- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Nefisleri Canlandıran Bir Umut Işığı!
Haber:
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Martin Griffiths, 7 Ekim 2023’ten sonra Gazze’nin bombalanmasının, kuşatma altındaki yoksul yerleşim bölgesini yeryüzünün cehennemine çevirdiğini söyledi.
Kıtlığın eşiğindeki Gazze Şeridi sakinlerine insani yardım ulaştırmanın neredeyse imkânsız olduğu eklemesinde bulundu. (El Cezire Net, 17/06/2024)
Yorum:
Bu açıklama, taşıdığı acı ve dehşete rağmen Amerika’nın İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurduğu, İngiltere’nin ayağını kaydırma girişiminde bulunarak uluslararası araçları devreye soktuğu ve böylece bugün artık ifşa olan uluslararası meşruiyet, uluslararası hukuk ve onun araçları kisvesi altında dünyayı kontrol eder hale gelen küresel sistemin ölümünün kesin bir göstergesidir; zira bu uluslararası araçların uluslararası çıkarlara hizmet etmek ve onları gözetmek amacıyla kurulmadığını, bunların ülkeler arası kriz durumlarında uluslararası bir referans olduğunu, dahası ABD’nin tüm kirli işlerini uygulayan birincil bir araç haline geldiğini artık dünyanın en küçük çocuğu bile biliyor.
Aksa Tufanı ve işgalin bu azim halkın başına getirdiği trajediler ve acılar, ülkeyi ve insanları yok eden, insanlığa benzeri görülmemiş bir şekilde zarar veren bu kapitalist küresel sistemin zulmünü gerçek bir gözle görebilmeleri için nur ışıklarının dünyaya girdiği bir kapı olmuştur; dolayısıyla ABD’nin bugün uyguladığı çıkar meselesi dünyayı yıkıma sürükleyecektir. وَيَمْكُرُونَ وَيَمْكُرُ اللهُ وَاللَّهُ خَيْرُ الْمَاكِرِينَ “Onlar (sana) tuzak kurarlarken Allah da (onlara) tuzak kuruyordu. Çünkü Allah tuzak kuranların en iyisidir.” [Enfal 30]
Bugün Müslümanlar olarak görevimiz, ümmeti ve onun enerjilerini zincirleyen, kutsallarımızı ihlal eden, mukaddesatımızı çiğneyen bu rejimlerden kurtulmak için çalışmaktır; aksi taktirde başkalarına yardım etmek bir yana kendimize bile yardım edemeyiz.
Şüphesiz Allah nurunu tamamlayacaktır ancak biz bu nurun neresindeyiz? Geride kalanların mı yanında olmalıyız yoksa değişim için çalışanların yanında mı? Karar bizim elimizde ve evlatlarımızın geleceğini yazacak olanlar da bizleriz; Allah’a itaat mi yoksa başka bir şey mi?! Allah, bize verip de güç yetirebildiğimiz şeylerden dolayı bizi hesaba çekecektir; dolayısıyla içimizden her birinin ilerlemesi, ilerletmesi, durumu değiştirmesi, değişimcilerle birlikte olması ve çalışanlarla birlikte çalışması mümkündür; işte o zaman zafere nail olup iktidarı elde edenlerden olacak ve onu Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafetin olduğu ilk siretine geri döndüreceğiz.
O halde ey Müslüman orduları, ümmetinize, namuslarınıza ve mukaddesatınıza yardım etmek için harekete geçin; yeter artık hareketsiz kaldığınız; haydi Kerim Rasulünüz Aleyhi Efdalu’s Salatu ve’t Teslim’in müjdesini gerçekleştirmek için çalışanlarla birlikte çalışın: تَكُونُ النُّبُوَّةُ فِيكُمْ مَا شَاء اللهُ أَنْ تَكُونَ، ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا، ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللهُ أَنْ تَكُونَ، ثُم يَرْفَعُهَا إِذَا شَاء اللهُ أَنْ يَرْفَعَهَا، ثُمَّ تَكُونُ مُلْكاً عَاضاً فَيَكُونُ مَا شَاء اللهُ أَنْ يَكُونَ، ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاء أَنْ يَرْفَعَهَا، ثُمَّ تَكُونُ مُلْكاً جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللهُ أَنْ تَكُونَ، ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاء أَنْ يَرْفَعَهَا، ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَة. “Nübüvvet aranızda Allah’ın dilediği kadar kalacaktır. Sonra Allah onu kaldırmayı dilediği zaman kaldıracaktır. Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacak ve Allah’ın dilediği kadar kalacaktır. Sonra Allah dilediği zaman onu da kaldıracaktır. Sonra ısırıcı melikler olacak ve Allah’ın dilediği kadar kalacaktır. Sonra zalim yöneticiler gelecek ve onlar da Allah’ın dilediği kadar kalacaktır. Bunların ardından ise yine Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.”
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Nebil Abdulkerim