- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
İki Devletli Çözüm Modelleri mi Yoksa İki Devletli Çözümün Ölümü mü?
Haber:
ABD Başkanı Joe Biden 19/01/2024 Cuma günü yaptığı açıklamada, telefonda Başbakan Benjamin Netanyahu ile iki devletli çözüm konusunu görüştüğünü ve Netanyahu’nun iki devletli çözümü kabul edebileceğini söyledi. Gazetecilere açıklamalarda bulunan Biden, “İki devletli çözümün farklı modelleri var. Birleşmiş Milletler üyesi olan, ama bir ordusu bulunmayan birçok ülke var” dedi.
Yorum:
Birincisi: İki devletli çözüm, Filistin meselesini tasfiye etmeye yönelik bir Amerikan projesidir; çünkü bu çözüm, birincisi yüzölçümü tarihi Filistin topraklarının yüzde 78’ini oluşturan Yahudi varlığının ve ikincisi de yüzde 22’sini oluşturan ve 1967 sınırlarına yani Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs sınırlarına dayanan Filistin’in olduğu iki devletin yan yana yaşamasına dayanmaktadır.
Bu çözümün temeli, 1947 yılında Birleşmiş Milletler’in, İngiliz mandasının sona ermesinin ardından Filistin’i bir Yahudi devleti, bir Arap devleti ve uluslararası bir bölge arasında bölme kararını yayınlamasıyla başladı; o vakit bu uluslararası karar, Filistin topraklarında Yahudiler için ulusal bir vatan kurulmasını reddetmeye yönelik birbirini takip eden Filistin devrimlerinin ardından geldi. Nitekim Yahudi varlığı, Filistin devleti siyasi bir efsaneye dönüşünceye kadar uzun yıllar boyunca uluslararası alanda belirlenen oranda yerleşim yerleri inşa etmek için çalıştı, bilakis bu şekilde oldu. Irvine’deki Kaliforniya Üniversitesi'nde tarih profesörü ve Küresel Orta Doğu Araştırmaları Programı başkanı Mark Levin şunları söyledi: İki devletli çözüm artık mümkün değil; Washington Post Gazetesi’ne, Filistin şehirlerini çevreleyen Batı Şeria’daki yüzlerce “İsrail” yerleşim birimlerine işaret ederek “Haritaya bir bakın” dedi.
İkincisi: Yahudi varlığının Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz Şubat ayında savaş kabinesine Gazze Şeridi'ndeki savaş sonrası döneme ilişkin bir plan sunmuştu; orada hem Gazze Şeridi’nde hem de Batı Şeria’da “İsrail’in” güvenlik kontrolünü sürdürmek istediği açıkça ortaya çıkmaktadır. Netanyahu’nun önerisinde Hamas ve Cihad hareketlerinin “parçalanması” gerektiği ve daha sonra Gazze’nin yönetiminde herhangi bir rol oynamamaları gerektiği yer alıyordu; yine “İsrail” ordusunun, “silahlı faaliyetin” geri dönüşünü önlemek amacıyla tüm Gazze Şeridi boyunca faaliyet göstermek için “İsrail’in” “zaman olarak sınırsız özgürlüğünü” korumasıyla birlikte Gazze’nin sivil yönetimini yerel yetkililerin veya “teröre destek veren” oluşumlarla bağlantısı olmayan yöneticilik tecrübesine sahip kişilerin devralmasını önermişti.
Üçüncüsü: Siyasi takip yoluyla Yahudi varlığının iki devletli çözüm projesini büyük ölçüde yok ettiğini görmekteyiz; çünkü onların projesi temelde iki devletli çözüm projesiyle çelişmekte olup Yahudilerin inatçılığı ve iki devletli çözümü reddetmeleri karşısında Amerika,Trump iktidara gelmeden önce bunun detaylarında bazı değişiklikler yapmış ve Trump geldiğinde de Kudüs’ü ve Golan’ı Yahudilere altın tepside sunmuştur; bugün ise Biden’ın iki devletli çözüm modellerinden bahsettiğini işitiyoruz ve bu modeller Amerikalıların 1947’de belirlediği temel projeyle çelişmektedir; dolayısıyla bugünkü konuşma, sadece silahtan arındırılmış bir devletle, egemenliğin kaybolmasıyla ve Filistinlilerin sahip olduğu siyasi bir kararla ilgili değildir; aksine bugünkü konuşma, sadece sivil yönetim ve yönetimin şekli ve kişileri ile varlığın korunmasındaki kirli görevler gibi Yahudi varlığının tüm yetkilere sahip olması hakkındadır; Amerika’nın bu geri dönüşü şu iki husustan kaynaklanmaktadır:
1- Yahudilerin iki devletli çözüm projesi karşısındaki inatçılığı ve ABD’nin birçok nedenden dolayı projesini dayatmakta güçsüz kalması.
2- Amerika’daki bölünme ve aşırı sağcı Yahudilerin Cumhuriyetçilerle olan uyumu.
Böylece iki devletli çözüm, hakikatinden ve içeriğinden yoksun bırakılmıştır.
Filistin sorununun çözümü askerî (cihad) çözüm olup müzakereler veya uluslararası çözümler yoluyla değil, aksine bu sorunun çözümü, Yahudi varlığını kökünden söküp atmak ve ümmeti tek bir varlık altında birleştirmek için orduları harekete geçirmekle olur; bu fazilet ve rol ise sadece Allah’ın izniyle İkinci Raşidi Hilafet Devleti’ne ait olacaktır. Allahu Teala şöyle buyurmuştur: فَإِذَا جَاءَ وَعْدُ الْآخِرَةِ لِيَسُوءُوا وُجُوهَكُمْ وَلِيَدْخُلُوا الْمَسْجِدَ كَمَا دَخَلُوهُ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَلِيُتَبِّرُوا مَا عَلَوْا تَتْبِيراً “Artık diğer cezalandırma zamanı gelince, yüzünüzü kara etsinler, daha önce girdikleri gibi yine Mescid’e (Süleyman Mabedi’ne) girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi büsbütün tahrip etsinler (diye, başınıza yine düşmanlarınızı musallat kıldık).” [İsra 7]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Hasan Hamdan