Çarşamba, 08 Zilhicce 1446 | 2025/06/04
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Kur'anî Yürüyüşün Sahibi, Batılı Örgütlerden Yardım Almaz!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Kur'anî Yürüyüşün Sahibi, Batılı Örgütlerden Yardım Almaz!

Yorum:

116 insani yardım kuruluşu, bu yılın Yemenliler için, on yılı aşkın süren şiddetli kriz ve çatışmanın ardından en zor yıl olabileceğini söyledi ve çatışmanın devam etmesi, ekonomik çöküş ve iklim şokları nedeniyle insani ihtiyaçların arttığına dikkat çekti.Bir dizi BM ajanslarının da dahil olduğu yardım örgütleri, fonların keskin bir şekilde azaltılması nedeniyle yardımların tükenmekte olduğunu söylediler ve hava saldırılarının yüzlerce sivilin ölümü ve hayati altyapının zarar görmesiyle sonuçlandığını ifade ettiler. (BM web sitesi)

Yorum:

Kendi topraklarında en düşük bir egemenliğe sahip olan bir ülke, onların halkının en azılı düşmanı olduğunu bilmesine ve bunu da buna delalet eden eylemleriyle göstermelerine rağmen bu çok sayıda BM ajansı ve örgütlerini nasıl kabul edebiliyor, anlamıyorum! Dolayısıyla bu örgütlerin göstermiş olduğu çabaların övülmesi etse etse, İslam akidesi, sistemleri ve hükümleri konusunda fikri bir boşluğun olduğuna ve İslam’ın doğru yolundan sapıldığına delalet etmektedir; bu da onların (örgütler) safları ile Allah'ın sancağını dalgalandıran ve Allah'ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in liderliğine tabi olan saf arasında tam bir ayrımın olmamasından dolayıdır. Oysa İslam ümmeti ve halkları, kâfirlere bağlı olan, boyun eğen  ve teslimiyet gösteren rejimlere karşı olan devrimlere liderlik edebilecek bir bilince ulaşmalıdır ki böylece gerçek düşmanlarıyla aralarında tam bir ayrılık için sınırlar çizebilsin; bu ise kaçınılmaz olarak gerçekleşecek olup sadece zaman meselesidir.

Eğer Yemen'in fiilen işgal altında olduğunu söylersek, gerçeği çarpıtmış olmayız; zira Yemen’in sorunları, kamuoyunu etkilemek amacıyla sanki bir iç meseleymiş gibi Batı parlamentolarında ve Birleşmiş Milletler örgütlerinin koridorlarında tartışılır bir hale gelmiştir. Bu ise uluslararası kuruluşların, BM temsilcilerinin ve uluslararası kararları kontrol eden ülkelerin temsilcilerinin aktarmış olduğu şeylerin, dahası diğer Müslüman ülkelerde olduğu gibi Yemen'in de bir başkası gibi şunu veya bunu benimseyen seçim konularından biri haline gelmesinin bir sonucudur.

Burada aklıma birçok soru geliyor; bir Müslüman, Batı'nın, Amerika'nın ve Avrupa'nın yanı sıra Yahudilerin, Müslüman ülkelere müdahale etmesini kabul edebilir mi?Peki ya bizim sorunlarımıza ve ülkelerimize müdahale etmek için inisiyatif alan Müslümanlara ne demeli?Daha da şiddetli ve kötüsü, Rablerinin, Peygamberleri Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e indirdiği Kur'an'da Allahu Teala'nın kavli hakkında hiçbir şüphenin olmadığını bilip idrak etmelerine rağmen Müslümanlardan, bu sömürgeci kafirlerin yardımını ve tavsiyelerini isteyenlere ne demeli? Zira Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الَّذِينَ اتَّخَذُوا دِينَكُمْ هُزُواً وَلَعِباً مِّنَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ مِن قَبْلِكُمْ وَالْكُفَّارَ أَوْلِيَاءَ وَاتَّقُوا اللهَ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِين Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine Kitap verilenlerden dininizi alay ve oyun konusu edinenleri ve kâfirleri dost edinmeyin. Allah'tan korkun; eğer müminler iseniz.” [Maide 57]

Örneğin Husilerin, bu örgütlerin gerçek hedeflerinin ateizm ve yolsuzluğu yaymak, yüksek değerleri ve yüce ahlakı yıkmak, yozlaşmış değerleri ve kötü ahlakı aşılamak ve rezilliği yaymak olduğunu bilmelerine rağmen mali ve gıda desteği için finansal kaynaklardan bir kaynak olarak  Amerika da dahil Batılı örgütlere güvenmesi, aksine onların kirli işlerine sessiz kalmaları, Amerika'nın istediği çözümleri kabul etmeleri, Amerika'nın emirlerini uygulamak için BM temsilcisiyle müzakere masasına oturmaları, tehlike anında kendilerini kurtarması için Amerika'ya sığınmaları, Amerika'nın da onların cinayet, kan dökme, zulüm ve tutuklamalar gibi tüm eylemlerine sessiz kalması, Amerika'nın Husilere ulaştırmak, onları finanse etmek ve onlara bazı silahlar getirmek için insan hakları adına timsah gözyaşları döktüğü gıda yardımlarını yağmalaması, onların Amerika’ya bağlı olduklarının ve onların iktidarını pekiştirmek ve kasten ya da yanlışlıkla veya sadık kişiler satın almak yoluyla tüm rakiplerine darbe indirmek ve Husilerin barış ve güvenli bir şekilde girdiği bölgeleri teslim almak için onları yönlendirenin Suudi Arabistan olduğunun açık bir kanıtıdır. 

Yemen halkının ve tüm Müslümanların kurtuluşu, bu ajan rejimleri ortadan kaldırmak, zahiri rahmet olan (gıda maddeleri), bunun da öncesinde batını azap olan (ateizm ve fesadı yaymak, değerleri ve ahlakı yıkmak) kirli örgütleri kovmak ve İslam'ın nurunun ve adil hükmünün bir an önce yeniden yeryüzünde yayılması için onların enkazı üzerine Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir içindeki samimi davet taşıyıcılarıyla birlikte ciddi bir şekilde çalışmaktır. Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَإِذَا قَضَى أَمْراً فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُن فَيَكُونُO, bir şeyi dilediğinde ona sadece «Ol!» der, o da hemen oluverir.” [Bakara 117]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdullah el-Kadi – Yemen

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER