- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Gazze, Dünyaya, Tek Başına Bir Ümmet Olduğunu Kanıtladı
Haber:
“İsrail” ordusunda ölenlerin sayısı 1967 savaşında ölenlerin sayısına yaklaştı. (El Cezire Kanalı)
Yorum:
Güncel olayların ve askeri ve teknolojik gelişmelerin gölgesinde dünyadaki tüm ülkeler, galip gelmenin bu maddi faktörlerde olduğuna inanarak silahlanma ve bilgi alanında ilk ülke olmayı amaçlamaktadır; bu nedenle güç kaynaklarına sahip olmak için sürekli bir yarış içerisindedirler. Bunlar sadece kendi araştırmalarının ve kendi askeri ve siyasi araştırma merkezlerinin söylediklerine inanan Batılı aklın sınırlarıdır. Oysa Müslümanlar, silahı olmayan savunmasız kişiler de olsalar gücün sadece Allah’a ait olduğuna ve zaferin de O’nun katından olduğuna iman etmektedirler ki buna dair birçok tanıklıklar vardır. Bu yüzden Müslümanlar, sayıları düşmanlarına kıyasla az olmasına rağmen birçok savaşta galip gelmişlerdir. Bunun en iyi delili, Allahu Teala’nın şu kavlidir: كَم مِّن فِئَةٍ قَلِيلَةٍ غَلَبَتْ فِئَةً كَثِيرَةً بِإذْنِ اللهِ واللهُ مَعَ الصَّابِرِينَ “Nice az sayıda topluluk Allah'ın izniyle çok sayıdaki topluluğa galip gelmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir.” [Bakara 249] Nitekim Gazze’deki olaylar, bu Rabbani gerçekleri gözden kaçıranlar için, zaferin Allah’ın izniyle geleceğini ve son kararının da O’nun hikmetiyle olacağını kanıtlamıştır.
Bugünlerde Yahudi varlığının ordusundaki ölenlerin sayısının, o dönemde altı Arap ülkesiyle karşı karşıya geldiği 1967’de öldürülenlerin sayısına yaklaşmaya başladığını işitiyoruz; bu rakamlar, bir Müslüman Allahu Teala’nın şu kavlini tasdik ederek dini, şerefi ve malı için zafer kazandığında, zaferin Allah’tan geldiğinin en güzel şahidi ve delilidir: إِن يَنصُرْكُمُ اللهُ فَلَا غَالِبَ لَكُمْ وَإِن يَخْذُلْكُمْ فَمَن ذَا الَّذِي يَنصُرُكُم مِّن بَعْدِهِ وَعَلَى اللهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ “Allah size yardım ederse, artık size üstün gelecek hiç kimse yoktur. Eğer sizi bırakıverirse, ondan sonra size kim yardım eder? Müminler ancak Allah'a güvenip dayanmalıdırlar.” [Al-i İmran 160] Dolayısıyla mübarek Gazze’deki mücahitler Allah’a tevekkül etmişler ve Allah’ın izniyle O da onların yardımcısı ve destekçisi olmuştur. En son hava savunma sistemlerine, silahlara ve savaş bilgi teknolojisine sahip bir varlık olan Siyonist varlığın, örümcek ağından daha zayıf olduğuna kim inanırdı? Oysa az bir sayıya ve mütevazi bir teçhizata sahip olan mübarek bir grubun eliyle Yahudi varlığının onuru aşağılanmış, sözde efsaneliği yerle bir olmuş, askerlerinin korkaklığının boyutu, liderlerinin sefaleti ve rezillikleri tüm dünya ifşa olmuş ve ayıpları tüm dünya için açığa çıkmıştır. Ama Gazze halkı, Allah’ın fazlı sayesinde tüm öldürmelere, yerinden edilmelere ve tedavi, barınma, yiyecek ve giyecek gibi en temel insan haklarından bile mahrum bırakılmalara rağmen bugüne kadar dimdik ayaktadırlar.... Evet tüm bu haklardan mahrum bırakılmışlar, hatta bu suç varlığı, onlara gönderilen yardımların bile onlara ulaşmasını kabul etmemiştir.
Tüm bu olayların şöyle göstergeleri olmuştur:
Birincisi; şayet bir Müslümanın imanı kalbine yerleşir ve yüce bir dağ gibi olursa, dünyada hiçbir güç onun karşısında duramayacaktır. İşte dünya Gazze’de buna şahit olmuştur; zira nasıl da dinlerini ve topraklarını savunuyorlar, asla teslim olmayıp en basit teçhizatlarla en güçlü olana karşı direniyorlar; dikkat edin bu, Aziz ve Hamid olan Allah’a imanlarından dolayıdır.
En üzücü olan ikinci göstergeye gelince; Müslüman kardeşleri tarafından maruz kaldıkları terk edilmişliktir. Ben Müslüman halkları suçlamıyorum; zira onlar aslanlar gibi kıskançtırlar; ancak mücrim yöneticiler, başta Amerika olmak üzere kâfir Batı’daki efendilerine itaat ederek Gazze halkına yardım edilmesini engellemişlerdir.
Diğer göstergelerden biri de gerek bu kafir kapitalist sistem gerekse insanların beyinlerini çatlattıkları demokrasi, özgürlük ve insan hakları hakkındaki gerçeklerin açığa çıkmasıdır. Peki çocukların, kadınların ve yaşlıların başına gelenler karşısında Batı dünyası hani nerede?! Zira onlar, her gün öldürülüyorlar, yaralılar tedavi edilemiyor, inim inim inliyorlar, çığlık atıyorlar ama Allah'tan başka hiç kimse onlara cevap vermiyor.
Avrupa’nın sözde uluslararası konferans ve sözleşmelerinde savunduğunu iddia ettiği insan hakları hani nerede?!
Batı’nın medeniyetin ve gelişmenin beşiği olduğunu iddia eden Müslümanlar, hala bu iddianın sahte olduğunu keşfetmediler mi?!
Müslümanlara olan kin ve nefretlerinin ve sürekli düşmanlıklarının hakikatini hala görmediler mi?!
Daha ne zaman kadar susacağız?! Onlar için imanın an zayıf noktası olan dua bile etmiyoruz; zira Müslüman günde beş vakit namaz kılıyor ama Allahu Teala’nın oradaki Müslümanlara zafer bahşetmesi için samimi bir kalple Allah’a yalvararak dua etme zahmetine bile girmiyor! Ancak Gazze halkı tek başlarına ve İslam dünyası adına savaşmaya alıştılar ve onları kimlerin yüzüstü bıraktığı umurlarında bile değildir; çünkü onlar, imanın hakikatine varmışlar ve Allah’ın kendilerinin yardımcısı olduğuna kesin olarak iman etmişlerdir. Bu nedenle Allah’a güvendiler ve Yahudi varlığındaki askeri seçkinlerinden bir gurup olarak sınıflandırılan beş askeri tümen bile küçük bir grubu yenmeyi başaramamıştır; bu ise Allah'a tevekkül eden bu adamların kalplerindeki imanın gücü ve sağlamlığından kaynaklanmaktadır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Abdullah – Irak