Salı, 22 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Hilafete Hayranlık Duymak Yeterli Değildir!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Hilafete Hayranlık Duymak Yeterli Değildir!

Haber:

2 Kasım 2024 tarihinde, Cakarta’nın merkezindeki Bung Karno Spor Kompleksinde düzenlenen Ulusal Dayanışma Hareketi etkinliği sırasında Devlet Başkan Prabowo Subianto, Osmanlı Hilafetinin tarihinden alıntılar yaptığı bir konuşma yaptı ve şunları söyledi: “Ey kardeşlerim ve bacılarım, bir zamanlar büyük bir imparatorluk olan Osmanlı İmparatorluğu'ndan güzel bir ders öğrendim. Zira orada, temiz bir hükümet olmadan başarılı bir ülkenin olamayacağını söylüyordu.” Bir ay sonra, yani 4 Aralık 2024'te "İslami Örgüt Muhammediye'nin" aydınlanması ve doğuşu oturumunun açılışında Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Kardeşlerim ve bacılarım; ben çok eski bir İslam hükümetine ve imparatorluğuna ve medeniyetine hayranlık duyuyorum; yaklaşık 600 yıl ya da daha fazla, belki de 700 yıla yakın bir geçmişi olan bu medeniyet, Türkiye'de, İstanbul'da yerleşmiş olan Osmanlı medeniyetidir.O, döneminin en büyük güçlerinden biriydi ve çok büyük bir başarı gerçekleştirmişti. Onun belirleyici özelliği, tüm dinlerle birlikte tüm kabilelere ve yüzlerce farklı kabileye karşı hoşgörülü olan çok etnikli bir imparatorluğa liderlik etmesiydi.Orada benim için ilginç olan bir şey var; yüzlerce yıl liderlik etmek ve geniş bir imparatorluğa liderlik etmektir; onun sahip olduğu bir akademisi vardı ki o da yöneticinin akademisidir.”

Yorum:

1- Devlet Başkan Prabowo Subianto’nun açıklaması, Osmanlı Hilafetini samimi bir şekilde itiraf etmektir; bu sadece bir itiraf değil, aksine aynı zamanda hayranlık duymaktır. Devlet Başkanı’nın iki ay üst üste tekrarladığı hayranlık ifadeleri gerçek bir hayranlığa işaret etmektedir.Kendi ifadesiyle “Osmanlı Hilafetinin öğretilerine” göre temiz bir hükümet kurma arzusu bunu ortaya koymaktadır ki aslında bunlar İslam'ın hükümleridir.

2- Onun sözlerinden çıkarılması gereken ders, Hilafete karşı hissiz olmasıdır.Bir gücün kötü bir güç olması halinde onun yüzlerce yıl bir güç olarak kalmaya devam etmesi imkansızdır.Örneğin var olan en büyük ülkelerden biri de Sovyetler Birliği’dir.Zira 1922 yılında kurulmuş, 1991 yılında yıkılmış ve sadece 69 yıl sürmüştür. Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri 1776’da kurulmuş olup şimdi, kuruluşundan 248 yıl sonra süper güç haline gelmiştir.Ama Osmanlı Hilafetinin 600-700 yıl sürmüş olması, onun doğru bir devlet olduğunu göstermektedir.Ayrıca Osmanlı Hilafeti, Emevi ve Abbasi Hilafetinin bir devamıdır.Dolayısıyla Hilafet 13 asır sürmüştür.Şayet süper güç olmasaydı Hilafetin uzun bir dönem devam etmesi mümkün değildi. Dolayısıyla Hilafete karşı duygusal bir tutum, tarih dışıdır ve akl-i selime aykırıdır.Ayrıca Batılı akademisyenler bile Hilafetin büyüklüğünü kabul etmişlerdir. Zira Matthew S. Gordon; İslam'ın Yükselişi (2005) adlı kitabında şöyle demiştir: “... Bölgesel ve sınır ötesi ticaretin büyümesi ve kentsel sanayileşme, ülke genelinde yeni refah seviyeleri yaratmıştır.”Jonathan Bloom ve Sheila Blair (2002) “İslam: Bin Yıllık İnanç ve Güç” adlı kitaplarında şöyle demektedirler: “Müslüman topraklarında sadece Müslümanlar değil, Hıristiyanlar ve Yahudiler de iyi bir yaşam sürüyordu.”Witt (1971) “Bağdat: Abbasi Hilafetinin Başkenti” adlı kitabında şöyle diyor: “Batılılar, Orta Çağ boyunca Avrupalıların tanıdıkları ve takdir ettikleri Abbasi döneminin alimlerine minnettarlıklarını açıkça ifade etmeleri gerekir.”

Gerçek şu ki, hayranlık sadece hayranlıkla sınırlı kalmamalı, aksine hayranlık, onu taklit etmek için çaba göstermek ve onu korumak için mücadele etmek yoluyla kanıtlanması gerekir.Ayrıca Hilafetten bahsetmek sadece ilerlemeden bahsetmek anlamına gelmez, aksine Müslümanların, özellikle de İslam beldelerindeki yöneticilerin omuzlarına yüklenen büyük görevden bahsetmek anlamına gelir.Çünkü Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet, Allahu Teala'nın bir farzıdır. Zira İmam Nevevi şöyle demiştir: “Bir Halife nasbetmenin Müslümanların üzerine farz olduğu ve bu farziyetin ise akla değil şeriata dayandığı üzerinde icma ettiler.El-Esam'dan ve diğerlerinden rivayet edilen şeri ve akli olarak farz değildir şeklindeki söze gelince; bunların ikisi de batıldır.” (Şerhi'n-Nevevi ala Müslim)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Muhammed Rahmet Kurnia – Endonezya

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER