Cumartesi, 03 Muharrem 1447 | 2025/06/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Gücümüz Bir Nimet, Ancak Bölünmüşlüğümüz Bir Felakettir!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Gücümüz Bir Nimet, Ancak Bölünmüşlüğümüz Bir Felakettir!

Haber:

Pentagon: ABD, İran'ın üç nükleer tesisini bombalamasının ardından İran ile savaşmak istemiyor. (AP News)

Yorum:

Pentagon, ABD'nin İran ile savaşmak istemediğini söyledi; bu açıklama, İran topraklarının derinliklerindeki üç nükleer tesise on dört sığınak delici bomba atılmasının ardından geldi! Böyle bir açıklama sadece ikiyüzlülük değil, aynı zamanda iğrenç bir şeydir. Zira bu, küstah sömürgeci bir zihniyeti yansıtmaktadır. Bir ülke başka bir ülkeye koordineli saldırılar düzenlerken, aklı başında bir insan nasıl olur da bunun bir savaş niyeti olmadığını inanabilir ki?!

Ancak bu yönetimin aldatmasında daha çok rahatsız edici olan şey, dünyanın bu açık saldırı karşısındaki sessizliği ve acizliğidir. “Gece Yarısı Çekici Operasyonu” olarak adlandırılan son Amerikan operasyonu, Amerika'nın gücünün bir kanıtı değil, aksine İslam ümmetinin bedenini kemiren siyasi acizlik ve bölünmüşlük gerçekliğinin utanç verici bir ifşasıdır. Bu ise ümmetin haklarını savunacak araçlardan yoksun olduğu için değil, aksine parçalanmış sınırlar aracılığıyla dağılmış bir irade ve ümmeti, öncelikli derdi gerek tahtlarını gerekse halklarından önce Washington'a sadakatini korumak olan rejimlerin yönetmesidir.

Pentagon, Amerikan bombardıman uçaklarının İran hava sahasına fark edilmeden girdiği için açıkça övünmektedir! Bu olay, derin bir tefekkür ve ciddi bir muhasebe anıdır. Zira İslam ümmeti kıtalar boyu uzanmakta ve muazzam servetlere sahip olup stratejik deniz yollarını kontrol etmekte ve bazısı dünyanın en büyük ordularından birine sahiptir. Ancak bu muazzam potansiyel felce uğramıştır; bu ise düşmanın gücü nedeniyle değil, aksine siyasi birliğin ve halkları gerçekten temsil edecek bir liderliğin yokluğu nedeniyledir.

Allah Subhanehu ve Teala bu ümmete, egemenlik, kalkınma ve dünya liderliği gibi gerekli tüm unsurları bahşetmiştir. Ancak kaynaklarımız dağınık ve ordularımız yapay sınırlarla zincirlenmiş durumdadır. Fordo, Natanz ve İsfahan tesislerine yönelik saldırılar sadece taktiksel saldırılar değil, aksine apaçık sembolik mesajlardır; yani Müslüman ülkelerdeki tüm rejimlere yönelik şu mesajlardır: Teslim olun, silahlarınızı bırakın, bizim şartlarımız üzere müzakere edin, yoksa yıkımla karşı karşıya kalacaksınız!

Bu nedenle tıpkı geçmiş dönemde olduğu gibi insanlığa adaleti, dengeyi ve merhameti geri getirmek için İslam'ın siyasi sistemi olan Hilafete davet etmek, sadece idealist bir hayal değil, aksine vacip, bir zorunluluk ve bir geleceği mümkün kılacak tek yoldur. Zira Hilafet, küresel güç dengelerini yeniden şekillendirecek, ümmeti, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet olmaya geri döndürecek ve Allah'ın risaletini tüm insanlığa taşıyacaktır.

وَأَطِيعُواْ اللهَ وَرَسُولَهُ وَلَا تَنَازَعُواْ فَتَفْشَلُواْ وَتَذْهَبَ رِيحُكُمْ وَاصْبِرُواْ إِنَّ اللهَ مَعَ الصَّابِرِينَ
Allah ve Rasulü’ne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider. Bir de sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” [Enfal 46]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Heysem İbn Sabit - Amerika

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER