Haber ve Yorum

Erdoğan ve Ak Parti Laiklik Konusunda Fabrika Ayarı Yaptı

Haber:

Cumhurbaşkanı Erdoğan Hırvatistan ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan açıklamalarında yeni anayasada laiklik tartışmalarıyla ilgili sözleri dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın, “Yeni anayasada laiklik olmasın” sözlerine ilişkin, “AK Parti’yi kurarken laiklikle ilgili düşüncemizi programa koymuştuk. İsmail Bey de parti mensubu olarak o programı kabul etmiştir. Ancak, anayasa çalışmaları gündemde iken şahsi görüşünü ortaya koymuştur. Laikliği ladinilik, din karşıtlığı gibi sunar ve uygularsanız elbette itirazlarla karşılaşırsınız” dedi.

Erdoğan “Yeni anayasada İslami vurgu olmalı” görüşleri için de “Bunlar boş şeyler. Ben bir Müslüman olarak inancımı yaşayabiliyorsam mesele bitmiştir” yorumu yaptı. Hırvatistan ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan özetle şu mesajları verdi:

http://www.cnnturk.com/turkiye/cumhurbaskani-erdogan-yeni-anayasada-islam-vurgusuna-ihtiyac-yok

Yorum:

Öncelikle şunun altını çizerek başlamak istiyorum: Kurulduğu 2001 ve iktidara geldiği 2002 yılından bu güne Ak Parti'nin parti programında, Türkiye'nin iç ve dış siyasetine bakışında ayrıca daha da önemlisi Laiklik ve demokrasi gibi değerlere bakışında esasi herhangi hiç bir değişiklik olmamıştır. Yukarıda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Laiklik ile ilgili yaptığı resmi ve siyasi açıklama bunu teyit eder niteliktedir. Resmi ve siyasi açıklama diyorum, çünkü Cumhurbaşkanı'nın resmi olmayan, siyasi olmayan ve sadece kamuoyunda Müslümanların gazını almak için yaptığı duygusal ve atmosferik açıklamaları da vardır. Yani kamuoyunun karşısında iki Erdoğan bulunmaktadır.

Buradan hareketle şunu diyebiliriz; Meclis başkanı İsmail Kahraman'ın açıklaması siyasi bir açıklamadır. Ancak bu açıklama Erdoğan ve Ak Parti tarafından bağlayıcılığı olmayan kişisel bir açıklama olarak kabul edildi. Laiklik konusunda bağlayıcılığı olan resmi açıklama ise Erdoğan ve Ak Parti yöneticileri tarafından yapıldı.

Erdoğan aynen şu ifadeleri kullandı: "Meclis Başkanımız Anayasa tartışmaları bağlamında kendi kanaatlerini ortaya koymuştur, düşüncelerini ortaya koymuştur. Şahsımla ilgili, benim biliyorsunuz, başbakanlığımın başından itibaren, bu konudaki düşüncelerim bellidir. Hele hele Mısır'daki bu konuda yaptığım konuşma çok çok önemli."

Ahmet Davutoğlu ise şu açıklamayı yaptı: "Türkiye’nin laik demokratik sosyal bir hukuk devleti olma niteliği bugün artık tartışma konusu değildir." Yine Ak Parti sözcüsü Ömer Çelik'te şöyle bir açıklama yaptı: “Dinin anayasada uygulanması Ak Partinin siyasetinde yoktur."

Bu açıklama, Ak Parti ve Erdoğan'ın laiklik konusundaki düşünce misyonunun ABD ve Batı tarafından kendilerine yüklendiğini teyit etmektedir. Zira Mısır'da devrim sonrası Müslüman kardeşler grubuna hitaben yaptığı laiklik çağrısı Türkiye ile ilgili değil Ortadoğu ve Arap dünyası ile ilgili siyasi bir çağrıdır. Yani bu çağrı Türkiye'nin Ortadoğu'ya model olma projesinin bir gereğidir. O halde şunu net olarak söyleyebiliriz; Ak Parti ve Erdoğan'ın Laiklik ve demokrasi ile ilgili düşüncesi sadece Türkiye ile sınırlı değil genel Ortadoğu ve İslam dünyasını da kapsamaktadır.

Peki, o halde durup dururken İsmail Kahraman bu açıklamayı niçin yaptı? Erdoğan'a çok yakın olarak bilinen, Ak Parti'nin kurucu kadrosunda bulunan ve yeni Anayasa çalışmalarında hükümete öneri metinler sunan "Birlik Vakfı'nın" eski başkanı ve yöneticisi olan Kahraman bu açıklamayı bilerek mi yoksa lafın gelişi mi yaptı? İsmail Kahraman'ın tecrübeli bir siyasetçi olması, meclis başkanı olmasından hareketle baktığımızda bu açıklamayı laf olsun diye yaptığını söyleyemeyiz. O halde bu konuda bir gündem ve tartışanın çıkması için yapılmış bir açıklamadır. Kamuoyunun nabzının yoklanması için yapılmış bir açıklamadır.

En önemlisi ise şudur; bu açıklama Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyareti ve Obama ile görüşmesi sonrasına tekabül eden bir açıklamadır. Kanaatim odur ki; özellikle son 3-4 yılda Türkiye ve Ortadoğu'daki gelişmelerden sonra Erdoğan ve Ak Parti'nin laiklik ve demokrasi anlayışı hem Türkiye'deki laik, liberal çevreler nazarında hem de ABD ve Batı kamuoyu nazarında güven kaybına uğradı. Yani sanki bu Laiklik ile ilgili Erdoğan ve Ak Parti tarafından yapılan resmi açıklamalar, hem Türkiye'deki laik ve liberallere hem de Batılılara karşı bir güven tazelemek için yapıldı. Erdoğan adeta şunu söyleyerek laiklik konusunda son noktayı koydu. "kuşkuya mahal yok, laikliğin koruyucusu biziz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diğer yüzü ise Müslümanlara yönelik İslami, dini duygulu, atmosferik konuşmalar yapmaya devam ediyor ve daha devam edecek. Yine Filistin meselesini istismar etmeye devam edecek, yine Suriye ve Ortadoğu meselesinde Türkiye'nin ABD'nin müttefiki olduğu gerçeğini halktan bu hamasi söylemler ve konuşmalarla gizlemiş olacak. Ümmetin başsız olmasını istismar ederek İslam Birliği safsatası ile Müslümanları oyalayacak.

Rabbimden niyazım, Erdoğan ve Ak Parti'nin laiklik konusundaki bu açıklamalarının Müslümanlar tarafından görülmesi ve doğru okunmasıdır. İnşaAllah bu basiret Müslümanlarda oluşur da emin ve doğru yönetici ile yalancı ve güvenilmeyen yöneticiyi ayırt edebilirler.

Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Mahmut KAR