Pazar, 22 Muharrem 1446 | 2024/07/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilayeti
Medya Bürosu

No: BG–BA–2019–MB–TR–12 H. 19 Raceb 1440
M. Salı, 26 Mart 2019

Hasina Rejiminin Uyduruk Yalanlara Başvurması Şaşırtıcı Değil, Haber Kanallarının bu Yalanları Teyit Ettirmeden Yayınlaması Kesinlikle Kabul Edilemez

24 Mart 2019 Pazar günü Dakka’daki Terörle Mücadele Mahkemesi, 2010 yılındaki bir davada eski Genel Koordinatör ve Hizb-ut Tahrir / Bangladeş Vilayeti Sözcüsü Profesör Muhiddin Ahmed ile dört kişiye beraat verirken, Hizb-ut Tahrir üyesi Saidur Rahman ve Towhidul Alam’ı 2 yıl hapis cezasına çarptırdı. Delil veya tanık yoksunluğundan ötürü bu fabrikasyon davadan beraat etmeleri gerekirken, hükümetin müdahalesi nedeniyle mahkeme kararını 7 kez ertelemişti. Sonunda mahkeme Hizb-ut Tahrir’in iki masum üyesini cezaya çarptırdı. Hükümet, partiye karşı yapılan suçlamanın beyhude yere haklı olduğunu ispatlamaya çalışıyor. Bu haksız kararı şiddetle kınıyor ve haksız yere cezaya çaptırılan iki üyemizin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Suçlamada, polisin onları 18 Nisan 2010’da Uttara 3 sektöründeki Taqwa Camii dışında tutukladığı belirtildi. Hükümet karşıtı faaliyetler için toplandıkları, “İnsanlar arasında terör yaymak için önemli devlet tesislerine saldırmayı planladıkları” ve hükümet karşıtı bildiriler ve “ham bomba” ele geçirildiği kaydedildi! Maalesef, bazı medya, doğrulatmadan bu düzmece suçlamayı ve mahkeme kararını yayınladı! Hizb-ut Tahrir’in barışçıl siyasi bir parti olduğu, herhangi bir terör eylemiyle hiçbir bağlantısının olmadığı sabittir. Hizb-ut Tahrir, Awami-BNP yönetici sınıfının yıllardır devam eden sözde demokratik başarısız yönetimi, kâfir emperyalistlerin siyasi, ekonomik ve askeri nüfuzu aleyhinde, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin yeniden kurulması lehinde ve bu devletin mevcut kapitalist demokrasiden kaynaklanan sorunları çözeceği, kâfir emperyalistlerin nüfuzundan halkı kurtaracağı ve önde gelen bir devlet statüsünü yeniden kazanacağı konusunda kamuoyu oluşturmak için faaliyetlerde bulunuyor. Hizb-ut Tahrir, ABD-İngiltere-Hindistan’ın Bangladeş’e yönelik komploları konusundaki saha etkinlikleriyle her zaman çok ses getirmiştir. Özellikle de Hasina rejiminin 10 yıl önce Pilkhana katliamında Hindistan ile yaptığı işbirliğini deşifre etmiştir. Bu durumda efendileri kâfir emperyalistlerin talimatını takip eden Hasina rejimi, faaliyetlerini dizginlemek için Hizb-ut Tahrir’i yasaklamıştır. O tarihten bu yana “Terörle Mücadele Yasası” olarak adlandırılan meşhur karanlık kanunlar uyarınca parti aktivistlerine karşı suç duyurusunda bulunulmaktadır.

Ey gazeteciler! Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَلاَ تَعَاوَنُواْ عَلَى الإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَاتَّقُواْ اللّهَ إِنَّ اللّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِİyilik ve takva hususunda yardımlaşın, günah ve haksızlık yolunda yardımlaşmayın. Allah’tan korkun, çünkü Allah’ın cezası çetindir.” [Maide 2]

Okul çocukları bile yalanın Hasina rejiminin bir aracı olduğunu ve bu rejimin bu günah ve ihlal ustası olduğunu bilirler. Bununla birlikte bu yalancı rejimin vermiş olduğu kararı hiçbir doğrulatma olmadan yayımlamanız kesinlikle kabul edilemez. Aksine suçlarında hükümete yardımcı olmuş olursunuz, çünkü siz medyadaki insanlar, Hizb-ut Tahrir’in bu mevcut zalim yönetimi değiştirmek, samimi subaylardan bu egemen sınıfı ortadan kaldırmak ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti yeniden kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret talebinde bulunmak için entelektüel ve politik mücadele yürüttüğünü çok iyi bilirsiniz.

Ey Gazeteciler! Medyanın toplumun bir yansıması olduğunu söylüyorsunuz, o halde toplumun talepleri de sizin haberinize yansımalıdır. Bu ulus Hasina’nın zorba yönetiminden kurtulmak istiyor. Öyleyse bu sözde demokratik sistem ve laik egemen sınıfın safsatasını ifşa ederek, halka İslami yönetimin adaletini sunarak, hükümetin İslam dininin samimi savunucularına yaptığı zulme karşı sesinizi yükselterek insanların tarafında yer almalısınız.

Sonuçta Hizb-ut Tahrir olarak biz, tiran Hasina’ya demek isteriz ki bu kötü amaçlı fabrikasyon taktikler ve kumpaslar, sizin için yenilikçi bir yaklaşım olabilir ancak başarısız olmaya mahkûmdur. Çünkü Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem ve hareketi, Kureyş’in yönetici elitinden benzer bir propagandaya maruz kalmıştır, ancak bütün bu entrikalar hiçbir işe yaramamış ve İslam Devleti Medine’de kurulmuştur. Aynı şekilde Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in yolunu takip ederek Hizb-ut Tahrir de tüm bu kötü komploları boşa çıkaracak ve inşallah Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafetin yeniden kurulması hedefine ulaşacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَقُلْ جَاءَ الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُ إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقًا  “Deki hak geldi batıl zail oldu. Şüphesiz batıl yok olmaya mahkûmdur.” [İsra 81]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilayeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
H. M. Siddque Mansion 55/A Purana Patlan, 4th Floor / Dhaka 1000 / Bangladesh
Telefon: +(880) 17 13 00 88 22
www.khilafat.org
Fax: +(880) 29 55 88 54
E-Mail: [email protected]

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER