BAE Dışişleri Bakanı Enver Muhammed Gargash'ın yaptığı açıklamaya bir yanıt olarak Pakistan İçişleri Bakanı Choudary Nisar Ali Khan tarafından yapılan açıklamada bakanın açıklaması "Tehditkâr, kabul edilemez ve Pakistan halkına bir hakaret olarak" nitelendi. Enver Gargash, Pakistan parlamentosunun Yemen krizi ile ilgili olarak tarafsızlığı öngören bir tasarıyı kabul etmesinin ardından bunun ciddi yansımaları olacağı konusunda Pakistan'ı uyarmıştı. Pakistan ile BAE Bakanları arasında devam eden sözlü çatışma, İslam'a ve Müslümanlara karşı işlenen suçlar konusunda kafa karışıklığı meydana getirmek için her iki devlet tarafından sergilenen siyasi polemiğin son safhasıdır. Her iki ülke bakanı, gerçek eylem ve amaçlarını gizlemek için Yemen krizi konusunda meydana gelen karışıklıktan istifade etmek amacındadır. Ki bu eylem ve amaçlarının hedefi, sömürgecilerin çıkarlarını güvence altına almaktır.

Yemen'deki son kriz, stratejik açıdan önemli bu ülkenin kontrolünü ele geçirmek amacıyla Amerika ile İngiltere arasında devam eden rekabetin bir sonucudur. İngiltere ve ajanı Cumhurbaşkanı Mansur Hadi, Amerika ve onun ajanı Husiler ile iktidarı paylaşmayı reddetti. İktidar paylaşımı anlaşması yoluyla Husilerin iktidara gelmelerine yardımcı olmak amacıyla da ABD, bir kriz yarattı. Suudi Arabistan'a bombalama kampanyası başlatma emrini verdi. Böylece Yemen'de iktidar paylaşımı anlaşmasını kabul etmek için Yemen Cumhurbaşkanı ve onun İngiliz destekçileri üzerinde baskı oluşturacaktı. Bu planı uygulamak için ABD, bölgedeki ajanlarını seferber ederek hepsine farklı görevler tevdi etti. Örneğin Suudi Arabistan ve Mısır gibi bazı ülkeler, askeri operasyon görevini üstlendiler. İran, Pakistan ve Türkiye gibi diğer ülkeler de Yemen'de iktidar paylaşımı için bölgesel kamuoyu oluşturmak amacıyla "tarafsız arabulucular" görevini üstlendiler. Eğer gelecekte Amerika, Pakistan rejimi için yeni bir görev belirler de Yemen'e asker göndermesini ve Mısır gibi askeri koalisyona katılmasını isterse, Amerikalı efendilerinin talimatlarını yerine getirmek ve askeri koalisyona katılmak için bu rejimin hiç düşünmeden hemen harekete geçeceğinde hiç şüphe yoktur.

Yemen krizinde Rahil-Navaz rejimi, Amerika tarafından kendisi için belirlenmiş rolü oynamaktadır. Hindistan, Kontrol Hattına bir yıl boyunca sürekli çapraz ateş açtığında, aynı rejim, bundan zerre kadar gocunmadı. Aşiret bölgelerinde Amerika'nın "terör" savaşını vekâleten yürüten, barış girişimleri ve askeri operasyonlar aracılığıyla ABD'nin Afganistan işgalini güçlendirmek için durmadan çalışan yine aynı rejimdir. Çeşitli krizlere askeri birlik gönderip göndermeme talimatını veren hiç şüphesiz Amerika'dır.

Hizb-ut Tahrir bu hain rejimi, Amerika'ya kulluk, İslam'a ve Müslümanlara ihanet etmesinden dolayı şiddetle kınamaktadır. Silahlı kuvvetler içindeki İslam sevdalısı subaylara deriz ki bu yöneticilere ve onların ikircikli dillerine dikkat edin. Zira onların tek derdi, efendileri Amerika'yı razı etmekten başka bir şey değildir. Samimi insanlar fırsat kollarken hain ve korkaklar da yenilgiye boyun bükmektedir. Pakistanlı Müslümanlar ve Ortadoğu'nun insanları, İslami bir ordu olarak gözlerini size diktiler. Siz ümmeti devletin bu kaos ve anarşisinden kurtarabilirsiniz.

Ey cesur ve İslam sevdalısı subaylar! Haydi, bir adım öne çıkın ve Pakistan'ı ikinci Raşidi Hilafetin başlangıç noktası yapmak için Hizb-ut Tahrir'e nusret verin. Bir adım öne çıkın ve Hizb ut Tahrir'e nusret verin ki dindar bir Halife tarafından komuta edilesiniz. O Halife ki Allah'ın emretti gibi Orta Doğu'yu tek devlet, tek ümmet olarak yeniden şekillendirmek için Orta Doğu'ya müdahalede size liderlik etsin. Haydi, bir adım öne çıkın ve Hizb ut Tahrir'e nusret verin ki Beytu'l Makdis'i Haçlıların pisliğinden temizleyen Selahaddin gibi Beytu'l Makdis'i kurtarma onuruna nail olasınız.

Ey subaylar! Hizb-ut Tahrir sizi dünya ve ahiretin güzelliğine davet ediyor, icabet etmeyecek misiniz?

يٰأَيُّهَا ٱلَّذِينَ آمَنُواْ ٱسْتَجِيبُواْ لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ ٱللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ ٱلْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ "Ey iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasûlü'ne uyun. Ve bilin ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız." ^{[Enfal 24]}