- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Anayasa Vahye Göre Belirlenmelidir
Haber:
Anayasa değişikliği referandumunda yüzde 51.41 Evet; yüzde 48.59 oranında ise Hayır çıktı. 7 coğrafi bölgenin 4'ünde Evet, 3'ünde ise Hayır oyları yarışı önde tamamladı. En büyük rekabet ise beklenildiği gibi Marmara'da yaşandı. (Haberler)
Yorum:
Anayasadaki 18 maddenin değiştirilmesinin oylandığı referandum CHP ile HDP ittifakının “Hayır” tercihine rağmen Ak parti ve MHP ittifakı tarafından “Evet” ile değiştirildi. Ak parti iktidar olduğu günden itibaren bu değişim için hamlelerde bulunmuş ancak gerek ülke içinde ki terör operasyonları, siyasi muhalifleri gerekse de ülke dışındaki Cumhuriyet kurucularının engellemeleri ile karşılaşmıştı. 7 Haziran seçimlerinden sonra PKK ile mücadelesi, darbe sonrası FETÖ ile mücadelesi ve 1 Kasım seçimlerindeki aldığı güçlü oy ve atmosfer ile bir kez daha anayasa değişikliğini gündeme getirdi ve bu kez bıçak sırtı da olsa referandum ile anayasa değişikliğini geçirdi.
Bu seçimlerde aklımızda kalanlar;
1.- Neredeyse tüm siyasi partilerin halkı tahrik etmek için yaptıkları bel altı söylemleri, ithamları, iddiaları, meclis kavgaları… Her seçimlerde olduğu gibi, seçimlere kadar her şeyin mubah olduğu, karşı tarafın hain, terörist ilan edildiği, seçimlerden sonra ise içi boş uzlaşı, birlik söylemleri…
2.- Oy sandıklarının sayımının henüz bittiği referandum gecesi erken seçim tartışmalarının yapılması, idam için yasal düzenleme olmaz ise yeni bir referandumun yapılabileceğinin Cumhurbaşkanı tarafından açıklanması, sistemin anayasal değişimlere rağmen tıkanmaya müsait olduğunu, yönetimsel sorunlarının devam edeceğinin en erken göstergeleriydi. Referandumun tahmini maliyeti 190.000.000.- TL…
3.-Topluma anayasanın değiştirilen 18 maddesi anlatılamadı. Gece ve gündüz medyanın, siyasilerin, cemaatlerin, sivil toplum örgütlerinin, derneklerin, sendikaların yaptıkları tüm propaganda çalışmaları yetersiz kaldı. Çünkü bu maddeleri yapanlar dahi 18 maddeyi anlatarak insanların evet veya hayır diyeceklerini inanmıyorlardı.
4.- Referandumdan çıkan sonuç; İngilizlerin Osmanlı Hilafet devletini yıkarak temellerini attığı demokratik parlamenter sistem sona erdi, Amerika’nın memnun olacağı Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildi. Rejim değişikliği 1923 yılında oldu-bitti ile baskıcı bir yol kullanarak yapılmıştı, sistem değişikliği ise insanlar hak-batıl, farz-haram, cennet-cehennem ile algıları yönlendirilerek halk oylaması yapıldı.
5.- Bu süreçten sonra İngiliz tipi demokratik parlamenter sistemi savunanlar referandumda aldıkları oylar ile ümitlendiler ve bundan sonra daha fazlası için gayret edecekler. Ak parti ise erken seçim olmazsa 2019 yılına kadar birçok sorunu halletmeye çalışacak. Ancak bunu yaparken müttefik ABD’nin taleplerini karşılamak ve Avrupa ile ilişkileri dengelemeye çalışacak.
6.- Anayasanın esası açısından değişen bir şey olmadı. Gerek önceki anayasanın gerek değişim sonrasındaki yürürlüğe girecek anayasanın kaynağı insandır. İnsanın koyduğu anayasa ve kanunlar ile insanların ihtiyaçlarının tatmin edilmesi ve kalkınmanın sağlanabilmesi mümkün değildir. Anayasa ve kanun ancak Rabbimizden gelen vahiy ile belirlenmelidir. Bu yüzden değişmesi gereken yönetim sisteminin değişmesi değil rejimin Allah’tan gelen vahye göre belirlenmesidir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Musa BAYOĞLU