- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Husilerin Filistin’le İlgili Talebi İnsani Olup
Onların Gündemlerinde Filistin’i Kurtarmak Yoktur!
Haber:
Sanaa’da günlük olarak yayınlanan hükümetin günlük gazetesi Es-Sevra 3 Ocak Çarşamba günü, Yüksek Siyasi Konsey üyesi Muhammed Ali El Husi’nin Hollanda televizyonu ile yaptığı bir röportajının metnini aktardı. “Bu saldırıların durması için gerçekleşmesi gereken talepleriniz nelerdir?” şeklindeki soruya şöyle cevap verdi: “Gazze halkına yönelik saldırının durdurulması, Gazze halkına gerek malzemelerin gerekse su, gıda, ilaç ve petrol türevlerinin ulaştırılmasıdır. Bunlar insani taleplerdir. Biz, Filistin halkına yönelik soykırımı durdurun ve terörü durdurun diyoruz; eğer bizim için bunlar gerçekleşirse, Kızıldeniz’de, Aden Körfezi’nde, Arap Denizi’nde (Umman Denizi) ve Bab el-Mendeb’de hiçbir gemiye müdahale edilmeyecektir.”
Yorum:
Hollanda televizyonu, Husilerin Kızıldeniz'deki Yahudi varlığıyla bağlantılı ticari gemilere yönelik saldırılarından bahsetti. Bunun Husilerin Filistin’le ilgili resmi cevabı olduğuna kim inanır? Husilerin takipçileri, Filistin’in kurtuluşunun kendi liderlerinin gündemlerinde olmadığını ve sabah akşam Filistin’in kurtuluşuna yönelik tekrarlanıp duran marşları işittiklerinde “Kur’an yürüyüşüyle” aldatıldıklarını anlayıp farkına vardılar mı acaba! Bu cevap onlar için yeterli mi yoksa onlara El Husi’nin zehri mi bulaştı?!
Muhammed Ali El Husi, Hollandalıların, belirli soruları sormak ve bunlara yönelik açık cevaplar almak için Batı’nın temsilcileri olarak geldiklerinin farkında mı acaba?!
Husiler, İslam’ı yönetimden uzaklaştırma, İslam’ın kendi çıkarlarını gerçekleştirecek bazı hükümlerini tercih etme ve kokuşmuş kapitalist sistemlerin yerine bunları koyma konusunda Müslüman ülkelerdeki mevcut iktidar rejimlerinden hiçbir farkı yoktur; zira Husiler, Birinci Dünya Savaşı’nda elde ettikleri zaferin, başkenti İstanbul’u işgal ederek Hilafet Devleti’ni siyasi sahneden kaldırmalarının ve Müslümanların son Halifesini buradan kovmalarının ardından İngiltere ve Fransa’nın Müslümanlar arasında çizdiği Sykes-Picot sınırlarının yeni koruyucularıdırlar.
Ebu Ubeyde Âmir İbn Cerrah’ın sulh yoluyla fethetmesinin ve Müminlerin Emiri Ömer İbn Hattab Radıyallahu Anh’ın gelip anahtarlarını teslim almasının ardından Filistin, Selahaddin Eyyubi ve Memluk Sultanı Kutuz gibi kurtarıcıları beklemektedir. Yine Filistin’in kurtuluşu, yakında Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti’nin kurulmasıyla daha da önem kazanacak olan Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Râye’si olan Ukab Râyesi altında olacaktır. Nitekim Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: لا تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يُقَاتِلَ الْمُسْلِمُونَ الْيَهُودَ، فَيَقْتُلُهُمُ الْمُسْلِمُونَ حَتَّى يَخْتَبِئَ الْيَهُودِيُّ مِنْ وَرَاءِ الْحَجَرِ وَالشَّجَرِ، فَيَقُولُ الْحَجَرُ أَوِ الشَّجَرُ: يَا مُسْلِمُ يَا عَبْدَ اللَّهِ هَذَا يَهُودِيٌّ خَلْفِي فَتَعَالَ فَاقْتُلْهُ، إِلَّا الْغَرْقَدَ فَإِنَّهُ مِنْ شَجَرِ الْيَهُودِ “Müslümanlar Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz. Bu savaşta Müslümanlar Yahudileri öldürürler. Hatta bir Yahudi taşın, ağacın arkasına gizlenir. Bunun üzerine o taş, o ağaç, ey Müslüman! Ey Allah’ın kulu! İşte arkamda bir Yahudi. Gel, onu öldür, der. Yalnızca Garkad bir şey söylemez. Zira o, Yahudilerin ağaçlarındandır.” [Müslim tahric etti]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müh. Şefik Hamis – Yemen