- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Konstantiniyye’nin Fethi
Vaat ve Müjde Arasında Zafer ve İktidar Olacak ve İkinci Raşidi Hilafet Kurulacaktır
Bugünlerde, Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in لَتُفْتَحَنَّ الْقُسْطَنْطِينِيَّةُ، فَلَنِعْمَ الْأَمِيرُ أَمِيرُهَا، وَلَنِعْمَ الْجَيْشُ ذَلِكَ الْجَيْشُ “Konstantiniyye elbette fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel bir komutandır, o ordu ne güzel bir ordudur.” şeklindeki vaadinin ve müjdesinin gerçekleştiği Allah’ın azim günlerinden azim bir yıldönümünün olduğu günlerden geçiriyoruz. Öyle ki Allah bu müjdenin, Muhammed Fatih Rahimehullah’ın eliyle gerçekleşmesini takdir etti ve böylece o ve ordusu Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in övgüsüne mazhar oldu. Zira bu vaat ve müjde arasında, vaadi yerine getirmek, fetih ve övgü şerefine nail olmak için çalıştı, çabaladı ve yarıştı. Çünkü Allah’ın vaadi kesinlikle gerçekleşecek ve böylece bunun kendi elleriyle gerçekleşmesinin şerefine, izzetine ve onuruna nail olacaktı. Size de müjdeler olsun ey ümmeti Muhammed; zira Nebiniz, Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet Devleti’nde bir kez daha izzetinizin geri döneceğini müjdeledi. Nitekim İmam Ahmed, Numan İbn-i Beşir’den Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: تَكُونُ النُّبُوَّةُ فِيكُمْ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا عَاضًّا فَيَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ ثُمَّ سَكَتَ “Nübüvvet aranızda Allah’ın dilediği kadar kalacaktır. Sonra Allah onu kaldırmayı dilediği zaman kaldıracaktır. Sonra nübüvvet üzere hilâfet olacak ve Allah’ın dilediği kadar kalacaktır. Sonra Allah dilediği zaman onu da kaldıracaktır. Sonra ısırıcı melikler olacak ve Allah’ın dilediği kadar kalacaktır. Sonra zalim yöneticiler gelecek ve onlar da Allah’ın dilediği kadar kalacaktır. Bunların ardından ise yine Nübüvvet metodu üzere hilâfet olacaktır. Sonra sustu.”
Allah Azze ve Celle, Nebisine Beyti Makdis’in bir kez daha fethedileceğini müjdelemiştir: َإِذَا جَاء وَعْدُ الآخِرَةِ لِيَسُوؤُواْ وُجُوهَكُمْ وَلِيَدْخُلُواْ الْمَسْجِدَ كَمَا دَخَلُوهُ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَلِيُتَبِّرُواْ مَا عَلَوْاْ تَتْبِيراً عَسَى رَبُّكُمْ أَن يَرْحَمَكُمْ وَإِنْ عُدتُّمْ عُدْنَا وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيراً “Artık diğer cezalandırma zamanı gelince, yüzünüzü kara etsinler, daha önce girdikleri gibi yine Mescid'e (Süleyman Mâbedi'ne) girsinler ve ellerine geçirdikleri her şeyi büsbütün tahrip etsinler (diye, başınıza yine düşmanlarınızı musallat kıldık). Belki Rabbiniz size merhamet eder; fakat siz eğer yine (fesatçılığa) dönerseniz, biz de sizi yine cezalandırırız. Biz cehennemi kâfirler için bir hapishane yaptık.” [İsra-7-8] Dolayısıyla bu, Allah’ın izniyle gelmekte olan İkinci Raşidi Hilafet’in kurulmasıyla gerçekleşecektir. Size de müjdeler olsun ey Şam halkı, size de müjdeler olsun ey Doğu Türkistan’daki zayıf Uygurlar ve Keşmir ve diğer İslam topraklarındaki mazlumlar… Allah’ın nusreti gelecektir. Nitekim onun zamanı yaklaştı ve hala da yaklaşmaya devam ediyor. O halde artık hakkıyla sabredin. Onların anlattıkları karşısında yardım edecek olan, ancak Allah'tır. Yasir ailesi gibi olun. Zira Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlara, صَبْرًا آلَ يَاسِرٍ؛ فَإِنَّ مَوْعِدَكُمُ الْجَنَّةُ “Sabredin ey Yâsir ailesi, sizin mükafatınız cennettir” şeklinde müjde verdiğinde, onlar Mekke’nin topraklarında eziyet çekiyorlardı. Biz de sizlere diyoruz ki sabredin ey mazlumlar, Allah’ın izniyle sizin de mükâfatınız cennettir, bunun da öncesinde mükâfatınız yakında kurulacak olan Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti’dir. Böylece zafer elde edecek ve gasp edilmiş onurunuza tekrar kavuşacaksınız.
Hatta ümmet, katledilme ve tamamen dinlerinden koparılma gibi bu ciddi olayların ve umutsuz girişimlerin içerisinde geçiyor. Ama bunlar birer müjdelerdir. Zira İslam ümmeti ölmedi yaşıyor. Nitekim Allah bu ümmet için, kendisine yalan söylemeyen, samimi bir şekilde nasihat eden, ümmetin kalkınması için çalışan ve Allah Subhanehu’nun vaadini ve Nebisi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’în müjdesini gerçekleştirmek için gecesini gündüzüne katan Hizb-ut Tahrir gibi öncü bir Hizib hazırladı. Umulur ki Allah, Hizbin çabalarını çok yakın bir zaferle taçlandırır da onun destekleyenler Hizb ile birlikte insanlardan önce ağaçların ve taşların hayrına olacak bir devlet kurarlar. وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ بِنَصْرِ اللَّهِ “O gün müminler de Allah'ın yardımıyla sevineceklerdir.” [Rum-4-5] اَلَٓا اِنَّ نَصْرَ اللّٰهِ قَر۪يبٌ “Bilesiniz ki Allah'ın yardımı yakındır.” [Bakara-214]
#İstanbulunFethi
#istanbul
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Said Fazıl