- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Ümmet, Silahlı Kuvvetlerinin Tüm Filistin'i Kurtarması Yönündeki Çağrısını Sürdürmelidir!
Haber:
Pakistan Dışişleri Bakanlığı, Suudi Arabistan ile Pakistan Dışişleri Bakanları arasında gerçekleşen görüşmeye ilişkin olarak 16 Nisan 2024 tarihinde bir basın açıklaması yaptı ve açıklamada şunlar geçti: “İki dışişleri bakanı Orta Doğu’da kötüleşen duruma ilişkin endişelerini dile getirdiler ve Gazze’de derhal ateşkes sağlanmasının ve orada “İsrail’in” işlediği suçların sona erdirilmesinin acil gerekliliğini vurguladılar.” (Pakistan Dışişleri Bakanlığı web sitesi)
Yorum:
Ateşkes, Filistin’in kurtuluşuna yol açmayacak, aksine Filistin’in büyük bir kısmının, Allah’a, Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e ve müminlere düşmanlıklarını sürdürecek olan Yahudi işgalcilere teslim edilmesine yol açacaktır. Nitekim ümmet bunun farkındadır ve işgali zayıflatmak için elinden geleni yapmaktadır. Ümmetin acil tepkisi, Yahudi varlığını destekleyen şirketlerin ürünlerini boykot etmek oldu. Artık zaman geçtikçe Müslümanlar, giderek daha fazla silahlı kuvvetlerinin Gazze’yi desteklemek için seferber edilmesini talep etmektedir. Dolayısıyla onlar, Müslümanların başındaki mevcut yöneticilerin, sömürgeci Batılı ülkelerin onayı dışında silahlı kuvvetlerin ulus-devlet sınırları dışına çıkmasına asla izin vermemelerine rağmen bunu yapıyorlar.
Boykot kampanyasına gelince; kuruluşundan bu yana başarılı olan ve Pakistan’ın en popüler gazetesi olup İngilizce olarak yayınlanan Pakistan el-Fecr Gazetesi 3 Aralık 2023’te, “Batı Ürünlerine Boykot Yerel Alternatiflerde Patlamaya Yol Açıyor” başlıklı bir rapor yayınladı. Rapora göre Pakistan’ın 12 büyük şehrinde yapılan bir araştırmada, on katılımcıdan sekizi çok uluslu ve Batılı şirketlerin markalarının boykot edilmesinden yanadır. On kişiden yedisi boykota başladıklarını ve boykot kampanyasının daha henüz dinmediğini söyledi; peki bu nasıl oldu? Ev hanımları ve öğrenciler bu kampanyaya destek verirlerken Müslümanlar da boykotun önemi konusunda elektronik medyada farkındalık yaratıyorlar; hatta onlar, yabancı markaların satış noktalarını ziyaret ediyorlar ve Müslümanları boykota katılmaya teşvik ediyorlar; bu boykot, Allah Celle Celaluhu’nun izniyle başarının anahtarı konusunda ısrarın olduğunu teyit ediyor.
Silahlı kuvvetlerin seferber edilmesi talebine gelince; Müslüman orduları harekete geçinceye kadar bunun devam etmesi gerekir. Bu nedenle Pakistan, Mısır, Ürdün, Türkiye, İran ve Endonezya'daki Müslümanların silahlı kuvvetlerini seferber etme taleplerinde ısrar etmeleri gerekiyor. Bizlerin de seferberliğin önemi konusunda bilinç düzeyini yükseltmemiz, hepimiz silahlı kuvvetlerdeki dostlarımız ve akrabalarımızla tekrar tekrar bir araya gelmemiz ve onlara, Allah katındaki görevlerini, mazlumlara yardım etme ve Mescid-i Aksa'yı özgürleştirme konusundaki şerî vaciplerini hatırlatmamız gerekiyor. Yine bizim onlara, Peygamberlerin (Aleyhimusselam) topraklarına özgürler olarak girdiklerinde elde edecekleri ecri hatırlatmamız gerekiyor. Ayrıca onlara, bu dünyada ümmetten alacakları duayı da hatırlatmamız gerekiyor. Aynı şekilde onlara, ahiretin büyük sevabını da hatırlatmamız gerekiyor. Aynı zamanda onlara, harekete geçmemeleri halinde Allah’ın gazabını ve cezasını hak edeceklerini de hatırlatmamız ve bizim de onlardan gelecek ilk olumsuz tepkiye bakmaksızın icabet edinceye kadar onları teşvik etmeye ve hatırlatmaya devam etmemiz gerekiyor.
Nitekim Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem, kendi dönemindeki savaş ehline görevlerini yapmaları konusunda ısrar ediyordu; zira Sallallahu Aleyhi ve Sellem defalarca İslam’a yardım edilmesini talep etti ancak reddedildi; fajat Evs ve Hazreç kendisine nusret vermeyi kabul edinceye kadar ısrar etti. Dolayısıyla sebat, sabır ve Allah Celle Celaluhu’ya tevekkül, ordularımızı seferber etme çabalarımızın anahtarıdır; bu yüzden bizim hiç bıkıp usanmadan silahlı kuvvetlerin seferber olmasını talep etmemiz gerektiği gibi onların seferber olmalarını engelleyen yöneticilerin kökünden söküp atılmasını da talep etmemiz gerekiyor; yine bizim onlardan, bu Batı ajanlarının yerine Raşidi Hilafetin kurulmasını talep etmemiz gerektiği gibi Gazze’ye yardım etmek için Raşid bir Halife’nin liderliği altında seferber olmalarını da talep etmemiz gerekiyor. Şüphesiz Allah Celle Celaluhu, ne dünyada ne de ahirette cabalarımızı zayi etmeyecektir. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَاصْبِرْ فَاِنَّ اللهَ لاَ يُضِيعُ أَجْرَ الْمُحْسِنِينَ “(Ey Muhammed!) Sabırlı ol, çünkü Allah güzel iş yapanların mükâfatını zayi etmez.” [Hud 115]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Şeyh Şehzad - Pakistan