Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Kırılgan Yahudi Varlığı Filistin, Denizden Nehre Kadar İslam Ordusu Tarafından Kurtarılacaktır

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Kırılgan Yahudi Varlığı

Filistin, Denizden Nehre Kadar İslam Ordusu Tarafından Kurtarılacaktır

Haber:

7 Ekim Cumartesi günü sabahın erken saatlerinde, mübarek toprak Filistin’in işgal edilmesinin hikayesine yeni bir sayfa yazıldı. Zira Müslümanlar, Filistin’deki işgal edilmiş toprakları kurtarmak için büyük bir operasyon başlattılar. Daha önceki durumdan farklı olarak mücahitler, kuşatma altındaki Gazze’den, birçok “yerleşim yerleri” de dahil olmak üzere Gazze dışındaki topraklara sızdılar. Nitekim işgal güçlerini gafil avlayan ve onları daha önce hiç olmadığı kadar sarsan şafak saldırısında Yahudi varlığı büyük kayıplar verdi.

Ayrıca Gazze’den, hayalet şehre dönüşen başkent Tel Aviv’in de aralarında bulunduğu işgal altındaki topraklara binlerce roket fırlatıldı; bunun üzerine yerleşimciler, şayet havaalanı yollarında değillerse barınak ve sığınaklarda saklanmaya başladılar. Bu metnin yazıldığı sıradaki resmi rakamlar, 250 yerleşimcinin öldürüldüğünü ve 1000’den fazla kişinin de yaralandığını gösteriyordu.

Yorum:

Yukarıda geçenlerin ışığında aşağıdaki hususlar vurgulamaya değerdir:

Dünya bu Cumartesi uyandığında, onlarca yıldır süren yalan medya propagandasının yerle bir olduğunu gördü. Hiçbir Müslüman ordunun galip gelmesinin mümkün olmadığı güçlü ve yenilmez Siyonist ordunun imajı tamamen sarsıldı. Nitekim terörist varlık, bir grup Müslümanın koordineli bir şekilde direnmesi durumunda örümcek ağı gibi zayıf olduğunu kanıtlamıştır. Birkaç saat içinde ve basit yöntemlerle bu varlığın altındaki yer sarsıldı ve şehirlerindeki insanlar boşaldı.

İslam ülkelerinin başındaki hain yöneticiler, işgalciyle ilişkileri ne kadar normalleştirmeye çalışırlarsa çalışsınlar, İslam ümmeti bunu asla kabul etmeyecektir. Kalplerinde imanın sıcaklığı attığı ve damarlarında İslam sevgisi dolaştığı sürece Müslümanlar kanserli terörist Yahudi varlığı ile savaşacaklardır.

Nitekim Yahudi varlığının gerçek koruyucuları olan hain yöneticiler, müzakere masasına oturup Müslümanları işgali kabul etmeye zorlamak için onlarca yıldır “kaybedilen bir savaş” fikrinin propagandasını yaptılar. Dolayısıyla tıpkı Siyonist işgalcinin durumu gibi mübarek toprakların tamamının kurtarılmasının önünde duranlar sadece hain yöneticilerdir; zira onlar, ümmetin düşmanıdırlar.Az sayıdaki kahraman Müslümanlar bir sabah basit yöntemlerle Siyonist işgali sarsmayı başarabildiyse, peki yeterli ekipman ve teçhizata sahip düzenli bir ordu olsa nasıl olurdu acaba?!

Filistin'in tamamı işgal edilmiştir ve işgalciyi kovmaya ve yenilgiye uğratmaya yönelik her türlü girişim asil ve övgüye değer bir direniş olup Müslümanların bunu yapmaya hakkı vardır. Müslümanlar saldırgan ya da terörist değillerdir; aksine terörist olanlar, 75 yıldır meşru olmayan Yahudi varlığı ve öldürerek veya buldozerlerle Müslümanların evlerini çalan binlerce yerleşimcidir. Bu yüzden genel olarak ümmetin, özel olarak da işgale birkaç saat içinde son vermeye muktedir olan çevredeki Müslümanların ordularının görevi, Yahudilerin işgalini ortadan kaldırmaktır.

Politikacıların ve medyanın gerçeği çarpıtmaya ve işgalciyi, işgal ettikleri halka karşı savunma savaşı veren bir kurban olarak göstermeye yönelik tekrarlanan çabaları, gözden geçirilmiş bir anlatı değildir, aksine uluslararası toplumun, tamamen yasa dışı olmasına ve insanlık dışı vahşetine rağmen işgalciyi, siyasi ve ahlaki (!) olarak desteklemek için yarattığı yalan anlatının bir devamıdır! Bu mali ve askeri desteğin yanı sıra örneğin Danimarka, işgalciye silah parçaları satmaktadır!

Batı da dahil her yerdeki Müslümanlar, Filistin’in kurtuluşu için çağrıda bulunmalıdırlar; bu, tüm Yahudilere karşı bir savaş çağrısı değil, aksine meşru olmayan Siyonist işgale son vermek için bir çağrıdır. Müslümanların işgal altındaki Filistin’in her yerinde silahlı mücadele etme hakları, 1940’larda Almanlara karşı savaşan Danimarkalı direniş savaşçılarının veya bugün Ukraynalıların Rusya’ya karşı direniş savaşçılarının sahip oldukları haklardan daha az değildir. Bundan daha da önemlisi, işgale karşı savaşmak, İslami bir vecibedir! Bizler açık ve gururlu bir şekilde İslami tutumu benimsemeye cesaret ettiğimiz sürece dürüst olmayan medya ve ikiyüzlü siyasetçiler propagandalarında asla başarılı olamayacaklardır!

Sonuç olarak: Mücahitler ilk kıvılcımı ateşledi ve Allah’ın yardımıyla bu kıvılcım, Müslümanların ordularını yöneticilerin prangalarından kurtarma, Yahudi varlığının işgaline son verme ve mübarek toprakları kurtarma ateşini de tutuşturacaktır; işte o zaman tüm insanlık, sömürgeci kapitalizmin kötülüğünden kurtulacaktır. Bu ise aziz olan Allah’a hiç de zor değildir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

İbrahim Atraş

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER