- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Terörizm ve Aşırıcılıkla Mücadele Konferansı, Müslümanların İslam’a Olan Özlemleriyle İlgili Endişesini Dile Getiriyor!
Haber:
4 ve 5 Eylül tarihlerinde Taşkent, bir başka saygın etkinliğe ev sahipliği yaptı ki bu da; Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Bölgesel Terörle Mücadele Yapısının 10. Uluslararası Bilimsel ve Pratik Konferansı ve ikincisi de Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Terörizm ve Aşırıcılıkla Mücadele Konferansı. (Ajanslar)
Yorum:
Ortak uluslararası konferanslara, 20 BDT ve ŞİÖ üye ülkesi (ŞİÖ üye ülkeleri ve diyalog ortakları dahil),9 İngiliz Milletler Topluluğu (Commonwealth) organının tam yetkili organları ve çalışma yapıları, 2 ŞİÖ organının çalışma yapıları ve 22 bilimsel araştırma kuruluşu katılmıştır. Ayrıca INTERPOL, Kara Para Aklama ve Terörizmin Finansmanıyla Mücadele Avrasya Grubu ve Asya’da Etkileşim ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı gibi6 uluslararası kuruluştan 10 yetkili organın yaklaşık 250 temsilcisi (toplam 47 delegasyon) katılmıştır.
Birincisi:Buhari ve Tirmizi gibi alimleri yetiştiren İslam beldelerinde, İslam’a ve Müslümanlara karşı terörizm ve aşırıcılıkla mücadele kisvesi altında böylesine batıl bir konferansın düzenlenmesi esef verici ve öfkelendirici bir durumdur. -Rusya gibi büyük efendilerini memnun etmek için bu tür önlemler uygulanmış olsa bile- elbette bunun sorumluluğu tamamen Özbekistan hükümetine aittir.Bu hükümet, İslam’a ve Müslümanlara karşı fitnelerle dolu bu tür önlemlere ev sahipliği yaptığına göre Allah’ın lanetini ve gazabını hiç düşünmüyor.
Mirziyoyev özellikle bu konferansın katılımcılarına hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi: “… Aynı zamanda insan hak ve özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesini ve hukukun üstünlüğüne koşulsuz riayet edilmesini terörizm ve aşırıcılıkla mücadelenin temel dayanağı olarak görüyoruz.” Ancak Mirziyoyev’in dediği gibi Müslümanların İslamlarına, özellikle de İslam’ın bir akide ve siyasi sistem olarak hayata geçirilmesine olan özlemlerinin nedeni, insan hakları, özgürlükler ve hukukun üstünlüğünün garanti altına alınmaması değildir; bilakis bu, doğal bir durumdur.Yani İslam, insanın aklına ve kalbine hakim olduktan sonra, kişinin İslam'a ve onun hükümlerine göre yaşamaya özlem duyması doğal bir hale gelir. Zira hayatını düzenleyen İslam’a eşdeğer bir ideolojinin olmadığına ve olamayacağına ikna olacak ve iman edecektir.Örneğin Orta Asya halkları, İslam nimetinin kendilerine gelmesinden bu yana, dinlerine karşı birçok zulüm ve şiddete maruz kalmışlardır. Buna rağmen hiçbiri İslam’dan dönmemiş, aksine İslam’a olan arzuları artmış ve kesinlikle azalmamıştır. Bugün ise Rusya ve Çin'in kontrolü altında toplanan İslam karşıtı örgütler ve diğerleri, Müslümanları İslam’dan uzaklaştırmak için kafa yoruyorlar.
Özbekistan Devlet Güvenlik Servisi Başkanı Korgeneral Abdusalam Azizov’un konferansın genel oturumunda bir konuşma yaptığını da belirtmek gerekir. Ayrıca konuşmasında, Afganistan hükümetinin uluslararası terörizmle kendi imkân ve kaynaklarına dayanarak mücadele ettiğini belirterek Horasan Vilayeti Örgütü ile mücadelesinde Afgan hükümetine yardımcı olmanın önemini vurguladı. Özbekistan hükümetinin Müslüman halkımızı İslam’dan uzaklaştırma politikasının ana aracı olan bu servisin başkanı tarafından yapılan bu açıklama, tehlikelidir. Çünkü bu, Taliban Hareketi’ni, sömürgeci kafir ülkelerin İslam’ın yönetime ulaşmasına karşı yürüttüğü uluslararası mücadeleye dahil etmek anlamına gelmektedir. Doğal olarak bu çalışma, Horasan Vilayeti Örgütü ile mücadele ile sınırlı kalmayıp, aynı zamanda İslamcı grupların faaliyetlerini kısıtlamayı ya da tamamen yasaklamayı da hedeflemektedir. Nitekim Amerika, Rusya ve Çin’in başını çektiği Batı, Taliban’ın tamamen İslami bir yönetim kurmasına güçleri yettiğince karşı çıkıyorlar; çünkü onlar, IŞİD gibi sahte tehditlerden değil, aksine Afganistan’da İslami bir sistemin uygulanmasından ve bunun da Orta Asya üzerindeki etkisinden endişe duyuyorlar.
Allah'a hamdolsun bugün, İslam beldelerinde ve onun ayrılmaz bir parçası olarak Orta Asya’da, özellikle Özbekistan’da İslam’ı esas alan kalkınma hareketleri, her zamankinden daha güçlü bir hal almıştır.Tabi ki bundan sadece sömürgeci kâfir devletler ve onların ajan yöneticileri rahatsız olacaktır. Bugün, Allah’ın vaat ettiği ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdelediği Raşidi Hilafet Devleti’nin kurulacağı ve özellikle Filistin ve mübarek Mescid-i Aksa olmak üzere tüm İslam ülkelerinin sömürgeci kafir ülkelerin hegemonyasından kurtulacağı günler yaklaşmaktadır. Allah’ın düşmanlarının karşı çıktığı ve geciktirmeye çalıştıkları şey işte budur; bu yüzden Özbekistan hükümetini, onlarla dostluk kurması, sonra gözlerin dışarı fırlayacağı gün kaybedenlerden ve pişman olanlardan olması konusunda şiddetle uyarıyoruz!Doğru ve hikmetli kararın, Allah’a dönmek ve bugün dünyada olup bitenlerden doğru sonuçlar çıkarmak yoluyla O'nun rızasına giden yolu seçmek olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İslam Ebu Halil - Özbekistan