- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Konstantiniyye’nin (İstanbul) Fethinden Çıkarılacak Bazı Dersler ve İbretler
Birincisi:
Konstantiniyye’nin fethi, Müslümanların diğer insanların dışında tek bir ümmet olduğunu hatırlatıyor; Müslümanların barışları bir, savaşları birdir. Nitekim onları devletçiklere bölenler sadece sömürgecilere hizmet ettikleri gibi taifeci, mezhepsel ve kabilevi savaşlar da sadece ümmetin düşmanlarına hizmet etmektedir. Dolayısıyla tek bir devletteki vahdetimiz, fetihlerin ve Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdelerinin tamamlanmasının nüvesidir.
İkincisi:
Konstantiniyye’nin fethi bizlere, ulus ülkelerinin kısır ülkeler olduğunu öğretiyor. Dolayısıyla onların bir faydası olmadığı gibi, dahası halkımızın üzerinde bir yüktür. Nitekim liderlik etmesi ve dünyaya taşınması için İslam geldi. Bu nedenle Sykes-Picot ülkeleri, İslam’ı taşımaktan ve kendisini korumaktan bile aciz ülkelerdir. Dolayısıyla Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in ümmetinin gücünün sırrı, dinleri ve Batı’nın kararından bağımsız bir devletteki vahdetleridir.
Üçüncüsü:
Konstantiniyye’nin (21 yaşındaki) genç bir komutan tarafından fethedilmesi, bu komutana itaat edenlerin onun hiçbir emrine karşı gelmediklerini gösteriyor. Bu nedenle Allah'ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem, sadece فَلَنِعْمَالْأَمِيرُأَمِيرُهَا " Onu fetheden komutan ne güzel bir komutandır" demedi, bilakis وَلَنِعْمَالْجَيْشُذَلِكَالْجَيْشُ "O ordu ne güzel bir ordudur" şeklinde de eklemede bulunmuştur. Dolayısıyla ordunun komutanlarına itaat etmesi ve onun emir ve görüşlerine uymaları, hedefe ulaşmanın en önemli hususlarındandır.
Dördüncüsü:
Konstantiniyye’nin fethi bize bir ümmet olarak birçok şeyi hatırlatıyor ki bunlardan en önemlisi hata yapan ve isabet eden insanlar olduğumuzdur; dolayısıyla eğer hata yaparsak Moğalların ve Haçlıların işgal ettiği günlere geri döneriz yok eğer isabet edersek zafer ve fetihlerin olduğu günlere geri döneriz. Ama hatalarımızı her zaman düzeltebiliriz ancak bunun iki şartı var; hatalarımızı (samimi) bir şekilde terk etmeye azmetmeliyiz ve İslam Devleti olmadan yetimler gibi olduğumuzun (bilincinde) olmalıyız.
#İstanbulunFethi
#İstanbul
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Memduh Ferec