- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Humeyni Rejiminin Hakikati Ve Onun Varoluş Gayesi!
Haber:
İran Devrim Muhafızları, Hasan Nasrallah’a Yahudi varlığına karşı ezici ve öldürücü bir yanıt vermeyi vaat ediyor. (El-Rabia TV. 19/09/2024)
Yorum:
Aksa Tufanı operasyonunun ilk gününden bu yana ümmetin duyguları, bu hayati davasının etrafında birleşmiş ve kenetlenmiştir. Dikkat edin bu ümmet, sömürgeci kâfir tarafından İslami Hilafetinin (Osmanlı Devleti) yıkılarak merkezine Yahudi varlığının askeri üs olarak dikilmesiyle yok edilen şanını, şerefini ve yaşam tarzıyla ilgili risalet rolünü geri elde etmek isteyen ve Filistin’in ve Aksa’sının kurtuluşunu üzerinde birleşilmesi gereken bir hedef olarak benimseyen bir ümmettir; ancak ümmetin düşmanı olan Batı medyası savaşın ilk gününden itibaren (İran’ın) tutumlarını, mezhepçi hakikatini ve Yahudi varlığıyla işbirliği ve koordinasyon yoluyla ümmetin davalarına yönelik komplolarını tecrübe eden ümmetin gözünden ve gönlünden uzaklaştırmak için bu operasyonu İran’la ilişkilendirmeyi kendine bir görev edinmiştir. Bu ise bizzat, devasa gösterileri destekleyerek ve ordulara Filistin’i kurtarma ve özellikle Mısır ve Ürdün’deki sınırları kırma çağrısında bulunarak karşı koymaya hazır olduğunu ilan eden ümmeti hayal kırıklığına uğratmayı amaçlayıp istediği bir dizi önlemler ve davranışlar yoluyla meydana gelmiştir. Nitekim İran’ın aldığı bu önlemlerin en önemlilerinden biri, devrimlerinin sloganı olmasına ve 45 yıl önce Kudüs’ün kurtuluşu için Kudüs Ordusu (Kudüs Gücü) adında bir ordu kurmalarına rağmen Yahudi varlığına karşı savaş ilan etmemesidir. İşte tüm bunlar, kesin bir yanıt vermeksizin ümmeti yüzüstü bırakmak ve ümmete Yahudi varlığına ve Batı’ya karşı koyma gücünün olmadığını konusunda umutsuzluk aşılamak içindir.Suriye’deki konsolosluğunun bombalanmasının ve bir Devrim Muhafızı komutanının öldürülmesinin ardından İran’ın Yahudi varlığına verdiği tiyatral tepki, bunun en büyük kanıtıdır. Ayrıca İsmail Haniye suikastının ardından yaptığı açıklama gibi uygun yer ve zamanda yanıt verme hakkını saklı tutması evet tüm bunlar, onun (İran) ihanetinin bir kanıtıdır.
Ey Müslümanlar:İran’ın yöneticileri, rollerdeki farklılıkla birlikte ihanet konusunda Arap yöneticilerin izinden gidiyorlar. O halde onun attığı sloganlar sizleri aldatmasın. Zira onların eylemleri, sözlerini boşa çıkarmaktadır. Dolayısıyla Humeyni varlığının, ortaya çıkışı açısından Yahudi varlığından bir farkı olmadığını söylersek abartmış olmayız. Zira Yahudi varlığının kurulması ümmeti parçalamak ve çatışmayı etnik bir hale getirmek içinse Humeyni’nin varlığının icat edilmesi de mezhepçilik tohumları ekmek ve İslam Devleti’nin kurulmasını engellemek için çalışmaktır. Bunun en büyük kanıtı Beşar Esad rejiminin yanında yer almaları ve zafere ulaşıp kendi devletini kurmanın eşiğindeki Şam devrimini ortadan kaldırmaya çalışmalarıdır.
Son olarak diyoruz ki: Gazze ve Filistin halkının savaşı, tüm maskeleri düşürmüş ve din, vatancılık ve milliyetçiliğin arkasına saklanan herkesi ifşa etmiştir; böylece Allah’ın yardımıyla küfür kampı ve iman kampının olduğu iki kampın çatışması son bulacak ve inşaAllah yakında olacaktır; zira zafer, sadece Allah katındandır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ebu Muhammed Hamdânî – Irak