- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Tek Gözlü Deccal Medyası Tek Gözle Görür ve Sizlere Sadece İstediği Şeyi Gösterir; O Halde Ondan Sakının!
Haber:
Aksa Tufanı destanının başlangıcından bu yana Tunus’un başkentinde Cuma namazı kılanlar yirmi altıncı kez, direnişi desteklemek, barbar Siyonist saldırganlığını ve Filistinlilere yönelik soykırımın suç ortağı olan Batı’nın çifte standardını kınamak için Cuma namazının akabinde yürüyüş yaptılar. (El Alem Kanalı, 29 Mart 2024)
Yorum:
Aksa Tufanı destanının başlangıcından bu yana Hizb-ut Tahrir’in Tunus’ta yirmi altıncı kez düzenlediği periyodik yürüyüşün yankılarının daha da yükseldiği ve bunun, devletin tüm sütunlarına ve bileşenlerine, özellikle de yerel ve uluslararası medyaya ulaştığı bir zamanda, Tunus’taki medya yetkilileri tüm bunlara karşı kör oldu; aynı zamanda medya yetkilileri, mübarek topraklardaki çatışmanın çözümüne yönelik pratik çözümler sunmayan, aksine boyun eğmiş itaatkar yöneticilerin arzularıyla örtüşen faaliyetlerin olduğu başka faaliyetler aktardılar!
Korkakların adeti olduğu gibi medya yöneticilerinin ve yetkililerinin de bu yüzden kafalarını toprağa gömdüklerini düşünüyorduk ancak İsra ve Mirac topraklarındaki çatışmanın tırmanmasıMekke’nin fethinden bu yana ortadan kaldırıldığını düşündüğümüz bir hakikati ortaya çıkardı ki dikkat edin o da şudur; medyanın, onun aygıtlarının ve araçlarının, İslam’a ve ehline karşı savaşın temel dayanağı olmasıdır.
Medya bir süredir tek gözlü Deccal rolüne bürünerek “Ben sana sadece gördüğümü göstereceğim” politikasını benimsemektedir! Zira toplumu yönlendirmenin ve insanların azimlerini bileyecek, onları kalkındıracak ve onları hayatlarını ve ahiretlerini ifsat eden şeylerden engelleyecek daha iyi kurallar ve temeller üzerine kamuoyu oluşturmanın aracı medyadır ancak o, ümmetimizin ve toplumlarımızın yıkımının aracı olmuştur; zira iğrenç bir üne sahip olan sahtekârlar medyayı ele geçirmişler ve onu tek gözlü Deccal’in referansının bir alameti haline getirmişlerdir! Bu yüzden kamuoyunu yönlendirmek, ondan gerçekleri saklamak ve sanki kamuoyunun ailesinin, parasının ve hayatının güvende olmasını sağlayacakmış gibi onu basit hayallerinden ve isteklerinden zorla ve baskıyla alıkoymak için hiç durmaksızın paralı askerler işe almaktadırlar!
Tek gözlü Deccal ve aveneleri, hakikati iki farklı şekilde ortaya çıkarmaya çalıştıkları gibi ayrıca onun aveneleri de, batılı birçok yönden haklı çıkarmaya ve böylece kendilerinden gerçekleri taşımak için toplanan herkesi, sanki kaynar su taşıyan biri gibi göstermeye çalışıyorlar.
Sadece tek gözle gören tek gözlü Deccal medya, başlı başına bir tehlikedir; zira şayet medya olmasaydı, düşman ülkemizin her bir karışına girip onu Allah ve Rasulü’nü öfkelendiren ve Müslümanlar arasında ahlaksızlığı yayan fikir ve arzularla zehirleyemezdi. Bu nedenle medyanın ortadan kaldırılması ve kökünün kazınması gerekir; bu da ancak Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafetin kurulmasıyla olacaktır ; çünkü Hilafette medyanın görevi, İslam’a, İslam akidesine, İslam dinine, İslam Devleti’ne ve onun güvenliğine hizmet eden, İslam’a, İslam akidesine ve İslam dinine zarar veren her türlü fikri yıkan ve onunla savaşan ve Müslümanların ve devletlerinin güvenliğine zarar vermeyen her şeyi yayınlamaktır; böylece medya doğru ve iyi bir şekilde kullanıldığında İslam’a hizmet etmenin etkili bir aracı olacaktır.
Devlete bağlı ve özel medyadan talep edilen, Allah’ın şeriatına bağlı kalması ve kendisini destekleyen taraf bile olsa şeriata aykırı olan herhangi bir şeye karşı sessiz kalmaması olacaktır; dahası iyiliği emredip kötülükten sakındırmak adına, kendisini destekleyen taraf bile olsa doğru olanı açıklaması gerekecektir.Hilafet Devleti kurulduğu zaman o, şerî hükümlere göre devletin medya politikasının genel hatlarını belirleyen bir kanun çıkaracaktır; bu kanuna göre devlet, İslam’ın ve Müslümanların maslahatlarına hizmet etmek, Allah’ın ipine sımsıkı sarılan ve içinde hayrı yayan güçlü ve uyumlu İslami bir toplumu inşa etmek için harekete geçecek ve toplumda, yozlaşmış ve yozlaştırıcı fikirlere yer olmayacağı gibi sapkın ve saptırılmış kültürlere ve yalan ve gerçekleri gizleyen haberlere de yer olmayacaktır… Böylece İslami toplum, kötülüğü nehyedecek, iyiliği yayacak ve alemlerin Rabbi olan Allah’a hamd edecektir.
لِلَّهِ الْأَمْرُ مِن قَبْلُ وَمِن بَعْدُ وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللهِ يَنصُرُ مَن يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ
“Eninde sonunda Allah’ın dediği olur. O gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” [Rum 4-7]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmed El-Mayi - Tunus