24 Nisan 2021’de Orgeneral Bajwa’nın medya temsilcileri ile gerçekleştirdiği yedi saatlik uzun toplantı, Pakistan ve Hindistan istihbarat yetkililerinin arka kapı diplomasisini ortaya koyuyor. Pakistan yöneticileri, Pakistan cephesi ile kuzey cephesinde Çinliler arasında sıkışıp kalan Hindistan’ın, Batı sınırında sayısal üstünlüğünü kaybettiğini biliyorlar. Şuanda Hint askerlerinin Kontrol Hattı’ndaki sayısı, tarihteki en düşük seviyeye geriledi. Pakistan yöneticileri, işgal altındaki Keşmir’i kurtarmak için Pakistan ordusunu mobilize etmek yerine körü körüne ABD Başkanı Biden’ın direktiflerini takip ediyorlar. Keşmir’deki acımasız işgalini sürdürsün diye Hindu devletine lojistik destek sağlıyorlar.

Hindu devleti, stratejik düzeyde tarihindeki en kötü krizlerden birini yaşıyor. Hindistan tarihinde ilk defa birinci kolorduyu Pakistan cephesinden Çin cephesine kaydırdı. Bu da Hindistan’ın Keşmir cephesini savunmasını zorlaştırıyor. Pakistan, güçlü varlığı ile Kontrol Hattı’nda ciddi bir tehdit teşkil etmeye devam ediyor. Keşmir’de iki kere tam kapanma yaşayan Müslümanlar yine de Hindu devletine karşı güçlü bir isyan yürütüyorlar. Öyle ki, Hindistan yanlısı siyasi fraksiyon bile Hindistan’ı açıkça destekleyemiyor. Hindistan’ın Koronavirüs krizi şu anda dünyanın en kötüsü. İnsanların ihtiyacı varken Modi’nin aşı ve oksijen ihracat etmesi halkın yoğun öfkesine maruz kalıyor. İşgal altındaki Keşmir’in zorla ilhakı, Hindu devletinde tartışmalara neden oldu. Pakistan, diplomatik yeteneğe sahiptir, Keşmir Müslümanlarını Hint baskısından kurtarmak için bu tartışmalı alana müdahil olabilir. Keşmir’i kurtarmak bir görevdir. Bu altın fırsatı değerlendirmek yerine Pakistan yöneticileri Biden’ın dini üzeredir. Kontrol Hattı’ndaki ateşkes anlaşması Hindistan’a stratejik destek sağlarken, Keşmir Müslümanlarını kaderlerine terk ediyor.

Diplomatik bir dille Amerikan diktatörlüğünü gizlemek için Orgeneral Bajwa, azılı düşman Hindistan ile bölgesel bağlarını geliştirmek amacıyla görüşünü geo-stratejik yerine geo-ekonomik olarak betimliyor. Pakistan halkının ve ordusunun şiddetli direnişine rağmen Bajwa’nın bu vizyonunun propagandası yapılıyor. Oysa bu, eski bir Amerikan planıdır. Hindistan’ın bölgesel hegemonyasını amaçlıyor. ABD, Çin ile rekabet edebilmek için Pakistan’ı Hindistan’a bağımlı bir devlet haline getirmek istiyor. Bu hedefe ulaşmak için Pakistan’ın savunma bütçesinde GSYİH ile orantılı olarak indirime gidildi. Dahası arka kapı diplomasisi, Hindu devletinin Keşmir’in eski statüsünü geri verdiği izlenimini yaratıyor, sonra da normalleşme sürecine devam edilecektir. Dolayısıyla Pakistan’ın mevcut askeri ve siyasi liderliği, Amerika’nın Pakistan ve silahlı kuvvetlerini baltalayan Büyük Hindistan vizyonunun bir temsilcisidir.

Müşrik Hindular, şiddetli İslam ve Müslüman düşmanıdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

لَتَجِدَنَّ أَشَدَّ ٱلنَّاسِ عَدَٰوَةٗ لِّلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱلۡيَهُودَ وَٱلَّذِينَ أَشۡرَكُواْۖ“İman edenlere düşmanlık etmede insanların en şiddetlisinin kesinlikle Yahudiler ile Allah’a ortak koşanlar olduğunu görürsün.”^{[Maide 82]} Bu, onların doğasıdır, tarihimiz bunun kanıtıdır. Pakistan’ın şu anki liderliği, Amerikan yanlısı yüzünü açıkça ifşa etti. Bütün şüpheler gitti, silahlı kuvvetler içindeki samimi subayların, bu Amerikan planını bozmak için seferber olmalarının tam zamanıdır. Bu planı bozmanın yolu Hilafeti kurmaktır. Samimi subaylar, Hizb-ut Tahrir’e hemen nusret vermelidir. Pakistan silahlı kuvvetlerinin aslanları, Keşmir’i en şerli kâfirlerden kurtarmak, yeniden İslam’ın ve Müslümanların bağrına iade etmek için Hindistan Gazvesine çıkmanın özlemini çekiyor.