Cuma, 20 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Dubai’den, Gâsıp Varlığa Kara Nakliye Hattı!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Dubai’den, Gâsıp Varlığa Kara Nakliye Hattı!

Haber:

Gaspçı varlığın televizyon kanallarından birinin, Bab el-Mendeb ve Kızıldeniz üzerinden deniz taşımacılığının sekteye uğramasının ardından Dubai'den hareket edip Suudi Arabistan ve Ürdün üzerinden yola çıkan ve çeşitli emtialar taşıyan uzun bir kamyon kuyruğunun ses ve görüntülerini gösteren bir raporu, elektronik medyada geniş çapta yayıldı. (2 Şubat 2024)

Yorum:

Gazze’ye yönelik savaş ve sonuçlarıyla ilgili bugünlerde tanık olduğumuzdan daha büyük bir ihanete tanık olabileceğimizi sanmıyorum. Acı gerçek şu ki bugün yeni olan şey, gizli anlaşmaların ve ihanetlerinde ifşa olması ve Allah, Rasulü ve müminlerden hiç haya etmeden açık ve net bir şekilde Yahudi varlığına yardım edilmesidir! Şöyle buyuran Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ne kadar da doğru söylemiştir: إِنَّ مِمَّا أَدْرَكَ النَّاسُ مِنْ كَلَامِ النُّبُوَّةِ إِذَا لَمْ تَسْتَحْيِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَİnsanların Peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de: “Utanmıyorsan dilediğini yap!” İşte bugün hain rejimler, Gazze’deki Müslümanları yüzüstü bırakıp ve kuşatma altına almak ve gâsıp varlığa her türlü desteği vermek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar!

Rejimler ile ümmet arasında derin bir uçurumun olduğunu herkesin idrak etmesi ve bunun özel olarak Gazze’den, genel olarak da ümmetin vakıasından dolayı yürek acısı çeken tüm Müslümanların dikkate alması gerektiği gibi ciddi olarak bu vakıayı değiştirmek isteyen tüm Müslümanların da bunu dikkate alması gerekir.

Artık bunun zamanı geldi, hatta geçti bile! Dolayısıyla bu ümmetin, rejimleri aşması gerektiği gibi bu rejimlerin kendi kurallarına göre ortaya koydukları tedrici ve kısmi siyasi reform yaklaşımlarını da aşması gerekir!

Hâlâ yasa reformu, anayasa değişikliği, bakan değişikliği, parlamento çalışması ve benzeri yaklaşımlardan bahseden ve benimseyenler mi var Allah aşkına?!

Bu tür rejimlerin gölgesindeki bu tür yaklaşımlar, değişim yaklaşımları değil, aksine beyhude yaklaşımlardır!

Her şerde bir hayır vardır. Evet, ümmetin içindeki kültür ve siyaset sahipleri, değişim ve reform yaklaşımlarını ve bunların rejimlerle ilişkilerini tartışmak için çok zaman harcayıp mürekkep tüketti. Belki de Tufan ve sonrasında yaşananlar, herkesin uyanmasına ve ümmetin stratejik ve siyasi bir boşluk içinde olduğu gerçeğinin farkına varmasına neden olacaktır. Bu boşluğu ise sadece yegâne akidesi ve siyasi sistemiyle İslam doldurabilir; bu sistem ise Nübüvvet Minhacı üzere Hilafettir. Zira Hilafette, Batı’nın nüfuzu, yöneticilerin ihanetleri, ulusal devletler ve zalim uluslararası hukuka boyun eğmek olmayacak, aksine Hilafette herkes şu ayetin anlamını hissedecektir: أَذِلَّةٍ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ أَعِزَّةٍ عَلَى الْكَافِرِينَMüminlere karşı alçak gönüllü (şefkatli), kâfirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir.” [Maide 54]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
M. Usame Es-Suveynî – Kuveyt

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER