Çarşamba, 05 Safer 1447 | 2025/07/30
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
İngiltere'de Filistinlileri Destekleyen Muhalefete Yönelik Siyasi Baskı!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

İngiltere'de Filistinlileri Destekleyen Muhalefete Yönelik Siyasi Baskı!

Haber:

5 Temmuz 2025'te, İngiliz hükümeti, Gazze'de soykırım işleyen Yahudi varlığına İngiltere'nin sağladığı askeri desteği hedef alan barışçıl bir kampanya örgütü olan Filistin Eylem Grubu'nu Terörle Mücadele Yasası uyarınca yasakladığını duyurdu;bu da örgüte destek verilmesinin yasadışı hale getirilmesini ve 14 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını ifade ediyor. İçişleri Bakanı Yvette Cooper, örgütün üyeleri İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait uçaklara kırmızı boya sıktıktan sonra örgütü yasakladı, ancak eleştirenler bu eylemin şiddet değil, mülke zarar verme olduğunu belirttiler.

O haftalarda, polis terörle mücadele yasaları uyarınca ülke genelinde 100'den fazla kişiyi gözaltına aldı; gözaltına alınanlar arasında 83 yaşındaki bir rahip ve Quaker mezhebinden emekli kişiler de vardı.Hatta silahlı subaylar, “Gazze'yi özgürleştirin” veya “soykırım” yazılı pankartlar taşıyanları tutuklamakla tehdit ettiler.

Yorum:

İlk hedef Siyonizm karşıtı İslamcı muhalefetti, ama şimdi sıra Birleşik Krallık'taki siyasi sola geldi.Terörle mücadele kisvesi altında soykırıma karşı barışçıl protestolara yönelik bu vahşi baskı,antisemitizmi suçların anası olarak itibar edip Yahudi varlığına yönelik her türlü ciddi eleştiriyi çarpıtmaya yönelik köklü bir kampanyanın parçasıdır.Yahudilerin Ortadoğu'daki Batılı Siyonist projeyi desteklemek için bir kılıf olarak kutsallaştırılması, bu hafta Avam Kamarası'nda en uzun süre görev yapan siyahi kadın olan İşçi Partisi Milletvekili Diane Abbott'ın ırkçılık hakkındaki geçmiş açıklamalarını savunmasının ardından görevden alınmasıyla birlikte hayal edilemeyecek boyutlara ulaştı.

Abbott, 2023 yılında şöyle yazmıştı: “Yahudiler, İrlandalılar ve göçmenler, ırkçılığa benzer bir önyargıyla karşı karşıya kalıyorlar; ancak bu önyargı, yaşamları boyunca renkli kişilerin karşı karşıya kaldıkları bir şekilde olmuyor.”Onun ayrımcılıkla ilgili tavrı, antisemitizmle ilgili suçlamalar yağmuruna neden oldu ve o dönemde özür diledi ancak hala durumu askıda.Abbott daha sonra BBC'ye yaptığı açıklamada, ana noktada ısrarcı olarak şöyle açıklamada bulundu: “Renkle ilgili ırkçılık ile diğer ırkçılık türleri arasında elbette açık bir fark vardır; çünkü sokakta yürüyen bir göçmen veya Yahudi görebilirsiniz, ancak kim olduğunu bilemezsiniz. Onlarla konuşmak için durmadıkça veya onlarla bir toplantıda olmadıkça onu bilemezsiniz.Ancak sokakta yürüyen siyahi bir kişiyi görürseniz, onun siyahi olduğunu hemen anlarsınız. Bu ikisi iki farklı tür ırkçılıktır.”Bu nedenle İşçi Partisi onu derhal durdurdu.

Gölge hükümetin eski maliye bakanı John McDonnell, Abbott'un “her türlü antisemitizmi ve ırkçılığı açıkça kınadığı” röportajı nedeniyle cezalandırılmasını “çok tuhaf” olarak nitelendirdi. Oysa daha etkili isimler ırkçı söylemlerde bulunmalarına rağmen herhangi bir cezaya çarptırılmadı.

Abbott'un suçu, Yahudi düşmanlığının benzersiz bir kötülük olduğu şeklindeki Batı inancının tersini savunmak ve Birleşik Krallık'ta Yahudileri genel olarak tanımak zor olduğu için, aslında farklı ten rengi olan insanlara göre daha az ırkçılığa maruz kaldıklarını söylemekti.Yahudi varlığına karşı çıkmanın, antisemitizm olarak sahte bir denklemde kullanılması, İngiltere'nin Ocak 2024'te Hizb-ut Tahrir'i yasaklamasını meşrulaştırmak içindi.İçişleri Bakanı James Cleverly, Hizb-ut Tahrir'in, örneğin 7 Ekim 2023 saldırılarını kutlaması yoluyla” aktif olarak terörizmin propagandasını yapıp teşvik ettiğini” iddia etti; oysa partinin tamamen siyasi bir düzeyde faaliyet gösterdiği yaygın olarak bilinmektedir.

Terörle mücadele analistleri yıllardır, Hizb-ut Tahrir'in yasaklanmasının siyasi bir hamle olduğu ve herhangi bir terör tehdidine yanıt olmadığı uyarısında bulundular.Yahudi varlığının Gazze'ye yönelik soykırım saldırısının ardından, Müslümanlar ve İngiliz toplumunun diğer kesimleri tarafından Filistinli sivillere yönelik günlük katliamlara ilişkin eleştiriler yükselmiştir. Antisemitizmin büyük ölçüde arttığı iddia edildi ancak bu, Yahudi varlığını eleştirmek antisemitizmdir şeklindeki kötü niyetli bir yalana dayalıdır.

Ana akım medya, Filistinlilerin acılarını önemsemedi ve Siyonist anlatıya orantısız bir sempati yağdırdı.Önce Hizb-ut Tahrir yasaklandı, ardından Filistin Seküler Hareketi yasaklandı ve son olarak da İşçi Partisi'nden bir milletvekili ikinci kez cezalandırıldı. Sonra da batıl hakkında konuşmanın suç sayıldığı bir korku atmosferi egemen oldu. Hiç kimse antisemitizm suçlamasından muaf değildir; hele Müslümanlar kesinlikle değildir, solcular, hatta Yahudiler bile değildir. Yani Birleşik Krallık'ta toplumsal söylemi bozan kutsal inançlara karşı çıkmaya veya bunları sorgulamaya cüret ederlerse antisemitizm suçlamasından muaf değildirler.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Abdullah Rubin

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER