Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Arap ve İslam Ülkelerinin Dışişleri Bakanları, Allah’a Değil de Rusya ve Çin’e Sığınıyorlar!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Arap ve İslam Ülkelerinin Dışişleri Bakanları, Allah’a Değil de Rusya ve Çin’e Sığınıyorlar!

Haber:

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Gazze Şeridi’ndeki durumu görüşmek üzere Arap Devletleri Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Arap-İslam Zirvesi’nde görevlendirdiği bakanlar heyetiyle bir araya geldi.

Riyad’daki Arap-İslam Zirvesi’nin sonuçlarına dayalı olarak Bakanlar Komitesi, ateşkes sağlanması, Gazze Şeridi’ndeki sivillerin korunması, insani yardım çabalarına izin verilmesi ve Filistin sorununa adil ve kapsamlı bir çözüm bulunması için çalışıyor.

Bakan Lavrov, toplantının başında Rusya’nın Gazze Şeridi’nde ateşkesin gerekliliği konusunda İslam İşbirliği Teşkilatı’nın değerlendirmesini paylaştığını açıklayarak aynı zamanda Rusya’nın her türlü terörizme karşı olduğunu ancak uluslararası insancıl hukuku ihlal etmeden terörle mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı.

Yorum:

Arap ve Müslüman ülkelerinin Dışişleri Bakanları Riyad’dan Pekin’e, oradan da Moskova’ya giderek kendilerini yiyip bitirdiler ancak onlardan, Moskova, Pekin, Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletler ve diğerlerine yönelik kınama, eleştiri, inkar ve şikayet dışında hiçbir şey işitmedik! Bu bağlamda bizler, bu fasık zalimlere karşı Allah bize yeter, O ne güzel vekildir diyoruz. Yahudilerle savaşmadan önce onlara söz verdiğimiz gibi, Yahudilerin muhafızları ve koruyucuları olan fasık zalimleri devirmeliyiz. Bu nedenle diyoruz ki; bu yöneticileri kökünden söküp atalım ki daha ellerindeki Suriye ve diğer yerlerdeki Müslümanların kanları kurumamış olan Moskova’ya, Putin’e, Lavrov’a ve Şoygu’ya giden bu mücrimlerin ordularının zincirlerini kırabilelim! Bu mücrimler için ne büyük bir utanç ve ne büyük bir aşağılanmadır! Eğer onlarda zerre kadar şeref olsaydı evlerinden dahi çıkmazlardı; zira şayet Moskova’nın elinde bir güç ve kuvvet olsaydı, Ukrayna’dan kendi yüzsuyunu koruyacak bir çözümle çıkardı!

Bizim Yahudilerle olan meselemiz, tıpkı Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in döneminde olduğu gibidir; biz burada, Rasul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Yahudilerle yapmış olduğu her şeyi sıralamak istemiyoruz ancak Yahudiler en güçlüsü olan Hayber Yahudileri üzerinde durmakla yetineceğiz; nitekim Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem, kendisiyle birlikte Hudeybiye Antlaşması’ndan dönen bin dört yüz kişiyle yola çıkmıştı ve Hayber Yahudileri, korunaklarından, kalelerinden, silahlarından ve sayılarından dolayı Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in kendileriyle savaşacağını düşünmüyorlardı; bu yüzden on bin savaşçı saf halinde dışarı çıkıyor ve şöyle diyorlardı: Muhammed bizimle savaşacak öyle mi? Heyhat ki! Heyhat! Medine’de bulunan Yahudiler de Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hayber’e hazırlanırken şöyle diyorlardı: Sizi engellemeyeceğiz, Vallahi Hayber sizden çok uzak! Şayet Hayber’in kalelerini ve adamlarını (savaş erlerini) görmüş olsaydınız daha onların yanlarına varmadan, geri dönerdiniz;dağların tepelerinde yükselen kaleler, orada! Hiç kesilmeyen, sürekli akan sular, orada! Dağların tepelerinde yükselen kaleler, orada! Zırh gömlekli on bin savaş eri orada! Esed ve Gatafan kabileleri de Araplardan uzak olup tamamı onları koruyorlar!Siz Hayber'e nasıl dayanabileceksiniz? Bunları Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Ashabına telkin etmeye başladıklarında, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Ashabı şöyle diyordu: Allah, Peygamberine, Hayber ganimetini elde edeceğini vaat etmiştir.

İşte bugün bizler de şu tür sözler işitiyoruz; Yahudi varlığının ordusu dünyanın en güçlü ordularından biridir! Oysa bu, bir fasığın söylediği ve korkakların da inandığı bir yalandır! Hakikatte ise Rusya ve Çin orduları da dahil olmak üzere Batı ülkelerinin tüm ordularının, Arap ülkelerinin ordularından oluşan tek bir orduyla bile karşılaştırıldığında hiçbir değeri yoktur; zira onların gençleri kızlarla birlikte eğitim görüyorlar ve ordularında ise erkeklerden çok kadınlar vardır! Aha işte yaklaşık iki aydır Mısır veya Ürdün’e yönelik değil, Gazze’ye yönelik savaşlarında Yahudiler, eşit olmayan bir savaşta tek bir tutukluyu bile serbest bıraktırmaya güçleri yetmedi.

Yahudiler komplolar dışında tek bir savaşa bile giremediler ve tüm elde ettikleri (zaferleri), Arap ve Müslümanların başındaki yöneticilerin ihaneti sayesinde olmuştur. Kerame savaşına gelince; bu ihanete karşı bir isyandı; şayet o günkü Kerame komutanı Haşimi emirlerine tabi olmuş olsaydı, o da daha önceki hezimetler gibi bir hezimet olacaktı; zira Yahudiler, ajanlara, casuslara, bozgunculuğa, ifsat etmeye ve geri kalan halkları korkutmak için de çocukların ve kadınların öldürülmesine güveniyorlar.

Filistin’in kurtuluş vakti yaklaşmıştır; zira Selahaddin ve Ebu Ubeyde gibi insanlar görmektesiniz. Allah’ın izniyle artık kurtuluş zamanıdır; çünkü Filistin’i kurtaranlar, bu varlıkların tek bir Dinar ve Dolarına bile el uzatmıyorlar. Aksine ellerini semaya kaldırıp Allah Subhanehu’nun vaadini bekliyorlar: وَكَانَ حَقّاً عَلَيْنَا نَصْرُ الْمُؤْمِنِينَİnanan kimselere yardım etmek Bize hak oldu.” [Rum 47]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Muhammed Selim – Mübarek Toprak (Filistin)

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER