümler de önerememiştir. Bunun yerine kapitalist çözümler öneriyorlar ve kapitalizmin sınırları içinde düşünerek sorunları için Batılı sömürgeci çözümlere güveniyorlar.

Batılı kapitalist endüstriler Afrika’daki iklim değişikliğine önemli ölçüde katkıda bulunmuş olup bu da aşırı hava koşullarının meydana gelmesine neden olmuş, bu ise gıda sisteminde şu anda yaklaşık iki buçuk yılda bir meydana gelen iklim kaynaklı şoklara yol açmıştır; bu ise her zamankinden daha çok görülen bir durumdur. Afrika, küresel pazarda artan gıda fiyatları ve düşen tarım ürünleri fiyatlarıyla karşı karşıyadır; bu nedeni, Afrika’yı Batı için sömürgecilerin gelip onu dünyanın en fakir kıtası haline getirecek şekilde kaynaklarını sömürdüğü bir çiftlik haline getiren sömürgeci ekonomik sistemdir.

Afrika tarım sektörü iyi organize edilebilirse sadece Afrika’daki değil tüm dünyadaki gıda krizini çözebilecektir; bunun gerçekleşmesi ise sadece İslam sayesinde mümkündür; çünkü Hilafet Devleti’nin gölgesinde, sömürgeci Batı ülkelerinin politikalarımızı, planlarımızı ve programlarımızı kontrol etme imkanı olmayacaktır. Zira beslenmenin sağlanması, çorak toprakların canlandırılması, adil gıda dağıtımı, küçük ve büyük tarım projelerinin finansmanı ve benzerleri gibi İslami tarım politikaları uygulanacaktır. Ayrıca Batılı ülkelerden bağımsız kendi kendine yeterlilik politikaları,bol gıda üretimini sağlayacak ve aç olanları doyurmak ve iş fırsatları oluşturmak için üretilen hayvancılık ve tarım ürünleri endüstrileri gibi ümmetin tarımsal potansiyelleri artırılacaktır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Said Bitumva - Tanzanya