- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Tunus’taki ABD Büyükelçiliği’nin Açıklamaları, ABD’nin Müdahalesine Zemin Hazırlıyor!
Haber:
ABD’nin Tunus Büyükelçiliği 05/12/2024 Perşembe günü yaptığı basın açıklamasında, Tunus'un iç bölgelerindeki üniversite öğrencilerinin karşısında, Community College Initiative (Topluluk Koleji Girişim Programı) 2025/2026 programına katılmaları için başvuru sürecinin açıldığını duyurdu ve 24 Aralık 2024 Salı gününün son başvuru tarihi olduğunu vurguladı.
Community College Initiative programı Cendube, Kayvaran, Gafsa ve Gabes üniversitelerinin birinci ve ikinci sınıf öğrencilerini hedeflemekte ve katılımcılara tüm masrafları ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından karşılanmak üzere ABD’deki topluluk kolejinde bir akademik yıl geçirme fırsatı sunmaktadır.
Program, katılımcı öğrencilerin Amerikan topluluk kolejinde akademik bir yıl boyunca uygulamalı alanlarda teknik becerilerini geliştirmelerine, liderlik yeteneklerini geliştirmelerine ve İngilizce dil yeterliliklerini geliştirmelerine imkan tanıyor.
Tunus’taki ABD Büyükelçiliği, tarım, uygulamalı mühendislik, işletme, bilgi teknolojileri ve medya da dahil olmak üzere birçok uzmanlık alanında eğitim gören öğrencilerin bu programa başvurabileceğini belirterek, adaylarda aranan nitelikler arasında temel pratik İngilizce bilgisinin de bulunduğunu kaydetti.
Yorum:
Tunus’taki ABD Büyükelçiliği bugünlerde birçok duyuru yapıyor ve bu duyuru türünün ilk örneği değildir; zira daha önce de birçok duyuru yapılmıştı. Bunların hepsi, Tunus toplumuna sızmayı amaçlayan duyurulardır. Bu da Amerika’nın Tunus’a müdahale etmesi için bir zemin hazırlamaktadır. Bu duyuruya bakıldığında, kontrol etmek için gece gündüz çalışan tehlikeli bir düşman görüyoruz:
1- Üniversite öğrencilerinin hedef alınması, Tunus’un otoritesi ve eğitim sistemiyle ilgili genel bir hayal kırıklığı ve umutsuzlukla karakterize olmuş bir üniversite, aksine bir toplum bağlamında gerçekleşmektedir. Zira üniversite öğrencileri, özellikle de yetkililerin kamu istihdamına alımları dondurmasının ardından üniversite eğitiminden sonra artık çalışmayı arzulamıyorlar. Bu nedenle bugün her bir öğrencinin Avrupa ya da Amerika’ya göç etmenin hayalini kurduğunu görmektesiniz. İşte tehlike tam da burada ortaya çıkıyor; zira ABD Büyükelçiliği ve onun arkasındaki ABD Dışişleri Bakanlığı (sömürgeciler), genel hayal kırıklığını istismar ederek her öğrencinin duygularını sarsan, talebinin kabul edileceği ve Amerika'nın kendisini nazikçe programına kabul edeceği hayaliyle karşı konulmaz bir şekilde elçiliğin adreslerine doğru koşmaya teşvik eden bir duyuru sunmaktadır. Bunu yaparken aynı zamanda aşağıdaki hususları da gerçekleştirmiş olacaktır:
- Amerika’nın, özellikle gençler ve özellikle de elit kesim olmak üzere Tunusluların dostu olduğu fikrini pekiştirmek!
- Amerika’nın bir düşman olmadığı! Buradaki tehlike, gençlerimize, bugün Gazze’de ve tüm Filistin’de bizimle savaşan ve bizi öldüren düşmanın Amerika olduğunu unutturmanın yanı sıra Yahudi çetelerin, Filistin ve Kudüs’ü Yahudi hegemonyası altında tutmak ve Müslüman ülkelerin birliğini engellemek ve onların yeniden uyanışlarını önlemek için bu ülkelerin kalbinde bir Amerikan üssüne sahip olmak amacıyla tamamen Amerikan silahlarıyla donatılmış kiralık katillerden başka bir şey olmadığını unutturmaktır.
2- ABD, duyurularını sadece başkentteki değil, ülke içindeki üniversitelere yönlendirmektedir ki bu da Tunus’un tüm şehirlerine ve köylerine sızma girişimidir;böylece elçiliğin faaliyetleri artık başkentle sınırlı kalmayacak, aksine elçilik ve casusları her yerde ve her üniversitede olmak için bir bahaneye sahip olacaktır.
3- Sonra iç bölgeleri hedef almak, devrimin rezervuarını hedef almaktır; çünkü buralar, Burgiba’dan bu yana, aksine Fransız sömürgeciliğinden bu yana iktidara öfkeli olan bölgelerdir ki bunlar, Cendube, el-Kâf, Kayravan, Sidi Bouzid ve Kassarin gibi bölgelerdir…Zira bu bölgeler, kahraman mücahitler ve daha sonra sömürgeci ajanlara karşı çıkanlar da dahil olmak üzere tarihsel olarak Fransız sömürgecilere karşı durmuştur.
4- Daha da vahim olanı ise bu duyuruda girişimin ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından finanse edildiğinin belirtilmesidir ki bunun, yetkilileri ABD ordusunun öncüleri olan ve özellikle ümmetin devriminden sonra devrimi öldürmek ve ona boyun eğdirmek için İslam ülkelerini dolaşan sömürgeci ABD Bakanlığı’ndan başka bir şey olmadığı bilinmektedir;bu yüzden onların, işe almak için genç üniversite öğrencilerini hedef aldıklarını ve "Geleceğin Liderleri" gibi parlak ve aldatıcı başlıklar kullandıklarını görmektesiniz!Evet, Amerika, kendi türettiği liderleri işe almak için Tunus’taki üniversiteleri dolaşmaktadır; peki Amerika’nın türettiği liderlerden, gelecekte Tunus’ta devletin temel direkleri olarak çalışacak yeni ajanlar olmaktan başka ne bekleyebiliriz ki?!
Peki otorite nerede ve onun Tunus’ta egemenlik ve dış müdahalenin önlenmesi konusundaki bitmek bilmeyen konuşmaları hani nerede?! Peki bu bir Amerikan müdahalesi, dahası bir Amerikan sızması değil midir?ABD Büyükelçisi ülkeyi baştan aşağı dolaşıp ajan toplarken ve kendi iddiasına göre geleceğin liderlerini eğitirken hani egemenlik nerede?
Yolsuzluktan ve devletin güvenliğine karşı komplodan söz etmek hani nerede; peki Amerika bir düşman değil midir? Bizi her gün öldüren, kadınlarımızı, yaşlılarımızı, çocuklarımızı katleden, evleri, dahası içerisindeki taş ve ağaçların bile kurtulmadığı şehirleri ve köyleri yıkan Amerika değil midir?
Gençlerimize diyoruz ki: Bu duyurulardan sakının; zira bunlar, en tehlikeli düşmanlarınız tarafından size kurulmuş bir tuzaktır; her kim bu tuzağa düşerse, Amerika’nın elinde istediği gibi oynayacağı bir kukla olacağı gibi onu, Müslümanların, Filistin’in ve Kudüs’ün düşmanı ve Yahudi varlığının ve onun suç çetelerinin dostu olmaya yönlendirecektir. Peki buna razı mı olacaksınız?
Bakın işte sizler, hem sizi düşmanınızdan, hem de halkınızı, dininizi ve ülkenizi düşmandan koruyacak bir devlet olmadığını görüyorsunuz;bizim ve sizin, bizi koruyacak, hakkıyla liderlik edecek, kendisiyle korunacağımız ve arkasında savaşacağımız kalkan olacak bir devlete ihtiyacımız vardır.Bu nitelikleri taşıyabilecek tek lider, bizim imamımız olacak Allah’ın Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Halifesidir; tıpkı Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şu kavlinde nitelendirdiği gibi: إِنَّمَا الْإِمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِنْ وَرَائِهِ وَيُتَّقَى بِهِ “İmam bir kalkandır, onun arkasında savaşılır ve onunla korunulur.”
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Nasır Şuveyha - Tunus