- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Konstantiniyye’yi Fethetme Girişimlerinin Yıldönümü Psikolojik Yenilgiyi Ortadan Kaldırıyor
Bu zamanda Müslümanlara egemen olan psikolojik yenilgi, derinden hissettikleri zayıflık ve aşağılanma duygusu ve Hilafetlerinin yeniden kurulmasının imkânsızlığı, kafir Batı’nın her zaman olduğu gibi Müslümanların nefislerindeki kalkınma düşüncelerini yok etmek, Müslümanlar izzet ve onurlarına yeniden kavuşmasınlar ve demir yumrukla yönettikleri tahtları yok olmasın diye azim İslam’ı onların hayatlarından uzaklaştırmak için yaptığı işlerden başka bir şey değildir.
Bu günlerde, küresel ve İslami düzeyde tarihin en önemli ve en büyük olaylardan birinin yaşandığı günlerden geçiyoruz ki bu, Haçlı tehdidinin ilk itici gücü olan Bizans İmparatorluğu’nu ortadan kaldıran Konstantiniyye’nin fethinin yıldönümüdür. Bu olay Ortaçağ tarihi ile modern tarih arasında bir dönüm noktasıydı. Zira bununla birlikte Avrupa’yı bin yıldan fazla koruyan kale düştü ve Müslümanların Avrupa’ya girmesinin ve nüfuz etmesinin önünde bir engel olan Avrupa duvarı yıkıldı.
Ayrıca Müslümanlar Konstantiniyye’yi fethetme girişiminde bulundular, fedakarlık yaptılar ve defalarca ciddi ve samimi bir şekilde çalıştılar. Bu ise sadece şöyle buyuran Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesini gerçekleştirmek içindir: لَتُفْتَحَنَّ الْقُسْطَنْطِينِيَّةُ، فَلَنِعْمَ الْأَمِيرُ أَمِيرُهَا، وَلَنِعْمَ الْجَيْشُ ذَلِكَ الْجَيْشُ “Konstantiniyye elbette fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel bir komutandır, o ordu ne güzel bir ordudur.” Müslümanlardan bir kısmı da, bu müjdenin sahiplerinden olmaya hırs gösterdiler ve bir çok başarısız girişimlerine rağmen bundan vazgeçmediler. Diğer bazıları da Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesinin bir gün mutlaka gerçekleşeceğinden emin olduklarından dolayı hiç vazgeçmediler ve nefislerine yenik düşmediler. Aksine yüz yıllardır sayısız girişimlerde bulundular. Nitekim Emevi Hilafet’i dönemi başladı; Halife Muaviye İbn-i Ebi Süfyan birisi karadan diğeri ise deniz gücüyle desteklenmiş iki hamle gerçekleştirdi. Üçüncü hamle de Halife Süleyman Bin Abdulmelik zamanında oldu. Ancak bu girişimlerin hiçbirisi bu şehrin fethedilmesiyle sonuçlanmadı. Ayrıca buna müteakip Abbasi Hilafeti döneminde Halife Harun Reşid’in girişimi de dahil olmak üzere birkaç girişim daha oldu. Sonra bu islami girişimler, Abbasi Devleti’nin bölünmesi, Haçlı seferleri ve Moğol istilası nedeniyle Müslüman Doğu’nun maruz kaldığı felaketlerin sonucunda birkaç yüzyıl durdu. Ancak bu girişimler, Osmanlı döneminin başlamasıyla birlikte, şayet kuşatmayı kırmak ve buna karşı koymak için çalışan Moğol istilası olmamış olsaydı neredeyse fethi gerçekleştirmek üzere olan Sultan II. Beyazıt’ın eliyle yeniden geri döndü ve canlılık kazandı. Sonra tutuklanıp öldürülmesiyle son bulan Osmanlı komutanı Musa Çelebi’nin girişimi oldu. Sultan Muhammed Fatih tarafından fethedilmeden önceki bir diğer girişim ise, burasını kuşatmaya çalışan ama fethetmekte başarısız olan babası Sultan II. Murat’tır.
Nitekim büyük orduların hazırlandığı ve devasa paralara ve birçok temiz canlara mal olan birçok girişimler oldu ancak müstahkem Bizans kalesini fethetmede başarılı olunamadı. Bunun yanında diğer şehir ve kalelere yönelik zafer ve fetih girişimleri oldu ancak Bizans İmparatorluğu Konstantiniyye şehri ve çevresiyle sınırlandırdı.
Ey Müslümanlar: Bu girişimlerden bahsetmenin amacı sadece olayları anlatmak değildir. Bilakis amaç, Rabbine inanarak ve Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesini tasdik ederek bu yüce değerlerden ibret ve ders almaktır. O halde çalışmalarınızda ciddi ve samimi olun, Rabbinize karşı hüsnü zan besleyin ve Nebiniz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesinin gerçekleşmesini takip edin ki bu da ancak Hilafetinizin yeniden kurulmasıyla olacaktır. Nitekim Allah Subhanehu şöyle buyurmuştur: وَلَا تَهِنُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَاَنْتُمُ الْاَعْلَوْنَ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَ “Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz.” [Âl-i İmrân - 139]
#İstanbulunFethi
#İstanbul
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Nurulhüdâ Muhammed