- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Aile, Forum Düzenlemekle Değil Allah’ın Hükümleri ile Korunur!
Haber:
İstanbul'da 26 ülkenin katılımıyla 22-23 Mayıs tarihlerinde Uluslararası Aile Forumu düzenlendi.
Yorum:
Türkiye’de son yıllarda evlilik sayısındaki düşüş, boşanma sayısındaki artış, doğum oranlarındaki azalma ve nüfustaki yaşlanma üzerine, bu durumun önemli bir tehdit unsuruna dönüşmeye başladığı bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından dile getirilmiş ve 2025 yılı aile yılı olarak ilan edilmişti.
Bu çerçevede "Küreselleşen Dünyada Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi" temasıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ev sahipliğinde düzenlenen Uluslararası Aile Forumunda Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılımcı ülkelerin yetkilileri ve akademisyenler konu hakkında değerlendirmelerde bulundular.
Yapılan değerlendirmelerde özetle şu hususlara dikkat çekildi.
“1970’lerden itibaren aile kurumunda önemli değişmeler olmuş, doğurganlık hızı azalmış, evlenme yaşı ve yalnız yaşayan birey sayısı artmış, aile kurumunu olumsuz etkileyecek değişmeler uzun vadede toplumları tehdit edecek bir duruma gelmiş ve birçok ülke aile kurumunu güçlendirecek politika arayışları içine girmiştir.
Bugün küresel ölçekte doğurganlık hızında ve demografik yapıda yaşanan değişimler, alarm verici düzeye gelmiştir.
Günümüzde ülkede genç nüfus azalırken, yaşlı nüfus artmaktadır. Kentleşme, istihdam, cinsiyetsizleştirme, gibi birçok faktörler, bu değişimi hızlandırmaktadır. Ayrıca sağlık hizmetleri ve gelir gider dengesizliği aileler üzerine baskı oluşturmaktadır.
Aile ve evlilik kurumu önemini hedef alan olumsuz söylemlerin çoğalması, aileyi tehdit eden dijital zararlı akımların artış göstermesi, internet mecralarında yer alan materyalist değerlerin hâkim olduğu yaşam tarzının teşvik edilmesi gibi faktörler, aile ve evlilik kurumu için ciddi risk oluşturmaktadır.
Bu problemlerin üstesinden gelinmesi, ailenin korunması, sağlıklı nesiller yetiştirilmesi, güçlü nüfus yapısının süregelmesi için politikalar uygulamaya ihtiyaç vardır.
Uluslararası Aile Forumu, aile ve evlilik kurumunun korunup ve güçlendirilmesi için platform oluşturmayı amaçlamaktadır.”
Sorunu üreten kaynağı ve sebepleri doğru bir şekilde tespit etmeden sadece sonuçlar üzerinden yapılan çözüm yaklaşımları ile sorunlar sağlıklı bir biçimde çözüme kavuşturulamaz.
Forumda dile getirilen aile kurumunun önemini kaybetmesi, boşanma oranlarının artması, doğum oranlarının azalması ve nüfusun yaşlanmasına neden olarak gösterilen kentleşme, istihdam, cinsiyetsizleştirme, ekonomik sebepler ile aile ve evlilik kurumu önemini hedef alan olumsuz söylemlerin çoğalması, aileyi tehdit eden yayınlar ile dijital zararlı akımların artış göstermesi, internet mecralarında yer alan materyalist değerlerin hâkim olduğu yaşam tarzının teşvik edilmesi gibi faktörlerin gerçek nedeni Türkiye’de uygulanan laik, demokratik kapitalist sistem ve bu sistemi oluşturan anayasa ile kanunlardır.
Bütün dünyada insanları etkisi altına alan liberal ideoloji ile insanlığın üzerine çöreklenmiş küresel çetenin kendi dünya ve insan tasarımı kapsamında dünya nüfusunu azaltmaya yönelik iğrenç projelerinden halkını korumayan aksine buna hizmet eden devlet ve yöneticilerdir.
Laik, demokratik kapitalist sistemle halklarını yönetip bu sistemin ürettiği ağır toplumsal çöküntüden şikayetçi olmak ve sistemin yol açtığı bu sorunlara yine aynı sistem içinde çözüm aramak, yöneticilerin içinde bulundukları şaşkınlık, çelişki ve paradoksal durumu göstermek açısından hayret vericidir.
İnsanların arasında cereyan eden ve süreklilik arz eden, toplumsal ilişkileri düzenleyen anayasa ve kanunlar bozuk ise bu anayasa ve kanunlar toplumu ifsad ederek çok yönlü ağır bir toplumsal çöküntüye yol açar.
Bugün bütün dünyada ve Türkiye’de de gözlemlenen şey budur.
Dolayısı ile toplumu bozan esasi unsur olarak bu anayasa ve kanunlar doğru anayasa ve kanunlarla değiştirilmediği sürece düzgün bir toplum ortaya çıkamaz, toplum yaşanan yozlaşmadan kurtulamaz.
Kısaca kanunların bozup yozlaştırdığını yine kanunlar düzeltip ıslah edebilir.
Bu nedenle laik, demokratik, kapitalist sistemi esas alan anayasa ve kanunların yol açtığı toplumsal çöküntü ve bozuk toplum yapısı sadece ve sadece İslam’ı esas alan anayasa ve kanunların yeniden yürürlüğe konulması halinde düzeltilip ıslah edilebilir, temiz ve seçkin bir İslami toplum inşa edilebilir.
اِنَّ اللّٰهَ لَا يُغَيِّرُ مَا بِقَوْمٍ حَتّٰى يُغَيِّرُوا مَا بِاَنْفُسِهِمْۜ
‘‘Bir toplum kendi özünde olanı değiştirmedikçe Allah onların halini değiştirmez.’’ [Rad 11]
Sözün özü, aile ve toplum ancak Alemlerin Rabbinin yasaları ile korunabilir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Remzi Özer