- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Katar, Filistin Meselesini İslami Değil, İnsani Bir Mesele Olarak Değerlendiriyor!
Haber:
Başbakan ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdulrahman bin Casim es-Sani, 30 Nisan'a kadar sürecek olan “Devlet Dışı Aktörlerin Küresel Güvenliğe Etkisi” başlıklı Küresel Güvenlik Forumu 2025'in yedincisinin açılışını yaptı.Küresel liderleri, hükümet yetkililerini, akademisyenleri ve güvenlik uzmanlarını bir araya getiren forum, uluslararası güvenlik ortamında meydana gelen değişiklikler ışığında, sınır ötesi terörist gruplar, özel askeri şirketler, suç örgütleri ve dijital suçlular gibi aktörlerin etkisi altındaki hükümet güvenlik çerçevelerinin karşı karşıya kaldığı zorlukları vurgulamaktadır. Açılış konuşmasında şunları söylemiştir: “Katar devletinin çatışmaların çözümüne yönelik vizyonu ateşkesler ve savaşların sona erdirilmesiyle sınırlı olmayıp, kolektif sorumluluk ve gerçek bir uluslararası taahhütle kapsamlı ve sürdürülebilir iyileşme için sağlam temeller inşa etmeyi de kapsamaktadır. Gazze Şeridi'ndeki durum hakkında da şunları söyledi: En acı ve utanç verici olan şey, gıda ve ilacın bu savaşta bir silaha dönüşmüş olması, dar siyasi hedeflere ulaşmak için çocukların açlık ve soğuktan ölmesinin bir silah olarak kullanılması, halkın bir bütün olarak kuşatılması ve hesap sorulmaksızın yardımların elde edilmesi gibi en basit hakların bile engellenmesidir.” (Hükümet İletişim Ofisi-Katar, 28/4/2025)
Yorum:
Küfrün yönetimi altında dünya nasıl güvende olabilir ki?Sömürgeci kafir devletlerin çıkarlarını koruyan kukla rejimler varken nasıl güvenlik olabilir ki?Bu ajan rejimler Müslüman ülkelerdeki siyasi bölünmeleri ve Sykes-Picot sınırlarını korurken nasıl güvenlik olabilir ki?!
Sadece İslam ideolojisiyle yöneten bir devlette güvenlik olabilir; aksi takdirde ümmet, ister maddi kısıtlamalar isterse İslam temelinde yeniden kalkınmasının engellenmesi şeklinde olsun yöneticilerinin tuzaklarından kurtulamayacaktır.İkiyüzlü yöneticiler, efendilerini memnun etmek için İslam ideolojisini ve onun için çalışanları, terörizm ve aşırıcılıkla nitelendirmeyi alışkanlık haline getirmişlerdir.Yöneticiler, Gazze halkına uçaklardan yiyecek kırıntıları atmakla yetinmektedirler. Ayrıca yöneticiler hala Filistin meselesini, Filistin halkıyla sınırlamakta ısrar etmektedirler.
Gazze, İslam ümmeti ile ümmetin başına musallat olmuş ajan yöneticiler arasındaki büyük uçurumu ifşa etmiştir.Ümmet, orduların tüm mübarek toprakları kurtarmak için harekete geçmeleri çağrısında bulunurken, yöneticiler ise Yahudilerin ihlallerini onaylıyorlar, Gazze'deki katliamları gördükleri halde orduları buna yardım etmekten alıkoyuyorlar ve halklarını, Filistin meselesinin insani bir mesele olduğu konusunda kandırıyorlar.
Tüm bunlar, İslam ile hükmedecek ve İslam'ı tüm insanlara bir hidayet ve nur risaleti olarak taşıyacak Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafetin gölgesi dışında küresel bir güvenliğin olmayacağını vurgulamaktadır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Nizar Cemal