Pakistan’ın bölgedeki rolü hakkında yetkililer ile stratejistler arasında sert bir tartışma yaşanıyor. 25 Temmuz 2023’te ABD Merkez Komutanlığı bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada “özellikle terörle mücadeleye” vurgu yapıldı. Öncesinde 24 Temmuz 2023’te ABD’li General Michael Eric Korella, Pakistan genelkurmay başkanıyla görüştü. Ordu sözcüsü, “Ziyaret eden yetkili, Pakistan ordusunun terörle mücadeledeki başarılarına ve Pakistan’ın bölgeye barış ve istikrar getirme çabalarına övgüde bulundu.” dedi.

Terörle mücadele, sömürgeciliğin “böl ve yönet” politikasının bir devamıdır. Sömürge döneminden bu yana Batılı güçler, Müslümanlar arasında sürekli çatışma yaratacak sınırlar çizdiler. Sömürgeciler Pakistan ve Afganistan sınırındaki Peştun aşiretini ikiye böldüler. Söz konusu sınır, Durand Hattı olarak adlandırıldı. Çünkü sinsi İngiliz sömürgeci Sir Henry Marion Durand’ın bir ürünüdür. Aşiretler, ticaret ve aile bağlarını korumak için sömürgeci sınırı görmezden geldiler. Sömürgeciler, sınırları korumak, zorla kaldırılmasını ve ihlal edilmesini önlemek için Müslümanların yöneticilerini bekçi olarak diktiler. Böylece bölgede güvenlik ve barışı baltalamak için çatışmalar patlak verdi.

Pakistan’dan Mısır’a kadar tüm Müslüman ülkelerdeki sınırlar, bölgedeki devletçikler ile bölge sakinleri arasında çatışmalara yol açtı. Bu çatışmalar Müslümanları zayıflatırken, düşmanlarını güçlendiriyor. Müslüman ülkelerindeki başarısız devletler, halkın yoksulluğunu ve ıstırabını artırdıkça, bu çatışmalar daha da kötüleşiyor. Ayrıca kâfirler, Müslüman ülkelerindeki elçiliklerini devlete karşı savaşanları finanse etmek ve silahlandırmak için kullanıyorlar, ateşe benzin döküyorlar.

Ey Pakistan Müslümanları! Gerçekten de Amerika’nın terörle mücadeleyi övmesi, sömürgeci bir oyundur, Müslümanları bölmeyi ve yönetmeyi amaçlıyor. Amerika, Müslüman Pakistan ordusunda kabile bölgelerinde Müslümanlarla savaşmasını talep ediyor. Terörle mücadele, doğu sınırında Hindistan’la barış yapılmasını sağlarken, orduyu batı sınırında fitne savaşına sürüklüyor. Müslümanlar Müslümanlarla savaşırken, Hindu devleti Keşmir’i kolayca işgal etti. Oysa Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَأَخْرِجُوهُمْ مِنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ “Sizi çıkardıkları gibi siz de onları çıkarın.” ^{[Bakara 191]} Terörle mücadele aynı zamanda İslam ümmeti içinde çatışma, güvensizlik, anlaşmazlık ve zayıflık yaratmakta, Müslümanlar arasında düşmanlık oluşturmakta, Afganistan, Pakistan ve Orta Asya’nın güçlü bir Hilafet devletinde birleşmesini engellemektedir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَأَطِيعُوا اللهَ وَرَسُولَهُ وَلَا تَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَتَذْهَبَ رِيحُكُمْ وَاصْبِرُوا إِنَّ اللهَ مَعَ الصَّابِرِينَ“Çekişmeyin, yoksa korkar başarısızlığa düşersiniz ve kuvvetiniz gider. Sabredin, doğrusu Allah sabredenlerle beraberdir.” ^{[Enfal 46]} İbn Kesir, bu ayetin tefsirinde şöyle der: “Kuvvetiniz yani gücünüz, birliğiniz ve esenliğiniz uçup gidecektir.”

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri ve kabile bölgelerinin Müslümanları! Silahlarınızı hemen doğru yöne yöneltin, işgal altındaki Keşmir’i kurtarmak için tek bir silahlı kuvvet altında birleşin, tek bir devlet olmak için Durand Hattını yıkın. Fitne yuvalarını, Amerikan büyükelçiliğini, konsolosluklarını ve Hindistan Yüksek Komisyonu’nu kapatın. Kafir düşmana karşı cihat ilan ederek içinizdeki ikiyüzlü ajanları ifşa edin. Birbirinize, müminler ve kardeşler olarak Allah’ın size hitap ettiği gibi hitap edin. Aranızda uzlaşma sağlayın. Dininizde bütün hayırlara ulaşmanın ilk adımı olarak Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması için Hizb-ut Tahrir’e nusret verin.

Gerçekten de Pakistan, Afganistan, Orta Asya ve Bangladeş Müslümanlarının tek bir Hilafet Devletinde birleşmesi doğal ve kaçınılmazdır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ“Müminler ancak kardeştir.” ^{[Hucurat 10]} İmam Kurtubi tefsirinde şöyle der: “Yani dinde ve takvadadır, ırkta değil. Bunun için, din kardeşliğinin, ırk kardeşliğinden daha kalıcı olduğu söylendi. Irk kardeşliği, farklı dine ait olmakla bozulur. Ama din kardeşliği ırk farklılıklarıyla asla bozulmaz.”