Lübnan otoritesi 20.06.2013 Perşembe akşamı, el-Musna bölgesindeki göstericilerin ateş açmaya başladıkları gerekçesiyle plastik ve gerçek mermilerle silahsız sivilleri hedef almıştır. Bunun üzerine mübarek Şam ayaklanmasının samimi bir destekçisi olarak bilinen Muhammed el-Attar adındaki bir genç vefat etmiştir. Ayrıca muhlis gençlerden birçoğunun yaralanmasının yanı sıra evlerinin balkonlarındaki insanları bile terörize edip korkutmuşlardır. El-Musna ve Lübnan'ın diğer bölgelerindeki gösteri, Esed rejiminin kuyruklarının Lübnan'daki aşağılık ve utanç verici otoritenin gözü ve kulağı önünde muhasara altına aldıkları el-Beka -Arsel- şehrindeki devrime yardım etmek için gerçekleşmiştir.

Lübnan otoritesi ve tüm rükünleri, eğilimlerini, dahası Esed rejimine ve kuyruklarına destek verip koruduklarını artık gizlememektedirler. Zira o, bazı bölgelerdeki yolları açmak için harekete geçerken Arsal'daki muhasaranın kaldırılması için kılanı dahi kıpırdatmamıştır. Çünkü o, Trablus'ta enva çeşit füzelerle bombalananları ve el-Musna'daki barışçıl göstericilerin ve protestocuların üzerlerine açılan ateşleri görmemektedir. Bu şekilde o, kendisine yalancının "kendinden uzaklaşması" sloganı altında devrime destek verenleri takip edip hedef almasını emreden Amerika'nın kararına boyun eğerek Esed rejimini desteklemede iğrenç bir rol oynamaktadır. Diğer taraftan Amerika İran'a, partisinin tekfircilik ıstılahını terörizm ıstılahı ile değiştirmek yoluyla terörizmle mücadelede Amerikan politikasını benimseyerek Şam topraklarında ölüm ve yıkım yaymaya başlamasını emretmektedir.

Lübnan otoritesinin benimsemiş olduğu bu politika onu, cürümlerinde ve katliamlarında Beşar Esed'in ortağı yaptığı gibi İslam'a ve Râşidi Hilafet'in Dâr-ul İslam'ın merkezine geri dönmesini engellemek için "Nübüvvet Minhacı Üzere Râşidi Hilafet" projesine dönük savaşında Amerika'nın müttefiki yapmaktadır. Nitekim Amerikan askerî liderlerinin ziyaretleri ve İran'ın partisinin el-Beka'dan Şam şehirlerini yok eden füzelerini izleyen otoritenin performansını övmeleri, Lübnan'daki Amerikan Büyükelçisi'nin gelişleri ve turları ve birinci derecedeki siyasiler ve görevliler ile yapmış oldukları görüşmeleri, Lübnan otoritesi ile şer deposu Amerika arasındaki koordinasyonun ve işbirliğinin boyutunun en iyi kanıtıdır.

Burada ve şuradaki Bakanlar arasındaki bölünmeler tiyatrosuna gelince; Lübnan sınırlarının güvenliği meselesinin, Arap Devletleri Ligi'ne götürülmesi, aciz birinin daha aciz olan birine şikayette bulunması gibidir. Aynı şekilde şüpheli füze parçaları ise insanların, Arsel muhasarası ve ona karşı işlenmiş olunan cürüm hakkındaki dikkatlerini dağıtmak içindir.

14 Mart Gurubu'nu temsil eden bu otoritenin muhalefet güçlerine gelince; bunların İslam'a ve Müslümanlara dönük düşmanlıkları azalmadığı gibi hasımlarından olan Batı'nın kararlarına boyun eğmeleri de azalmamıştır. Oysa onlar hala Lübnan devletindeki iktidar hayalleri peşinde soluyan destekçilerini aldatmaktadırlar. Ancak Amerika onları bir yalancı olarak hazırlamaktadır. Dolayısıyla onun gibilerin misali, ağzına gelsin diye suya doğru iki avucunu açan kimsenin misali gibidir. Halbuki (suyu ağzına götürmedikçe) su onun ağzına girecek değildir. Hakeza 14 Mart politikacıları ile birlikte bu ülkedeki büyük küçük herkes, Lübnan'daki herhangi bir devlet şeklinin egemen olmayacağını bilir. Zira o, şuan Lübnan'ın İran partisine teslim edilmesini sağlayan Amerika'nın kararlarına boyun büküp takip eden bir ülkedir.

Lübnan otoritesi çok iyi bilsin ki; gerek kendi oyunları gerekse efendisi Amerika'nın oyunları, Ümmeti aldatamayacaktır. Zira el-Beka, Beyrut ve Trablus daha dün bu Ümmetin bir parçası olduklarını kanıtlamışlardır. Çünkü bu Ümmet, Teberake ve Teâlâ'nın adlandırdığı gibi tek bir Ümmettir. Yine bu Ümmet, Ümmetin kerim Resulü [SallAllahu Aleyhi ve Âlihi ve Sellem]'in nitelendirdiği tek bir vücut gibidir. Artık Ümmeti, devlet-devlet, şehir-şehir, bölge-bölge ve fert-fert ayırmak sona ermiştir. Zira artık bugün Ümmet, tagutlara, ajanlara, düşmanlara ve şerrin başı Amerika'ya rağmen tek bir adamın çevresinde hareket etmekte ve İslam'a yönelmektedir.

الَّذِينَ قَالَ لَهُمُ النَّاسُ إِنَّ النَّاسَ قَدْ جَمَعُواْ لَكُمْ فَاخْشَوْهُمْ فَزَادَهُمْ إِيمَاناً وَقَالُواْ حَسْبُنَا اللهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ "İnsanlar onlara: İnsanlar size karşı toplandılar, artık onlardan korkun dedikleri halde bu onların imanlarını artırdı ve Allah bize yeter, O ne güzel vekildir dediler." ^{[Âli İmran 173]}

Ahmed El-Kasas
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Medya Bürosu Başkanı
Lübnan Vilâyeti