- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Sudan’daki Bazı Politikacılar, Gözleri Kör Olmuş Bir Şekilde Hâlâ Eski Sapkınlıklarına Devam Ediyorlar!
Haber:
25-27 Kasım 2024 tarihleri arasında İsviçre'nin Cenevre kentinde gayrı resmi bir diyalogda bir araya gelen Sudanlı siyasi güçler ve şahsiyetler, üzerinde mutabık kalınması ve geliştirilmesi amacıyla diğer siyasi güçlere sunulmak üzere ülkedeki krizin çözümüne yönelik ilkeler üzerinde anlaşmaya vardılar. Nitekim belgede Sudan'ın birliği ve tüm toprakları üzerinde tam egemenliği ile onun dinlere, kimliklere ve kültürlere eşit mesafede olan sivil, demokratik ve tarafsız bir devlet olduğu vurgulanmış ve bölgelerin kendi siyasi, ekonomik ve kültürel işlerini yönetme hakkını tanıyan federal bir yönetimin kurulması çağrısında bulunulmuştur. (El-Meşhed Es-Sudan, Eş-Şark’tan aktarmıştır, 01/12/2024)
Yorum:
Vallahi gerçekten üzücü olan şeylerden biri, Müslüman ve Müslümanların evlatları oldukları halde Sudan halkından bir grup siyasetçinin, İslam’ın ve hükümlerinin yönetimden ve siyasetten dışlanmasını kabul etmeleridir! Sömürgeci kafir rejimlere çağrıda bulunan bu tür belgelerin yayınlanması ilk kez olmuyor. İlk kez olan şey bunun, şayet siviller ve askerler Allah’ın şu emrini örnek alarak anlaşmazlıklarını Allah Subhanehu’nun Kitabına ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sünnetine götürmüş olsalardı gerçekleşmeyecek olan bu lanetli savaşın gölgesinde yayınlanmış olmasıdır: فَإِن تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللهِ وَالرَّسُولِ إِن كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلاً “Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız- onu Allah’a ve Rasul’e götürün; bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.” [Nisa 59] Dolayısıyla bu savaş, bazılarımızın sapkınlıklar içinde kalmaya devam etmesi ve imtihanın onları caydırmaması için değil aksine Allah’ın emrine geri dönmemiz ve O’nun şeriatıyla hükmetmemiz için Allah’ın bize yönelik bir imtihanıdır. Zira Allah Subhanehu bizleri bir imtihana tabii tuttuğunda, bizim sömürgeci Batı’nın sistemlerini uygulamaktan vazgeçmemizi istiyor demektir. Zira Azze ve Celle şöyle buyurmuştur: ظَهَرَ الْفَسَادُ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ بِمَا كَسَبَتْ أَيْدِي النَّاسِ لِيُذِيقَهُم بَعْضَ الَّذِي عَمِلُوا لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ“İnsanların bizzat kendi işledikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu, ki Allah yaptıklarının bir kısmını onlara tattırsın; belki de (tuttukları kötü yoldan) dönerler.” [Rum 41]
Hâlâ dini hayattan, dolayısıyla devletten ve siyasetten ayırma akidesine dayalı sivil ve demokratik bir devletten bahsediliyor ki dinlere karşı eşit mesafeden söz etmek bir Müslüman’ın söyleyebileceği bir şey değildir.Çünkü bir Müslüman İslam'dan başka bir dini kabul edemez ve Allah da İslam’dan başka bir dini kabul etmez. O halde nasıl olur da Allah'ın hak dini olan İslam ile batılın arasını eşit tutabiliriz?! Zira Allah şöyle buyurmuştur: وَمَن يَبْتَغِ غَيْرَ الْإِسْلَامِ دِيناً فَلَن يُقْبَلَ مِنْهُ وَهُوَ فِي الْآخِرَةِ مِنَ الْخَاسِرِينَ “Kim, İslam’dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.” [Al-i İmran 85]
Devletin federal bir yönetim temelinde kurulmasına gelince; bu pratik olarak belgenin başında, “Belge Sudan'ın birliğini vurgulamaktadır...” şeklinde söyledikleriyle çelişmektedir; çünkü aslında federalizm, aslen tek olan bir ülkede uygulanamaz! Hatta kafirler arasında bile küçük devletçikleri bir araya getirmek veya bölgeleri ayırmak için kullanılır.Sudan gibi tek olan bir ülkede uygulanmasına gelince; bunun amacı onu parçalamaktır ki bu da, Güney Sudan’ı ayırmayı başaran ve şimdi de federalizm, sivil devlet ve sömürgeci Batı’nın diğer sapkınlıkları adına geri kalanını da parçalamaya çalışan sömürgeci kafirin istemiş olduğu bir şeydir!
Ey siyasiler; ne zaman uykunuzdan uyanacak, aklınızı başınıza alacak ve Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafetin olduğu İslam Devleti’nde Rabbinizin şeriatını tatbik edeceksiniz; şimdi değilse peki ne zaman?!
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İbrahim Osman (Ebu Halil) - Sudan