28 Mayıs 2016 “tekbir günü” Pakistan Müslümanları, İslam dünyası için övünç kaynağı olan Pakistan’ın 1998 yılındaki yedi nükleer denemesini sevinçle anarlar. Bu nükleer deneme, mevcut zayıf liderliğe ve onca sıkıntılara rağmen Müslümanların kapasite, potansiyel ve hüner açısından zirvede olduklarını göstermektedir. Ancak on sekiz yıl sonra Rahil-Navaz rejimi, Washington’daki efendilerinin istekleri üzerine çok zorluklarla elde ettiğimiz nükleer silahları riske atıyor.

Rahil-Navaz rejimi, Pakistan’ı ABD önderliğindeki Güvenlik, Stratejik İstikrar ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme (SSS & NP) Çalışma Grubu’nun tuzağına düşürüyor. Ve şimdi de ABD hâkimiyetindeki Nükleer Tedarikçiler Grubu’na (NTG) üye olmak için kapı çalıyor. Hâlbuki her iki grup da nükleer silahlarımızı denetime açmak, Amerika’nın sabote ve baltalamasına maruz kalmak için çatı örgütlerdir. Japonlara karşı Hiroşima ve Nagazaki’de nükleer kıyım yapan barbar Amerikalılar, İslam dünyasında zayıf devletlere yaptığını nükleer silaha sahip Pakistan’a yapamıyor, hatta yapmayı aklından bile geçiremiyor. Rahil-Navaz rejimi, alışagelmiş zayıf karakterli tavırlar takındığı sürece eve silah yığan sonra inceleme ve onay için bu silahları hırsıza teslim eden, ama hırsızdan korunmak için de tedbir alan bir evin güvenlik görevlisine benzemektedir. 

Rahil-Navaz rejimini devirmenin ve yerine Nübüvvet metodu üzere Hilâfeti kurmanın zamanı gelmiştir. Ancak o zaman Raşidi Halife önderliğinde Müslümanlar, Amerika ya da Hindistan olsun Müslümanların en azılı düşmanlarına karşı dünyanın dört tarafında askeri hâkimiyet kurmak için Pakistan’da ağır sanayileşme yolunda adım adım ilerleyeceklerdir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَأَعِدُّوا لَهُمْ مَا اسْتَطَعْتُمْ مِنْ قُوَّةٍ وَمِنْ رِبَاطِ الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهِ عَدُوَّ اللَّهِ وَعَدُوَّكُمْ وَآخَرِينَ مِنْ دُونِهِمْ لاَ تَعْلَمُونَهُمُ اللَّهُ يَعْلَمُهُمْ  “Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihat için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın, onunla Allah’ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin bilmediğiniz, Allah’ın bildiği kimseleri korkutursunuz.”^{[Enfal 60]}