Pazartesi, 02 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/04
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
UNRWA (Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı), Filistin Halkına Şantaj Yapmak ve Onların Hayatlarını, Kaderlerini ve Nesillerinin Zihinlerini Kontrol Etmek İçin Kullanılan Bir Araçtır!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

UNRWA (Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı), Filistin Halkına Şantaj Yapmak ve Onların Hayatlarını, Kaderlerini ve Nesillerinin Zihinlerini Kontrol Etmek İçin Kullanılan Bir Araçtır!

Haber:

Amerika Birleşik Devletleri ve bazı ülkeler UNRWA'ya fon sağlamayı durdurdu.

Yorum:

Siyonistlerin Filistin topraklarının çoğunu işgal etmesinin akabinde 1949’da kurulan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) birçok ülkenin fon sağlamayı durdurma kararı,politikacılar, medyada figürleri, aktivistler ve hatta kamuoyu tarafından tartışma ve yorum konusu oldu. Nitekim tutum ve yorumların çoğu, bu kararın, özellikle Filistin içinde ve dışında kamplarda yaşayanlar olmak üzere UNRWA’nın yardımlarından ve işlerinden yararlanan on binlerce Filistinliye vereceği zarara odaklandı.

Bu kararın siyasi arka planına, ciddiyetine ve amacına yönelik birçok okuma ve analiz yapılabilir. Ben buradaki yorumumda siyasi analize değil, ideolojik boyuta dikkat çekeceğim.

Birleşmiş Milletler’in büyük ülkelerin kendi isteklerini dünyaya dayatma araçlarından biri olduğu ve bu ülkelerin başında en fazla söz sahibi olan Amerika Birleşik Devletleri’nin geldiği hiç kimse için bir sır değildir. Buna göre UNRWA'nın 1948’deki Siyonist işgalin ardından kurulması, bu işgale yol açan uluslararası kararın, yani Amerika Birleşik Devletleri’nin 1947’de Filistin’i bir Yahudi devleti ile bir Filistin devleti arasında bölünmesini öngören Birleşmiş Milletler kararının devamı niteliğindedir. Bu ajansın kurulmasının en önemli amaçlarından biri,büyük ülkelerin ve uluslararası örgütün, yerinden edilmişlere karşı tarafsız ve yardımsever olduğunu ve başta mülteci sorunu ve evlerine geri dönme hakkı olmak üzere Filistinlilerin sorunlarına çözüm bulmak için başvurmaları gereken bir arabulucu olduğunu göstermekti. Böylece işgalci varlığın kurulması kararını veren en büyük cani, tarafsız bir hakem ve arabulucuya, hatta Filistin halkının kurtarıcısı ve yardımcısına dönüşüyor!

​Müslümanların başındaki tüm yöneticilerin, Filistin ve tüm İslam dünyasının düşmanlarının hakimiyetindeki uluslararası bir örgütün mültecileri olması, bu yöneticilerin o günden bugüne kadar işlemiş oldukları en büyük suçlardan biridir; zira evlerinden ve yurtlarından edilen milyonlarca mazlum insana sağlanan yardım ümmetin düşmanlarının eline verildi ve bu yardım, onlara şantaj yapma, hayatlarını, kaderlerini ve nesillerin zihinlerini kontrol etme aracı haline getirildi. Nitekim UNRWA’nın tahakkümünün en son tezahürlerinden biri, Hamas’ın uzun yıllar iktidarda olduğu Gazze Şeridi’nde bile Filistin halkına, eğitim müfredatı, kurslar ve benzeri yollarla toplumsal cinsiyet fikirlerini ve CEDAW Anlaşmasını pazarlamak için şantaj yapmasıdır. Bu ajans, kâfirlere Müslüman aleyhine bir yol kılmakta olup İslam dünyasındaki rejimler ise, ümmetlerinin acı çeken ve yerinden edilmiş evlatlarına yardım etme sorumluluğunu yüklenmek yerine onlarca yıldır bu duruma razı olmuşlardır. Dolayısıyla bu yöneticiler, Allahu Teala’nın şu kavlini hiç umursamadılar: وَلَنْ يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلًاMuhakkak ki Allah kafirler için müminler aleyhine asla bir yol (sulta) kılmayacaktır!” [Nisa 141] İşte şimdi de UNRWA’ya fon sağlamayı durdurma, dolayısıyla çalışmalarını askıya alma tehdidi, bu kritik aşamada Filistin halkını, ABD’nin tüm taraflara zorla dayatmak istediği bir anlaşmaya boyun eğdirmek için bir şantaj ve baskı oluşturmak amacıyla kullanılıyor.

Umulur ki bu yaşananlar, Müslümanlara yeniden kâfir düşmanlarına meyletmenin ve onlara güvenmenin tehlikesini hatırlatır ve umulur ki onlara Allahu Teala’nın şu kavlinin anlamını da hatırlatır: أَمْ حَسِبْتُمْ أَن تُتْرَكُواْ وَلَمَّا يَعْلَمِ اللهُ الَّذِينَ جَاهَدُواْ مِنكُمْ وَلَمْ يَتَّخِذُواْ مِن دُونِ اللهِ وَلاَ رَسُولِهِ وَلاَ الْمُؤْمِنِينَ وَلِيجَةً وَاللهُ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَYoksa, Allah, sizden, cihad edip Allah, peygamber ve müminlerden başkasını kendilerine sırdaş edinmeyenleri ortaya çıkarmadan bırakılacağınızı mı sandınız? Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” [Tevbe 16] Taberi Rahimehullah [الوليجة] “Velîce’nin” tefsiri hakkında şöyle demiştir: (Bir şeyin, başka bir şeye girmesi olup onun hakkında şöyle denilir: Falanca kişi filanca kişinin içerisine girdi, yani onu sırdaş edindi demektir.) Daha doğrusu bu bağlamda şunu kastetmiştir: Müşrikleri sırdaş edinmek. Ayrıca Allah müminlerin, düşmanları olan müşrikleri dost edinmelerini ve onlara sırlarını açıklamalarını yasaklamıştır. وَاللهُ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَAllah yaptıklarınızdan haberdardır.” Yani şöyle diyor: Allah yaptıklarınızdan, yani sizlere yasakladıktan sonra Allah’tan, Rasulü’nden ve müminlerden başkalarını dost ve sırdaş edinenlerden haberdardır.)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmed El-Kasas

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER