حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti
Medya Bürosu
No: SRu2013BAu20132014u2013MBu2013TRu2013007 |
H. 6 Cumâde’s Sânî 1435 M. Pazartesi, 07 Nisan 2014 |
Basın Açıklaması Ürdün'deki Zateri Mülteci Kampında Yaşanan Trajedi Hakkında Müslümanların Bütün Biladu'ş Şam Topraklarındaki Tağutların Köklerini Kazıyıp Onları Değiştirmelerinin ve Biladu'ş Şam Topraklarını Yeniden İslami Hilafete İade Etmele
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, 06 Nisan 2014 Pazar günü yaptığı bir açıklamada "Mülteciler ile Ürdün güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalarda çok sayıda kişinin yaralandığını, dokuz çadır ve beş karavanın yandığını" duyurdu. Komiserlik tarafından yapılan açıklamada "Ürdün'ün Kuzeyinde bulunan Zateri kampında görevli muhafızlar tarafından açılan ateş sonucu Cumartesi günü yaralanan Suriyeli mültecilerden birinin öldüğünü" kaydedildi. Ardından "Ürdün polisinin, Zateri kampı dışında Ürdün vatandaşına ait bir araca yönelik rutin araştırma yapmasının ardından çatışmaların patlak verdiği" ifade edildi. Komiserlik açıklamasına göre "Araç şoförünün Suriyeli mülteci bir aileyi gizlice kamp dışına çıkarmaya çalışırken güvenlik güçleri tarafından tüm araç sahipleri durdurulup hapse atılmasının Suriyeli mülteci ailenin yakınlarını kızdırdığı" belirtildi. Yapılan açıklamada "Yüzlerce hatta binlerce mültecinin polis karakoluna akın ettikleri" ve "Güvenlik güçlerine taşlarla saldırdıkları" ifade edildi. Olayların ardından polis takviye güç çağırdı ve göz yaşartıcı gaz kullanarak sığınmacıları dağıttı.
Ey mübarek Suriye devrimi Müslümanları! Bilin ki Müslümanların zalim yöneticilerinin şeytani güçleri, her taraftan kuduz köpekler gibi üzerimize üşüşüyorlar. Hatta yaralı Müslüman devrimci halka karşı eli kana bulanmamış kimse kalmadı. Sanki bu yöneticilerin - Yazıkları olsun onlara- hepsi birden Beşşar oldular. Sadece halkların o yöneticilerden ve baskılarından korkmaları dışında bunların da Beşşar'dan pek farkları yoktur. Oysa biz, Suriye'de üç yıldır "Ölüm ve zillete" meydan okuyoruz. Allah'ın İslam ile güçlü kıldığı bir ümmet, nasıl Rüveybida'ların aşağılanmasına sessiz kalabilir? Eğer halklar sessiz kalmasaydı bu Rüveybida'lar ümmete karşı aslan kesilebilirler miydi?
Müslümanların, bütün Biladu'ş Şam topraklarındaki Tağutların köklerini kazıyıp onları değiştirmelerinin ve Biladu'ş Şam topraklarını yeniden İslami Hilafete iade etmelerinin zamanı gelmedi mi?
Şimdi bütün Biladu'ş Şam halkını kaldıkları büyük hapishaneden kurtaracak doğru dürüst bir çalışmanın vakti değil midir? Değişim yürüyüşüne önderlik etmenin, tek bir yaydan atılmış bir ok gibi üzerinize Doğu ve Batıdan köpekler gibi üşüşen Tağutlara dur demenin ve İslami Hilafet kurarak Allah'ın yönetimini uygulamanın zamanı gelmedi mi?
Ey Suriye halkı! Haydi, Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in getirdiği gibi tertemiz kirlenmemiş olarak kalan Hilafeti ilan ediniz. O zaman topraklarınızda asla tutuklu kampları kurulmayacak, hatta topraklarınız hakkın, adaletin ve onurlu bir hayatın kıblesi olacaktır.
وَاللَّـهُ غَالِبٌ عَلَىٰ أَمْرِهِ وَلَـٰكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ
"Allah, işinde galiptir, fakat insanların çoğu bunu bilmezler." [Yusuf 21]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Suriye Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: +8821644446132 Skype: TahrirSyria www.tahrir-syria.info |
E-Mail: media@tahrir-syria.info |