- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haberlere Bir Bakış
03/06/2024
Başlıklar:
- Erdoğan’ın Netanyahu’yu “barbar ve gözünü kan bürümüş muhteris” olarak nitelendirmesi.
- Mısır'ın, Refah sınır kapısının yeniden açılmasına yönelik önerisinin ayrıntıları
- İşgalcinin devam eden katliamları yüzünden Gazze’de yeni şehitlerin düşmesi.
Ayrıntılar:
Erdoğan’ın Netanyahu’yu “barbar ve gözünü kan bürümüş muhteris” olarak nitelendirmesi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Pazar günü, Yahudi varlığının Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Filistinlilere karşı saldırgan uygulamalarına bir son vermesi çağrısında bulunarak onu “barbar ve gözünü kan bürümüş muhteris” olarak nitelendirdi. Anadolu Haber Ajansı’na göre bu açıklama, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin başkent Ankara’daki istişare ve değerlendirme toplantısına katılımı sırasında yaptığı bir konuşmada geldi. Erdoğan bu konuda şunları söyledi: “Bölgemizi ve tüm dünyayı felakete sürükleyen Netanyahu denen bu barbara, bu hayduda, gözünü kan bürümüş bu muhterise artık dur denilmelidir.” Şöyle bir açıklamada bulundu: “Türkiye olarak bu zulme, bu katliama 76 yıldır devam eden bu adaletsizliğe her platformda itiraz ediyoruz ve tüm imkanlarımızla Filistin halkının yanında dimdik duruyoruz.” Ve Filistin davası ve Gazze'de yaklaşık 8 aydır süren katliamın gündemlerinin en üst sırasında olduğunu belirtti. Türkiye Cumhurbaşkanı, “Siyonizm’in katliam ve soykırımlarının tarihi gözden geçirildiğinde işgalin, (Gazze Şeridi’nin güneyindeki) Refah kentindeki mülteci kampında gerçekleştirdiği katliam, işgal, zulüm ve yıkım politikasının şimdi başlamadığını bir kez daha hatırlattığına” dikkat çektir.
Erdoğan da dahil olmak üzere Müslüman ülkelerin başındaki hain ve ajan yöneticiler, sahip oldukları ve liderlik ettikleri güçlü ordulara rağmen işgal güçlerinin yaklaşık sekiz aydır gerçekleştirdiği soykırımı ve katliamları en güçlü ifadelerle kınamaktan başka bir şey yapmadılar. Şayet bu hain yöneticiler, bu güçlü orduları harekete geçirmiş olsalardı, işgalci Yahudi varlığını bir saat içinde yok ederlerdi; ancak bunun yerine bu yöneticiler, halklarını aldatmak için orada burada konuşmakla ve hiçbir anlamı olmayan zirveler ve telefon görüşmeleri yapmakla yetindiler. Erdoğan da dahil olmak üzere doğusundan batısına kadar Müslüman ülkelerin başındaki yöneticilere gelince; efendileri Amerika ve İngiltere'nin çıkarlarının korunması karşısında Filistin’deki binlerce şehidin onlar için hiçbir değeri yoktur. Zira onlar, efendilerinin çıkarlarını korumak için kuvvetlerini dünyanın en ücra köşelerine dahi gönderirlerken, burunlarının dibinde, bir taş atımı uzaklıktaki Gazze’ye ve Filistin'e tek bir asker bile göndermediler.
-----------
Mısır'ın, Refah sınır kapısının yeniden açılmasına yönelik önerisinin ayrıntıları
İlgili kaynaklar Pazar günü, Mısır tarafından hazırlanan ve Refah sınır kapısının yeniden açılmasına yönelik önerileri içeren bir belgenin ayrıntılarını ortaya çıkardı. Kaynaklara göre “Al Arabiya/el-Hades” kanalı, Mısır’ın, Filistin tarafıyla koordineli olarak yardım girişine herhangi bir kısıtlama getirilmeden geçişin yeniden açılması için bir taahhüt elde etmeye çalıştığını aktardı. Mısır’ın taleplerini içeren bir belgeyi Amerikan tarafına sunacağını belirtti.Kaynaklar, Mısır’ın önerisinin, işgalin tüm geçiş noktası ve çevresinden kayıtsız şartsız geri çekilmesini, ardından buranın Filistinli unsurlar aracılığıyla işletilmesini içerdiğini eklediler. Öneride, yardımların Filistin tarafıyla koordineli olarak girdirilmesinin gerekliliği vurgulandığı gibi bu yardımların hızla hayata geçirilmesine yönelik çözümlerin ve bunu kolaylaştıracak mekanizmaların geliştirilmesi gerektiği de vurgulandı.Öneride, her türlü işgal varlığının sona erdirilmesi ve Tel Aviv’in geçiş veya koordinasyonla ilgili herhangi bir konuya müdahale etmesinin önlenmesi talep edildi.Pazar günü, geçiş meselesini görüşmek üzere Kahire’de, Yahudi varlığıyla birlikte bir Mısır-Amerikan toplantısı düzenlendi.
Mısır’ın, gözümüzün önünde Müslümanlara yönelik bir soykırımın yaşanmasını önlemek için güçlü ordularını seferber etmesi gerekirken bu aşağılık öneriyi sunması gerçekten acı vericidir. Şayet Mısır Gazze’deki Müslümanlara önem vermiş olsaydı, hemen yanı başında yaşanan katliama sessiz kalmazdı. Mısır rejiminin gerçeği, Müslüman ülkelerdeki tüm rejimlerin hali gibidir; zira onlar, kendi halklarına karşı şiddetli ve sert olup onlara şefkat ve merhamet göstermezken ümmetin düşmanlarına karşı ise merhametli ve alçakgönüllüdürler. Oysa bugün dünyanın doğusundaki ve batısındaki Müslümanlar Gazze’nin yanında yer alıyorlar, onun acısını çekiyorlar, ciğerleri yanıyor ve Gazze’nin, Mescid-i Aksa’nın ve Filistin topraklarının her bir karışının özgürleşmesinin özlemini çekiyorlar; şayet bir grup ajan yönetici Müslümanların başına musallat olmasaydı, Filistin’in kurtuluşu bir göz kırpmasından daha çabuk olurdu. Silahlı kuvvetlerin içindeki Müslümanların evlatlarının birçoğu da aynı duyguları paylaşıyor ve Gazze'de olup bitenlerden dolayı acı çekiyorlar.
-----------
İşgalcinin devam eden katliamları yüzünden Gazze’de yeni şehitlerin düşmesi
Filistin Sağlık Bakanlığı Pazar günü yaptığı açıklamada, işgalin Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında ölenlerin sayısının 7 Ekim’den bu yana 36 bin 439 şehit ve 82 bin 627 yaralıya yükseldiğini duyurdu.Bakanlık yaptığı açıklamada, işgal güçlerinin son 24 saatte Gazze Şeridi'ndeki ailelere yönelik 4 katliam gerçekleştirdiğini, bunun sonucunda 60 kişinin şehit olduğunu ve 220 kişinin de yaralandığını açıkladı.Binlerce mağdurun halen enkaz altında ve yollarda olduğuna, ambulans ve sivil savunma ekiplerinin onlara ulaşamadığına dikkat çekti. İşgal güçleri, saldırının 240. gününde Gazze Şeridi genelinde şiddetli bombardımanına devam ederek, özellikle kanlı saldırılardan en büyük payı alan Gazze ve Refah başta olmak üzere onlarca şehit ve yaralanmaya neden oldu. Bu ise Nuseyrat kampının kuzeyindeki ez-Zeytun mahallesi, el-Muğraka ve el-Zehra kasabalarına şiddetli topçu bombardımanından birkaç saat sonra gerçekleşti.Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentinde, şehrin güneyindeki Brezilya mahallesini hedef alan işgal baskınları vatandaşların yaralanmasına ve çok sayıda evin yıkılmasına neden olurken kara saldırısı da şehrin çeşitli yerlerinde devam ederek evlerde, sokaklarda, kamu ve özel tesislerde geniş çapta yıkımlara neden oldu.
Komşu Müslüman ülkelerin gözleri önünde kasıtlı vahşetler işleniyor ve bunun karşılığında Refah halkının elde ettiği şey ise “güçlü kınamalar” oluyor!!!Suçlu Netanyahu ve çetesinin başından beri açıkladığı şey de buydu, ancak Müslüman orduları felçli olarak kalmaya devam ediyor. Bunun da daha fazla masum insanı öldürmesi ve Batı Şeria'yı tamamen yok etmesi için Yahudi varlığına başka bir yeşil ışık yakmalarından başka bir faydası yoktur; çünkü elde edecekleri tek şey, boş sözlerden ibaret olan başka bir açıklama olacaktır! Arap rejimleri de sanki ordulara sahip değillermiş gibi yayın yapmak için X web sitesini kullanmakla yetiniyorlar. Kınamak ve protesto etmek için elektronik iletişim araçlarına başvurmak, Filistin’i desteklediklerini iddia eden hükümetlerin değil, sıradan insanların işidir! لِيَجْزِي اللهُ كُلَّ نَفْسٍ مَّا كَسَبَتْ إِنَّ اللهَ سَرِيعُ الْحِسَابِ “Allah herkese kazandığının karşılığını vermek için (onları diriltecektir.) Kuşkusuz Allah, hesabı çabuk görendir.” [İbrahim 51]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi