- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Halk Allah'ın Şeriatının Hakim Olmasını İstiyor!
Haber:
Özel kaynaklar el-Cezire'ye, geçiş hükümetini seçecek genel bir kurulun ve anayasa hazırlama komitesinin oluşturulacağı Suriye Ulusal Diyalog Konferansı'nın oturumlarının davetiyelerini ve ayrıntılarını düzenlemek üzere bir hazırlık komitesi oluşturulacağını söyledi. (El Cezire Net)
Yorum:
Suriye’de Şam tiranının devrilmesiyle birlikte yaşananlar, son anlarında Batı'nın tüm planlarına aykırıydı ve onların arzuları dışında gerçekleşmişti ancak ne yazık ki meseleyi çözmeyi başardılar!
Bu zaferin Şam tiranına karşı Allah'ın mücahitlere bir armağanı olduğundan hiç kimse şüphe duymamaktadır.Ancak Batı hızla dümeni demokrasi ve sivil devlet kapısı üzerinden özgürleşme yanılsamasına doğru çevirdi ve İslami yönetim ve İslam şeriatı fikrini uzaklaştırdı.Ancak Suriye’de beklenen siyasi geçiş, Allah'ın şeriatını uygulasınlar diye kendilerine bu zaferi bahşettiği kişiler için mevcut olmasına rağmen ama biz bunu sahada göremedik!
Bugün onlar, geçiş hükümetini seçecek genel bir organın ortaya çıkması için Suriye Ulusal Diyalog Konferansı çağrısında bulunuyorlar.Geçiş hükümetinin liderliği, onların bakış açısına göre deneyimli bir geçiş hükümeti anlamına gelmiyor muydu? O halde neden başka bir hükümet arayışına giriyorlar ki? Teknokrat bir hükümet talep etmeleri bir yana neden bu hükümet üzerinde devam etmiyorlar ve neden doğrudan anayasa taslağına yönelmiyorlar? Yani bu hükümetin oldukça yeterli olduğuna inanıyorlar;bu da mevcut geçiş hükümetinin, daha az deneyimli olduklarından dolayı herhangi bir pozisyon alma şansının kesinlikle olmayacağı anlamına geliyor.
Nitekim bu hükümetin mezhepçi olmayacağını, yani eski rejimden affedilen deneyim sahibi kişilerin, diğer mezheplerden olanların ya da hala kendi bölgelerinde Müslümanları öldüren (SDG)'den olanların bu hükümette üst düzey görevlere gelebileceğini açıkladılar!
Bizim, geçiş hükümetine karşı bir kurnazlık aşamasından geçtiğimiz açıktır; zira onlardan bu üç ay içerisinde bazı şeyleri yapmalarını talep etti; bundan sonra bu kişilerin görevlerinden ayrılacağı ve eski rejimden ya da kuruluşundan bu yana Batı yanlısı olan sivil toplumdan isimlerin göreve geleceği açıktır.
Bugün geçiş hükümetinden talep edilen tek şey, suç işledikleri kanıtlanmış ve hala ülkede bulunan bazı kalıntıların tasfiye edilmesi ve onlardan silahların alınması, bu adım tamamlandıktan sonra mücahitlerden silahların alınması adımı başlayacaktır ki bu çok tehlikelidir;çünkü HTŞ üyelerinin, grupların ya da genel olarak mücahitlerin elinden silahları alındığında, özellikle Suriye Ulusal Diyalog Konferansı oturumlarında pazarlananlar dahilinde onlara karşı darbe yapma şansı çok yüksek bir hale gelecektir.Ardından teknokratlara dayalı yeni bir hükümet atanacak ve anayasa taslağı hazırlanmaya başlayacaktır. Bizler bu anayasanın bir süredir hazır olduğunu biliyoruz; ama onlar bugün onu ortaya koyamıyorlar; çünkü anayasanın ilk maddesi, İslam şeriatını kaynaklarından biri olarak kabul etmemektedir. Bu nedenle silahlar toplandıktan ve ülkenin eklemleri kontrol altına alındıktan sonra hükümeti değiştirmek zorunda kalacaklar ve ardından geçiş hükümetine karşı bir darbe yapılacaktır.
Aslında geçiş hükümeti şeriatı tatbik edecekti ama yapamadı ama sizleri uyarıyoruz; eğer şeriatı uygulamak istemiyorsanız, siyasi olarak aşamanın bilincinde olun ve sizi aşmalarına izin vermeyin. Zira sizler silahlarınızla güçlüsünüz ve onsuz sizin bir gücünüz yoktur; eğer silahlarınız alınırsa, tek bir vücut halinde size saldıracaklar.
Allah Azze ve Celle bize, biz onların dinlerine girmedikçe Yahudi ve Hıristiyanların bizden razı olmayacaklarını haber vermiştir; yani şayet sakallarımızı kessek, camilerimizi kapatsak, diskoteklere gitsek bile, akide kalplerimizde olduğu sürece, pratik olarak uygulanmadıkça bizden asla razı olmayacaklardır. O halde aklınızı başınıza alın, Rabbinizin şeriatını uygulayın ve Allah’ın size bahşettiği zafere sımsıkı sarılın; Allah’ın vaadi hala bakidir; zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَلَن تَرْضَى عَنكَ الْيَهُودُ وَلَا النَّصَارَى حَتَّى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ قُلْ إِنَّ هُدَى اللَّهِ هُوَ الْهُدَى وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ أَهْوَاءَهُم بَعْدَ الَّذِي جَاءَكَ مِنَ الْعِلْمِ مَا لَكَ مِنَ اللَّهِ مِن وَلِيٍّ وَلَا نَصِيرٍ “Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hıristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır. De ki: Doğru yol, ancak Allah’ın yoludur. Sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyacak olursan, andolsun ki, Allah’tan sana ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.” [Bakara 120]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dareyn Eş-Şanti