Perşembe, 19 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

(Hizb-ut Tahrir Emiri Celil Âlim Ata İbn Halil Ebu Raşta Tarafından Facebook Sayfası Takipçilerinin “Fıkhî” Sorularına Verilen Cevaplar Silsilesi)

Soru-Cevap

Ahiret Şehitleri ve Kaza ve Kader Meselesi

Mutaz Qawasmi’ye

Soru:

Kerim Şeyhimiz… Esselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekâtuh. Allah sizi mübarek kılsın ve sizin elinizle fetih nasip etsin. İslam Şahsiyeti Kitabı’nın birinci cildinde geçen kaza ve kader konusu hakkında bir soru var.

Doğrudan varlık nizamının gerektirmediği bölümde insana hükmeden dairedeki fiillerden bahsederken sayfa 94’de örnekleri zikrettikten sonra şöyle diyor; (Bu nedenle de bu tür bir fiilden dolayı ne sevap kazanır ne de cezalandırılır.)

Bu ibare ile ishal hastalığından, boğularak ve enkaz altında ölenlerin şehitler (ahiret şehitleri) olduklarından, yani onların üzerinde vuku bulan bu fiiller onların iradeleri dışında vuku bulmasına rağmen onların sevap kazandıklarından ve onlar için büyük bir ecrin olduğundan bahseden hadislerin arasını nasıl bağdaştırabiliriz? Ebu Ahmed - Filistin.

Cevap:

Ve Aleykumselam ve Rahmetullahi ve Berekâtuh.

Ey kardeşim konu, ihtiyari olarak/serbestçe yapılan fiillerin sevap ve cezayı hak etmesi bakımındandır. Yani insanın hükmü altındaki dairede gerçekleşen fiiller, sevap ve ceza mahallidir. Dolayısıyla haram işlediği zaman cezalandırılır, bir farzı eda ettiği zaman sevap kazanır (ödüllendirilir)… Allah’ın izniyle.

İnsana hükmeden, yani onun üzerinde cebren vuku bulan dairede gerçekleşen fiillere gelince; bu fiiller, insanın kendi seçimiyle yapılmamıştır ve bu yüzden sevap ve ceza mahalli değildir, yani sevap ve cezanın gerçekleşmesinin mahalli değildir. Çünkü insan onu, kendi seçimiyle yapmamıştır.

Allah Subhanehu’nun, insana, kendi seçimi dışında gerçekleşen bir fiilden dolayı lütuf ve ikramda bulunmasına gelince; bu başka bir meseledir. Yani bu, sevap ve cezanın gerçekleşmesi kapsamında değildir. Bilakis bu, Allah Subhanehu’nun rahmeti ve faziletidir… İşte mesele budur.

Binaenaleyh karın hastalığı, veba hastalığı ve benzerlerinden dolayı ölenler ve Allah Subhanehu’nun onları şehitlerden sayması; onların Allahu Teala’ya yakınlaşmak için ihtiyari olarak bir fiil yapmaları ve bu yüzden sevap hak etmeleri kapsamında değildir yani bunlar Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şu kavli kapsamında değildir: ...الْحَسَنَةُ بِعَشْرِ أَمْثَالِهَا إِلَى سَبْعِ مِائَةِ ضِعْفٍ وَالسَّيِّئَةُ بِمِثْلِهَا إِلَّا أَنْ يَتَجَاوَزَ اللَّهُ عَنْهَاİyiliğe karşılık on mislinden yedi yüz misline kadar sevap yazılır, günâh ise aynen (bire bir) yazılır. Ancak Allah affederse o başka!” [Buhari tahriç etti.] Bilakis bu, Allah’ın bir ikramı ve lütfudur.

Umarım bu kadar yeterli olmuştur. Bilen ve hüküm verenlerin en hayırlısı Allah’tır. 

Kardeşiniz                                                                                                                        H. 16 Ramazan 1441

Ata İbn Halil Ebu Raşta                                                                                                    M. 09/05/2020

Cevaba, emirin (Allah onu korusun) aşağıdaki web sitesinden bağlanabilirsiniz:

http://archive.hizb-ut-tahrir.info/arabic/index.php/HTAmeer/QAsingle/4033/

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER