Çarşamba, 12 Ramazan 1446 | 2025/03/12
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Ey İslam Ümmeti, Geceniz Uzadı, Peki Derin Uykunuzdan Ne Zaman Uyanacaksınız?!

بسم الله الرحمن الرحيم

Ey İslam Ümmeti, Geceniz Uzadı, Peki Derin Uykunuzdan Ne Zaman Uyanacaksınız?!

İslam'ın hayatlarından kaybolduğu süre uzadıkça Müslümanların hayatının zorluğu da artmış ve bozuk gerçekliğin onların üzerindeki ağırlığı ve yöntem ve araçlarının karmaşıklığı nedeniyle de İslam'ı hayat vakıasına geri getirmek daha da zor bir hale gelmiştir.

Nübüvvet döneminde vakıa, bugünkü vakıamızdan daha az kötüydü; zira o dönemdeki Arap kabilelerinin çoğu özgür bir iradeye sahipti, gururluydu, kendilerine güvenen ve içinde yaşadıkları çöllerde kendilerine ait güçleri vardı. Dolayısıyla onlar, taştan, ağaçtan ve hurmadan yapılmış putlara tapıyorlar, onlara saygı duyuyorlar ve onları tazim ediyorlardı. Nitekim vahiy Allah'ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in kalbine indi ve insanların inancını putlara tapmaktan insanların Rabbi Celle ve Âla'ya tapma yönünde değiştirme konusundaki zorlu görevine başladı; bunun üzerine Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem, sadece on üç yıl içinde Allah’ın nurunu artırdığı Medine-i Münevvere’de ilk İslam Devleti’ni kurdu. Nitekim birkaç yıl içinde Pers İmparatorluğu yıkıldı, Romalılar Şam ve Kuzey Afrika'dan kovuldu ve İslam Devleti, 3 Mart 1924'te mücrim Mustafa Kemal tarafından yıkılıncaya kadar yüzyıllar boyunca dünyanın birinci devleti oldu.

İşte o zamandan bu yana İslam; devlet, toplum ve aralarındaki ilişkiler bakımından Müslümanların hayat gerçekliğinden kaybolmuş, Müslümanlara Batılı yasalar ve kanunlar hakim olmuş, böylece zihinleri körelmiş, acınası gerçekliklerini teşhis etme konusunda bakışları daralmış, sütunları parçalanmış, vatan adı verilen hapishanelerde yaşamaya başlamışlar, aralarında milliyetçilik, vatancılık, sosyalizm ve kapitalizm gibi yıkıcı fikirler egemen olmuş, laik fikirler İslam'da hiçbir nasibi olmadığı halde şekli olarak İslami bir kılıfla ambalajlanmış ve Müslümanların siyasi kararları, onları istedikleri gibi kontrol eden düşmanlarının eline geçmiştir.

Böylece Müslümanlar karanlık bir tünele girdiler ve zaman artık onların lehine değildi; dolayısıyla zaman uzadıkça onlara karşı kurulan engel ve tuzaklar artmaya başladığı gibi sefillik, mutsuzluk, fakirlik, cehalet ve yabancılaşmaları da artmaya başladı. Milletler arasında iki milyarlık bir ümmet oldukları halde hiçbir ağırlığı, sözü ve kıymeti olmadığı gibi herhangi biri tarafından da önemsenmeyen bir ümmet haline geldiler ki böylece Batı ve Doğu Müslümanların yöneticilerinden ve ordu komutanlarından hiç çekinmeden Müslümanlara istediklerini yapıyorlar, aksine Müslümanlara karşı düşmanlarıyla işbirliği yapıyorlar ve Filistin, Keşmir ve Bosna bunun en iyi kanıtıdır.

Müslümanları kasıp kavuran krizler, göğüslerine çöreklenen hain ajan rejimleri kökünden söküp atmaları gerektiğini hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlamıştır; zira bu rejimler, sadece Müslümanları yüzüstü bırakmakla kalmamışlar, bilakis açıkça düşmanlarını desteklemek ve birkaç yıl önce olduğu gibi herhangi bir ikirciklik, aldatma veya saptırma olmaksızın istediklerini yapsınlar diye düşmanlara imkan vermek için çalışmışlardır; zira onlar ayıplarını, 7 Ekim 2023'ten sonra Gazze'de yaşanan olaylar sırasında hepsi düşen incir yaprağı ile örtüyorlardı.

Ey Müslümanlar: Sizlerin ellerinizle, çalışmanızla, gayretinizle ve dininize, Rabbinize ve Peygamberinize olan sevginizle ve Aziz ve Hakim olan Rabbinizin dilemesinin ardından, fasit olan gerçekliğinizin Allah ve Resulünün sevdiği bir gerçekliğe dönüştürecek bir değişimin olması gerekir; bu da ancak ciddi bir şekilde çalışarak, kendilerinde hayır olduğunu düşündüklerimizden (Esad ailesinin zulmünden kurtulduktan sonra Şam beldesi gibi), hiç tereddüt etmeden, yağcılık yapmadan, ertelemeden ve hiçbir zaman İslam'ın hakim olmasına razı olmamış ve olmayacak olan ve İslam'a karşı var güçleriyle savaşacak olan Batı'nın onay ve rızasına aldırış etmeden İslam'ı kamil bir şekilde uygulamalarını talep ederek olacaktır. Kavi ve Cebbar olan Allah için biz de onlara yardım ederiz, sonra olabildiğince güç ve iktidar sebeplerini toplarız, böylece ağırlıklı olarak yeterliliğimiz hasıl olur ve zaferimiz de nihayetinde gerçekleşecektir; çünkü Allah, Kendisine yardım edene mutlaka yardım edecektir. İşte bu kaçınılmaz sonuç ve sabit kaide, tüm güç ve güvenle bizleri, Allah'a, Rasulü'ne ve müminlere karşı savaşmak için hiçbir çabadan kaçınmayan zalim ve suçlu rejimlere karşı durmaya sevk edecektir.

Zalim gerçekliğinize meyletmeyiz; çünkü gerçekliğimizi değiştirmek konusunda sessizliğimiz ve eylemsizliğimiz uzadığı sürece, değişim için ödeyeceğimiz bedel de bir o kadar yüksek olacaktır ve artık daha fazla kan dökülmesine, onurun çiğnenmesine ve çocukların parçalara ayrılmasına tahammül edemeyiz.

Nitekim Allah bu ümmete, yükselme, liderlik ve hakimiyet-iktidar yazmıştır; zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَO (Allah), müşrikler hoşlanmasalar da (kendi) dinini bütün dinlere üstün kılmak için Rasulü’nü hidayet ve hak din ile gönderendir.” [Tevbe 33]

Siz ey adamları ve halkıyla Müslümanlar topluluğu; haydi Allah’a sizden razı olacağı şeyleri gösterin. وَلاَ تَهِنُوا وَلاَ تَحْزَنُوا وَأَنتُمُ الأَعْلَوْنَ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَO halde gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz.” [Al-i İmran 139]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Reyyan İsa – Irak

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER