Haber-Yorum

Sisi, Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Değil, Fransa Firavununun Liderlik Üslubunu Taklit Ediyor

Haber:

2 Ekim’de Şarkul Avsat ve Kuzey Afrika Haber Ajansı, Mısır Cumhurbaşkanının ülke vatandaşlarına, Mısır’ın mali açıdan ilerlemesine izin verme yönündeki ulusal görevlerini yerine getirmek için daha az yiyecek ve kaynağa tahammül edeceklerini söylediğini bildirdi. Mısır şu anda hafızalarda yer edecek şekilde en kötü ekonomik krizle karşı karşıyadır; bu yüzden gerek politikalara yönelik eleştiriler gerekse eski askeri yöneticinin dokuz yıllık liderliği hakkında bir dizi utanç verici açıklamalar artıyor. Zira hafta sonu ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Ben Cardin, ülkedeki insan haklarını iyileştirmeye yönelik somut adımlar atılmaması halinde Mısır’a yapılacak yıllık 1,3 milyar Dolarlık askeri yardımın durdurulması tehdidinde bulundu.

Yorum:

Fransız Devrimi sırasında Fransa Kraliçesi Marie Antoinette’e atfedilen meşhur sözleri hatırladığımızda sanki tarih tekerrür ediyor gibi görünüyor. Kıssaya göre, Kraliçe’ye çiftçi vatandaşlarının aç oldukları ve ekmekleri bile olmadığı söylendiğinde Kraliçe kibirli bir şekilde şöyle cevap veriyor; “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler!”

Sisi, 7 Ekim Cumartesi günü 160 milyar Dolarlık devasa dış borç hakkında şunları söyledi: “Nasıl bir ülkede yaşamak istiyorsunuz? Mısır’ı inşa edip onu saygın bir millet haline getirmek istiyor musunuz yoksa istemiyor musunuz? İnşa etmeyi bir macera olarak mı görüyorsunuz? Reformu bir macera olarak mı görüyorsunuz?”

Kahire’nin doğusundaki çölde yeni bir başkent, Akdeniz’de bir eğlence kenti, çok pahalı ve gelişmiş yolcu trenleri ve monoraylar da dahil olmak üzere düzinelerce mega projeye yönelik yapılan verimsiz finansman, geniş çaplı yoksulluğa yol açmıştır.

Cumhurbaşkanının Mısırlıların vatan için az olanla yetinmeleri gerektiği yönündeki mesajı, sosyal medya sayfaları aracılığıyla onlarca içerik üreticileri tarafından çeşitli formatlarda tekrarlanıyor. Nitekim bu sözler, ABD Demokrat Senatörü Bob Menendez’in rüşvet karşılığında Mısır hükümetine yardım etmek için nüfuzunu kullandığı yönündeki utanç verici iddialarının ardından geldi.

Sisi ve hükümeti Menendez’in davası hakkında sessiz kaldılar ve bu ümmet, ne Sisi’nin kişisel yaşamında ne de otoriter çevresinin yaşam tarzlarında hiçbir lüksü, yemeği ve harcamaları azaltmayacağını açıkça görmektedir.Mısır’daki yöneticilerin ve onların sömürgeci efendilerinin iğrenç ve açgözlü tutumu, Firavun’un zulmüne ve onun Allah Subhanehu ve Teala’nın şeriatına meydan okumasına benziyor. Diğer bir soru ise aldığı milyarlarca Dolarlık “askeri yardım” olarak toplanan paralardır. Ayrıca kadın ve çocukların yoksulluğuna yönelik bir savaş yok, aksine sadece İslami bakış açıklarına yönelik bir savaş vardır. Dahası Filistin halkı, gıdaya, suya ve İslam düşmanlarından korunmaya ihtiyaçları olması nedeniyle ölürlerken bu askeri yardımla hani nerede?!

Biz bu hainlerin sadece boş boş konuştuklarını, milliyetçiliğe çağırdıklarını ve ümmetin kaynaklarıyla dolu saraylarında acıların kabirleri üzerinde dans ettiklerini görüyoruz. Bu yüzden bizler, Peygamberlerin yaptığı gibi bu şeytani tiranları muhasebe etmeli ve Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in yaptığı gibi de İslam’ın yönetimini yeniden başlatmalıyız. Onlar da Firavun teslim olduğunda yaptığı gibi haykırsınlar! وَجَاوَزْنَا بِبَنِي إِسْرَائِيلَ الْبَحْرَ فَأَتْبَعَهُمْ فِرْعَوْنُ وَجُنُودُهُ بَغْياً وَعَدْواً حَتَّى إِذَا أَدْرَكَهُ الْغَرَقُ قَالَ آمَنتُ أَنَّهُ لا إِلِهَ إِلاَّ الَّذِي آمَنَتْ بِهِ بَنُو إِسْرَائِيلَ وَأَنَاْ مِنَ الْمُسْلِمِينَ “Derken İsrailoğulları’nı denizin öteki yakasına geçirdik. Firavun ve ordusu da haksız yere onlara saldırmak üzere peşlerine düşmüştü. Sonunda Firavun boğulmak üzereyken şöyle dedi: “Elhak inandım ki, İsrailoğulları’nın iman ettiğinden başka tanrı yokmuş! Ben de artık kendini O’na teslim edenlerden biriyim.” [Yunus 90]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İmrana Muhammed