- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
ABD, Avrupa’yı Sindirmeye ve Kutuplaştırmaya Çalışırken Rusya'yı Zaferle Aldatıyor!
Haber:
Polonya Başbakanı Donald Tusk, Avrupa medyasına verdiği röportajda, Avrupa’nın “savaş öncesi döneme” girdiği ve Rusya’nın Ukrayna’ya karşı zafer kazanması halinde kıtada kimsenin kendini güvende hissetmeyeceği uyarısında bulundu. Onun açıklamaları, Rusya’nın füzeler ve insansız hava araçları kullanarak Ukrayna enerji tesislerine yeni bir büyük saldırı başlattığı gün olan 29 Mart’ta geldi. (BBC).
Yorum:
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali çerçevesindeki son aylarda yaşananlar analiz edildiğinde, ABD’nin bu aşamada Rusya ve AB ülkeleriyle ilgili olarak şu hedefleri belirlediği ortaya çıkmaktadır:
1- Avrupa’ya yönelik; ABD, Ukrayna’ya sağlanan finansmanı geçici olarak durdurduktan sonra, Avrupa ülkelerinin Ukrayna krizine katılımını daha da artırmak istiyor.
Bu nedenle tamamen ABD etkisi altında olan Ukrayna hükümeti, Avrupalı müttefiklerinin daha aktif bir rol oynaması halinde Ukrayna’nın Amerika’nın yardımı olmadan da başa çıkabileceğini ilan etmek yoluyla işbirliği yapıyor.
Fransa ve Almanya gibi Avrupa’nın kilit ülkelerinin yanı sıra halihazırda Avrupa yanlısı hükümetiyle Polonya gibi aktif bir ülkenin, bu durumu Ukrayna krizinde en azından bir miktar avantaj elde etme fırsatı olarak gördüğü açıktır.
Dolayısıyla Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Paskalya bayramı münasebetiyle yaptığı konuşmasında Almanları Rusya tehdidine karşı birleşmeye ve Ukrayna’ya verilen desteği güçlendirmeye çağırdı.
Fransa’ya gelince; Bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 26 Şubat'ta Ukrayna’ya destek çağrısı yaptığı toplantıda, Ukrayna için uzun menzilli silahlardan oluşan bir koalisyon kurulduğunu duyurmuş ve NATO’nun Ukrayna’ya askeri kuvvet gönderebileceğini söylemişti.
Daha önce de ABD Başkanı’nın Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, egemen bir ülkenin lideri olarak Emmanuel Macron’un Ukrayna’ya asker gönderme olasılığını değerlendirme hakkına sahip olduğunu söyleyerek Fransa Cumhurbaşkanı’nı teşvik etmişti.
Polonya Başbakanı, Fransa Cumhurbaşkanı ve diğer Avrupalı liderlerin açıklamaları, halklarındaki kamuoyunu Ukrayna'ya yönelik harcamaların artırılması yönünde hazırlamayı amaçlıyor.
Görünen o ki Avrupa, ABD’nin sırtına yaslanıp oturmaya çalışmayacağının farkındadır; çünkü dışardaki müttefiki, sözde eylemsizliğinden dolayı Rusya’yı kasıtlı olarak Ukrayna’da gerilimi tırmandırmaya teşvik ediyor.
Ancak şu anda Avrupa'nın katılımının ABD'nin Ukrayna krizindeki etkisini zayıflatacağına dair bir gösterge yoktur. Tam tersine Amerika'nın durumu tam olarak kavraması, uluslararası rekabette diğer katılımcılara hiçbir fırsat bırakmıyor.
2- Vizyonu dar olan Rusya’ya gelince; ABD, Rusya liderliği arasında Batı'nın Ukrayna’ya verdiği desteğin zayıfladığı ve Ukrayna’yı müzakere masasına oturmaya zorlamanın şimdi tam zamanı olduğu yanılsaması oluşturmak yoluyla Moskova’nın ekonomik ve askeri gücüne daha fazla zarar vermek istiyor
Putin, Ukrayna topraklarını bombalamanın yanı sıra doğu Ukrayna’daki saldırı operasyonlarını yoğunlaştırarak Amerikan’ın bu aldatmacasına kanmıştır.Örneğin, baharın ortasında olduğumuz ve Ukrayna’nın füzeleri düşürme yeteneğinin eskisinden çok daha fazla olduğu hakikatinin gölgesinde, enerji altyapısına yönelik uygunsuz hatta aptalca görünen büyük saldırılar yeniden başlamıştır.
ABD, Rusya’yı yanıltmak için Kongre’de iki taraf arasındaki tartışmaları ustaca kullanıyor ve aynı zamanda bilgi alanında Donald Trump’ın iktidara gelmesiyle Ukrayna’ya verilen desteğin tamamen durmasa bile önemli ölçüde azalacağı yönünde uygun olmayan beklentiler öne sürüyor.
ABD ile Ukrayna liderliği arasında var olduğu iddia edilen farklılıklar fikrinin Rusya’ya nasıl empoze edildiğine bir örnek olarak, Rus petrol rafinerilerine yönelik saldırılarla ilgili durum gösterilebilir.
Bu nedenle bir yandan ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller de şunu ifade etti: “…Ukrayna’nın kendi toprakları dışındaki saldırılarını teşvik etmiyoruz veya desteklemiyoruz.”
Diğer yandan Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisi Danışmanı M. Podolyak,Financial Times’ın ABD'nin Ukrayna'dan Rus petrol altyapısına yönelik saldırıları durdurmasını istediği yönündeki şok edici makaleye şu sözlerle yanıt verdi: “Bu hayali bir bilgidir.İki yıl süren topyekün savaşın ardından kimse Ukrayna’ya bu savaşın şartlarını dikte edemeyecektir.”
Rusya topraklarındaki bu tür büyük ölçekli saldırıların ABD'nin onayı olmadan ve bu tür saldırılar için gerekli istihbaratın planlanması ve sağlanmasında ABD'nin yardımı olmadan gerçekleşebileceğine inanmak saflık olur.
Bu konuyla ilgi olarak ABD’nin Ukrayna krizine hakim olmaya devam ettiğini söylemek gerekir.Son aylarda yaşananlar, Amerika’nın, bir yandan Rusya’yı yönlendirip kışkırtarak Ukrayna'da gerilimi daha da artırmaya teşvik etmeye ve aynı şekilde Putin rejimini daha da zayıflatmaya, diğer yandan da Avrupa’yı daha aktif bir şekilde Rusya ile çatışmaya girmeye zorlamaya yönelik kasıtlı eylemlerini ortaya koyuyor.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Fazıl Hamzaev - Ukrayna