- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Endonezya’daki Uyuşturucu Sorununun Çözümü Şeriattır!
Haber:
Endonezya, 2026 yılında kabul edilecek yeni ceza kanununda yer alan “onarıcı adalet” yaklaşımının bir parçası olarak, uyuşturucu yasalarını, uyuşturucu kullanıcılarının hapishane yerine rehabilitasyon merkezlerine gönderilmesini sağlayacak şekilde değiştirmeyi planlıyor.Hükümet, Koordinasyon Bakanı Yusril İha Mahendra liderliğinde, mahkumların %70’nin uyuşturucu suçundan hüküm giymiş kişilerden oluştuğu cezaevlerindeki aşırı doluluk sorununu çözmeyi hedefliyor.Uyuşturucu kaçakçılığına yönelik cezalar katı olmaya devam ederken uzmanlar, rehabilitasyonun yoğun tedavi merkezlerine gereksinim duyulacağını
düşünüyor ve suç olmaktan çıkarılması çağrısında bulunuyorlar.Ayrıca eğitime odaklanılması ve küçük kullanıcılardan ziyade büyük tüccarların hedef alınması gibi daha sağlıklı bir yaklaşım çağrısında bulunuyorlar.Eski bir uyuşturucu kullanıcısı olan Jennifer Agata, kişisel disiplinin ve iyileşmeye yönelik kararlılığın önemini vurgulayarak, uyuşturucuların yalnızca sorun getirdiğine dikkat çekti. (ABC)
Yorum:
Endonezya’da uyuşturucu kaçakçılığı ve istismarı sorunu endişe verici bir yükseliş eğilimi göstermeye devam ediyor. Ekim 2024 itibariyle uyuşturucuyla bağlantılı 38.786 vaka tespit edilmiş olup Cakarta ise en riskli bölge olarak belirlenmiştir.Ayrıca Ulusal Polis Teşkilatı Ocak ayından 20 Ekim 2024 tarihine kadar 36.451 uyuşturucu vakasıyla ilgilendiğini ifade etmiştir.Bu rakamlar, kaçakçılık ağlarının daha yerleşik bir hale geldiği ve bünyesinde birden fazla unsuru içerdiği Endonezya’daki uyuşturucu tehdidinin ciddiyetine ışık tutmaktadır.
Uyuşturucuyla bağlantılı vakalardaki bu artış, başta güvenlik kurumlarındaki yolsuzluk olmak üzere birçok temel faktörlerden kaynaklanmaktadır.Zira yolsuzluk, uyuşturucu kaçakçılığıyla etkin mücadele çabalarını baltalamaktadır. Nitekim yasayı uygulamakla görevlendirilen bazı yetkililer, etkin mücadele etmek yerine rüşvet kabul ederek veya ticarete aktif olarak katılarak uyuşturucu ağlarına dahil oluyorlar. Bu durum ise, çetelerin güvenlik otoritelerinin gözetimi altında dahi faaliyetlerini sürdürebilmelerine imkân sağlayan boşluklar yaratmaktadır.
Bir diğer ana faktör de insanlarda uyuşturucunun tehlikelerine yönelik bilinç ve anlayış eksikliğinin olmasıdır.Bu konudaki eğitim eksikliği, toplumu, özellikle de gençleri, uyuşturucuyu deneme eğilimine maruz bırakmaktadır. Ayrıca uyuşturucunun zararlı etkileri hakkındaki doğru ve etkili bilgilere erişim eksikliği, özellikle üretken yaş grubu arasında durumu daha da kötüleştirmektedir. Birçok kişi, uyuşturucu kullanımının sağlık, toplum hayatı veya gelecek beklentileri açısından ciddi riskler oluşturduğunun farkında değildir.
Endonezya’daki uyuşturucu sorunu, kanunların zayıf uygulanmasından ve sosyo-ekonomik eşitsizlikten kaynaklanmaktadır. Yasanın uygulanmasındaki yozlaşma, uyuşturucuyla bağlantılı suçların failleri üzerindeki caydırıcı cezaların etkisini zayıflatmakta ve onlara yasa dışı faaliyetlerine devam etmelerini sağlayacak bir cezasızlık hissi vermektedir.Öte yandan toplumsal ve ekonomik uçurumlar, bireyleri uyuşturucu ticareti gibi yasadışı yollardan gelir elde etmeye yönelmesine yol açmaktadır.İnsanların uyuşturucuyla bağlantılı faaliyetlerde bulunmasının riskleri ve sonuçlarına ilişkin anlayışını sınırlayan düşük eğitim düzeyi nedeniyle bu durum daha da kötüleşmektedir.
İslam perspektifinden bakıldığında uyuşturucu sorununun çözümü kapsamlı bir yaklaşımı gerektirmektedir. Bu yüzden İslam, uyuşturucuya bağlı suçlar da dahil olmak üzere tüm ihlallere karşı yasaların katı ve adil bir şekilde uygulanmasının önemini vurgulamaktadır. Zira uygun cezaların, suçluları caydırması ve başkalarının benzer suçları işlemesini önlemesi beklenmektedir.Ayrıca İslam, bireylere uyuşturucu kullanımı gibi zararlı davranışlardan kaçınmayı öğreten dini değerlere dayalı bir toplum inşa etmeyi teşvik etmektedir.Nitekim güçlü bir dini eğitim, bireylere sağlam ahlaki ve etik ilkeler kazandırmanın anahtarıdır.Ayrıca İslam, devletin, tebaasının eğitim, sağlık ve istihdam gibi temel ihtiyaçlarını karşılayarak refahlarını sağlama görevine de vurgu yapmaktadır.Bunun yanı sıra zekât ve sadaka gibi mekanizmalar, yoksul ve çaresiz olan kişilere doğrudan destek sağlayarak toplumsal ve ekonomik uçurumların temel nedenlerine çözüm bulmaktadır.
Bununla birlikte İslam’ın hükümleri, sadece bir Halife’nin liderlik ettiği bir İslam Devleti altında etkin bir şekilde uygulanabilir.İslam’ın hükümlerinin kapsamlı bir şekilde uygulanmasıyla uyuşturucu konusu doğru ve derin bir şekilde çözülebilecek, bu da bu acil sorun karşısında önlem ve adaletin sağlanmasına neden olacaktır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdullah Asvar