Haber:

Başkent Ankara Tren Garı önünde HDP, EMEK gibi sol grupların "Emek, barış, demokrasi" isimli yapacakları miting öncesi toplanma yerinde 10.10.2015 tarihinde saat 10.00'da 2 patlama meydana geldi. Bu saldırılar sonrası 97 kişi hayatını kaybetti, 100'den fazla kişi yaralandı. (Ajanslar)

Yorum:

Bu saldırılar ile ilgili olarak şu hususları dile getirebiliriz.

1.- Ankara'da meydana gelen saldırılar 20 Temmuz tarihindeki Suruç saldırıları ile aynı özellikleri taşımaktadır. Suruç'ta toplanan gruplar Kobani'ye barış için gittiklerini söylüyorlardı. Ankara'daki gruplarda yine sol görüşlü barış ve demokrasi mitingi yapmayı planlıyorlardı.

2.- Canlı bomba, bombanın çeşidi, istihbarat zafiyeti ve Başbakan yardımcısı ve Hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş'un yaptığı "Ankara'daki patlama Suruç'taki bombalama eylemi ile bir benzerlik gösteriyor" açıklamaları da iki saldırının aynı özellikler taşıdığını gösteriyor.

3.- Bombalı saldırıdan 9 saat önce Twitter'dan "Bomba Ankara'da patlayacak!.." paylaşımında bulunulan "@DrBereday" adlı hesabın sahibi olan 2 kişi PKK'lı çıktı ve gözaltına alındılar. Ayrıca PKK'nın Avrupa'daki yayını Yeni Özgür Politika gazetesinde "Hüseyin Ali" mahlasıyla yazan PKK'nın Kandil'deki liderlerinden Mustafa Karasu, Ankara'daki bombalı saldırının istihbaratının bir hafta önceden Kürt siyasetçilere geldiğini söyledi.

4.- Saldırılardan sonra Başbakan Davutoğlu ile CHP lideri Kılıçdaroğlu görüşme yaptı. Diğer partiler görüşme taleplerini kabul etmediler. Tıpkı Suruç saldırıları sonrası gibi bu saldırılar sonrasında da net bir açıklama yapılmadı. Kimileri olay anından itibaren "IŞID" derken, diğer bir kısım bu işin arkasında PKK'nın veya DHKP-C'nin olduğunu söylediler. Başbakan Davutoğlu ise; “Saldırılarda hem IŞİD hem de PKK’nın etkin rol oynama ihtimali yüksek” ve "elimizde listeler var ancak eylem yapmadan yakalamıyoruz" gibi açıklamaları bu konuda bir algı oluşturulduğunu göstermektedir.

5.- Bu saldırıların arkasında kamuoyu ve yetkililer IŞID örgütünü ön plana çıkarmış olsalar da bu ihtimal zayıftır. Çünkü Suruç saldırıları ve sınırda bir askerin öldürülmesi de dâhil hiç bir saldırıyı IŞID üstlenmemiştir. Şimdiye kadar ki süreç içinde de IŞID adına bazı tehditler olsa da fiili bir müdahale yapılmamıştır. Aksine IŞID Irak'ta, Suriye'de esir aldığı Türk vatandaşlarını serbest bırakmıştır. En son koalisyon uçaklarının Türkiye'den kaldırılması ilişkileri teyakkuz haline getirse de IŞID'in Türkiye'ye müdahalesi zayıf ihtimaldir. Ancak bu yolla kamuoyu kandırılmakta, bazı Müslümanlar tutuklanmakta ve Suriye, Irak müdahaleleri meşrulaştırılmaktadır.

6.- Suruç saldırılarının öncesinde silahlı mücadele açıklaması yapan PKK saldırılardan hemen sonra hazırlıklı bir şekilde eylemlere başlamış ve birçok masum insanı katletmiştir. Ankara saldırıları öncesi PKK'nın yaptığı tek taraflı ateşkes anlaşması ancak PKK'nın eylemlerine devam etmesi ve saldırıdan haberdar olduğu yönünde medyaya düşen haberler failin yüksek ihtimal PKK-DHKP-C gibi İngiliz yanlısı örgütlerin olduğunu göstermektedir. Bu tür saldırılar ülkenin kargaşa ortamında Kürt-Türk milliyetçi oyların artarak Ak partinin tek başına iktidar olmasının önüne engel çıkarmak isteyenlerin planıdır. Ancak bu son saldırı sonrasında milli maçta saldırıda öldürülenler için saygı duruşunun seyirciler tarafından protesto edilmesi insanların bu saldırıların Ak partiyi engelleme girişimi olduğunu düşündüklerini göstermektedir. Seçimlere kadar bu saldırıların olma ihtimali yüksektir. Ancak seçimin yapılması için karşılıklı anlaşma olursa seçimden sonra da "çözüm süreci" devam ettirilebilir.

Hizb ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Musa Bayoğlu