Gazze Şeridi’ne Yahudi saldırısının üzerinden yaklaşık on beş ay geçti ve bölgede sağlık sistemi neredeyse tamamen çökmüş durumda. Hastaneler ve sağlık merkezleri dahil olmak üzere çoğu sağlık tesisi tamamen yerle yeksan olmuş durumda. Hâlâ hizmet veren az sayıdaki tesis ise doktor, ilaç, ambulans, tedavi, elektrik ve su gibi temel ihtiyaçlardan yoksun. Bu durum, halk sağlığı alanında büyük bir kriz yarattı ve bu kriz, ölümlerin ve yaralanmaların artmasına, fiziksel ve psikolojik hastalıkların yayılmasına neden oldu.

Sağlık sektörüne verilen bu yıkıcı zarar, özellikle kadınların fiziksel ve ruhsal sağlığında ciddi olumsuz etkiler yarattı. Kadınlar, ihtiyaç duydukları tedavilerin yalnızca küçük bir kısmına erişebiliyor ve bu durum hem kısa vadeli hem de uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açıyor. Tahminlere göre, 177 binden fazla kadın ölümcül sağlık riskleriyle karşı karşıya bulunuyor. Bu kadınlardan 162 bini, diyabet, kanser, kalp ve damar hastalıkları veya yüksek tansiyon gibi bulaşıcı olmayan hastalıklarla mücadele ediyor ya da bu hastalıklara yakalanma riski altında. Dahası, 15 bin hamile kadın açlık tehlikesiyle burun buruna. Savaşın devam etmesi, sınır kapılarının kapalı tutulması ve ilaçlarla tıbbi malzemelerin girişine izin verilmemesi, bu sayıların daha da artmasına neden olabilir.

Yaklaşık 155 bin hamile ve emziren kadın, savaşın yarattığı trajik koşullar ve zorlu yaşam şartlarıyla mücadele ediyor. Sürekli göç, yorgunluk ve bitkinlik, travma ve açlık, yerinden edilen kadınlar için doğum öncesi ve sonrası bakım yetersizliğine yol açtı. Hamilelik ve doğum sırasında komplikasyonlar artarken, yeni doğan bebekler için ilaç sıkıntısı da büyüyor. Sağlık merkezlerinin çoğu, hava saldırıları nedeniyle devre dışı kaldığı için bu kadınlar, temel sağlık hizmetlerinden tamamen yoksun bırakılmış durumda.

Bu kadınlar, asgari düzeyde bile sağlıklı gıda ve suya erişim sağlayamıyor; aldıkları gıdalar genelde sağlıksız. Temiz su, kişisel hijyen malzemeleri ve sağlık tesislerini kullanırken mahremiyet gibi temel ihtiyaçların karşılanmaması, bulaşıcı hastalıkların, bakteri ve mikropların yayılmasına neden oluyor. Ayrıca, özel durumlarına uygun sağlıklı bir çevrenin sağlanamaması, sağlık sorunlarını daha da ağırlaştırıyor.

Bir doktorun açıklamalarına göre, kadınlar ve bebekler, doğum sırasında yetersiz koşullar nedeniyle hayatlarını kaybediyor. Kadınların zayıflamış bedenleri, travmalar, korku ve bağışıklık sistemlerinin zayıflığı, düşük, zorlu doğum ve ölüm riskini artırıyor. Sürekli bombardıman, tıbbi ekiplerin ve yardım malzemelerinin bölgeye ulaşmasını ciddi şekilde engelliyor. Doğumdan sonra bile anneler, ciddi beslenme eksikliği ve sürekli stres altında kalıyor. Bu durum, hem onların hem de yeni doğan bebeklerinin sağlıklarını ciddi şekilde tehlikeye atarak daha büyük risklere yol açıyor. Son günlerde, bebeklerin soğuk hava, dondurucu koşullar, giysi eksikliği ve ısınma yetersizliği nedeniyle yaşamlarını yitirdiğine şahit olduk. Uygun barınma imkânının olmaması, bu trajediyi daha da derinleştiriyor.

Hamile kadınların ve çocuklarının maruz kaldığı bu acılar, Yahudilerin Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü vahşet politikasının ve soykırım stratejisinin açık bir tezahürüdür. Bu savaş sadece masumları öldürmüyor, bombalardan çıkan zehirli gazlarla havayı da kirletiyor. Hamile kadınlar, bu zehirli gazları soludukları için ciddi komplikasyonlarla, özellikle düşük riskiyle karşı karşıya kalıyor. Bu durum, savaşın dolaylı etkilerinin ne kadar yıkıcı olduğunu gözler önüne seriyor.

Bu korkunç trajedi, dünyanın, uluslararası sağlık kurumlarının ve kuruluşlarının gözü önünde yaşanıyor. Müslümanların yöneticileri ise bu trajediyi durdurmak veya mağdurların acılarını hafifletmek için hiçbir adım atmıyor, bu da trajediyi daha da derinleştiriyor. Allah’ın izniyle çok yakında Allah, Gazze ve Mübarek Toprak halkını Yahudilerin zulmünden kurtaracak ve onlara hak ettikleri cezayı verecek samimi ve fedakâr kullar elbette gönderecektir.

إِنَّهُمْ يَرَوْنَهُ بَعِيداً * وَنَرَاهُ قَرِيباً“Doğrusu onlar, onu uzak görüyorlar. Biz ise onu yakın görüyoruz.” ^{[Mearic 6-7]}