Cumartesi, 21 Muharrem 1446 | 2024/07/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Danimarka
Medya Bürosu

No: u0130Su2013BAu20132015u2013MBu2013TRu201305 H. 11 Cumâde’l Ûlâ 1436
M. Pazartesi, 02 Mart 2015

Basın Açıklaması Aileleri Parçalamak İslam'a Karşı Savaşın Resmi Aracıdır

Son birkaç gün içinde birçok Danimarka gazetesi, Aarhus Belediyesi tarafından radikalleşme "şüphesiyle" nasıl 15 yaşındaki bir çocuğun zorla babasından koparıldığı hikâyesini gündeme getirdiler. Zorla babasından alınan çocuk, çocuk suçluları için inşa edilen güvenlikli gizli bir kuruma götürüldü. Çocuğun babası ile iletişim ve teması kesildi. Tüm Müslüman anne ve babalar için bu durum derin endişe yaratmalıdır. Kimse bu özel durumun ayrıntılarına odaklanmamalı ve bunu münferit bir olay olarak görmemelidir. Aksine Danimarkalı politikacıların açıklamaları dikkate alınmak zorundadır. Entegrasyon Bakanı Manu Sareen, "Radikalleşme korkusu olduğunda çocukların zorla evlerinden alınmaları, almamız gereken önlemin yeni bir parçasıdır" dedi. Ayrıca konuşmasında "Eğer önlem almazsak, radikalleşmeyi ortadan kaldıramayız. Zorla almak, bu önlemin bir parçasıdır. Ben bunun makul olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Venstre İçin Entegrasyon partisinin sözcüsü [Liberal parti] Martin Geertsen, "Biz radikalleşme sorununa karşı sert çözümler ortaya koymalıyız. Eğer gençler radikalleşmek üzere iseler, o zaman onları durdurmalıyız. Bu durumda zorla almak yaptırımlardan biridir. Bunu daha sık yapmalıyız." dedi. Politikacılar "önlemden" bahsederken, pratikte Müslüman çocukları zorla ailelerinden söküp almak için somut bir vakanın gerekmediği anlamına gelir. Bu tamamen siyasi bir karardır. Radikalizm ve aşırılığın tanımı, bize bu durumun ne kadar ciddi ve Müslüman topluluklar üzerinde ne kadar geniş etkisi olduğunu gösterir. 2014 yılında "Radikalizm ve aşırılığı önleme" başlığı altında hükümetin eylem planında bir kişi şunu okuyabilir: "Radikalleşme, radikal görüşlere destek ya da aşırılık yanlısı ideoloji olarak görülebilir" Aşırılık da şöyle tanımlandı "Demokratik temel değerleri ve normları reddetmek ya da demokratik kararı kabul etmemek." Başka bir deyişle İslam ile ve hayatın her alanında tek kanun koyanın Allah olduğu kavramı ile çeliştiği için Müslümanın demokrasi ve temel özgürlükleri reddetmesi, radikalizm olarak kabul ediliyor. Eğer Müslüman anne baba bu temel kavrama inanıyor ve çocuklarını da ona göre yetiştiriyorsa, o zaman onlar da çocuklarını kaybetme riski ile karşı karşıyadır!

Böylelikle Danimarka, İslam'a ve Müslümanlara karşı olan savaşında her şeyi yapabileceği iradesini bir kez daha gösterdi. Yetişkin Müslümanlar karşısında liberal değerlerini savunma girişimlerinde başarısız oldukları için saldırılarını küçük yaştaki çocuklara odaklaştırdılar. Düşünce ve argümanlar ile değil, aksine düşünce kontrol ve güçlü beyin yıkamalar ile. Daha önce düşüncelerin dibe vurduğuna inanlar ne yazık ki yanıldılar.

Danimarka devleti, ahlaki uçurumun yeni derinliklerine doğru yol alıyor. Anne babalarının değerlerini sevmedikleri için çocukları zorla evlerinden almak, hoşgörü, çoğulculuk ve kişisel özgürlükten bahseden hükümetin ikiyüzlülüğünün tek kanıtı değildir. Hayır, aynı zamanda bu, Danimarka devletinin diktatörleşme ve faşist eğilimler göstermeye başladığının bir işaretidir. İdeolojik inançları nedeniyle aileleri parçalamak ve çocuklarını zorla almak, tarihsel olarak sadece en totaliter devletlerde oldu.

Hükümetin tanımına göre bile radikalizm, şiddet veya şiddet yanlısı düşünceler meselesi değildir. Aynı nedenle Danimarka'da her zaman camileri bombalama ve yakmakla tehdit eden sağcı milliyetçi grup üyesi anne babalardan zorla çocukların alındığını göremeyiz. "Radikalleşme belirtileri" görülen genç çalışanlar, gardiyanlar ve öğretmenler için de kurslar düzenlenmektedir. Bu eylemler, Müslüman bireyin İslam'ı uygulamaya ve İslami değerlere sımsıkı sarılmaya başladığını gösteriyor. Bu yüzden biz tüm İslami kuruluşları, cami imamlarını ve ileri gelenleri muhalefetlerini deklare etmeye ve Müslüman aile hayatını devletin kontrolüne karşı birleşmeye davet ediyoruz. Çünkü bu girişimler, yarın herhangi bir çocuğumuzun başına gelebilir!

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Danimarka
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: (+45) 50 59 90 66
www.hizb-ut-tahrir.dk
E-Mail: [email protected]

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER