- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Aslında Sudanlı Kadınların Namuslarını Koruyacak Olan, Birleşmiş Milletler Değil Hilafettir!
Haber:
Birleşmiş Milletler Sudanlı kadınların maruz kaldığı cinsel şiddet “salgını” konusunda uyarıda bulundu ve şöyle dedi:Bu cinsel saldırıların kapsamının genişletilmesi kabul edilemez. El-Cezire’nin 26/11/2024 tarihli haberine göre, BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher, pazartesi günü Sudan’ın doğusundaki Port Sudan’a yaptığı ziyaret sırasında şöyle dedi: “Size yaptıklarından dolayı hemcinslerim olan erkeklerden utanıyorum…”
Geçici hükümetin merkezi Port Sudan’daki bir okulda Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü münasebetiyle düzenlenen etkinlikte Fletcher şunları söyledi: Dünya, sistematik cinsel şiddete maruz kalan Sudanlı kadınlar için daha iyisini yapmalıdır.
Yorum:
Sudan halkı arasında dolaşan popüler bir atasözü şöyle der: “Adamı öldürüp cenazesinde yürümek.” Özellikle Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası sömürgeci örgütlerin oynadığı rol işte budur; bu örgütlerin çekirdeğini, Hıristiyan Avrupa devletleri arasındaki ilişkileri düzenlemek üzere uluslararası hukuk olarak adlandırılan geleneksel kuralları belirleyen 1648 yılındaki Westphalia Konferansı oluşturmaktadır. Nitekim bu, Hilafeti temsil eden Osmanlı Devleti’ne karşı koymak için yapılan bir Hıristiyan toplantısıydı, sonra 1919 yılında Milletler Cemiyeti’ne dönüştü, daha sonra da tüm dünyanın işlerine müdahale etmek için Birleşmiş Milletler oldu. Dolayısıyla menşei ve hedefleri Hıristiyan olan bu örgüt, insanlığa hizmet etmek için kurulduğu ve bizim çıkarlarımızı önemsedikleri iddiasıyla halkları ve milletleri, özellikle de İslam ümmetini kandırmak için, “insan hakları, kadın hakları, çocuk hakları...” gibi yüzünü çeşitli isimler ve parlak sloganlarla örtmüştür; oysa onlar, insanlar içerisinde İslam’a ve Müslümanlara düşmanlık bakımından en şiddetli olanlardır.
BM’nin, kadınların maruz kaldığı cinsel şiddete karşı uyarılarda bulunmasına gelince; bu, dört özgürlüğe odaklanan Hıristiyan kapitalist toplumu hiç ilgilendirmiyor. Bu sadece ülkenin işlerine müdahale etmek için bir bahanedir.Onun ajanlarının ziyaretlerine ve kadın etkinliklerine katılmalarına gelince; bu, iddia ettikleri gibi şiddet ortamlarını düzeltmek için değil, aksine özgürlükler fikrinin ülkemizde yerleşmesini teyit etmek içindir.
Dolayısıyla onlar, insancıllık, kadın hakları ve diğer sloganları benimsiyormuş gibi görünüyorlar ve bunları, Müslüman kadınların fikri pusulasını hayat hakkındaki kendi fikirlerine ve kapitalist-demokratik mefhumlarına yöneltmek için araçlar ve girişimler olarak kullanıyorlar.Bunun nedeni ise İslam’ı uygulayacak ve ümmetin evlatlarının namuslarını ve canlarını koruyacak bir Halife'nin olmamasıdır.İşte bu nedenle Birleşmiş Milletler müdahale ederek “BM, Sudanlı kadınlara yönelik cinsel şiddet "salgını" konusunda uyarıda bulundu ve şunları söyledi: Bu cinsel saldırıların kapsamının genişletilmesi kabul edilemez.”
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher, geçici idari başkent Port Sudan’a yaptığı ziyaret sırasında şöyle dedi: “Size yaptıklarından dolayı hemcinslerim olan erkeklerden utanıyorum…”
Sömürgeci bir kafirin Müslüman kadınların namuslarını koruduğunu iddia etmesi gerçekten utanç vericidir. Peki bu, Nübüvvet Minhacı üzere Hilafetini kurmak, düşmanların dillerini koparmak ve kadınların namuslarını korumak amacıyla ümmetin harekete geçmesi için bir dürtü değil midir?!
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Fatıma Davud - Sudan